Twitter'da beni takip edenler hatırlar. Alanyaspor maçından sonra şöyle yazmıştım. Fenerbahçe hasta...Tribünler de hasta...
Her hasta için doktora ve sonrasında bir reçeteye ihtiyaç vardır... Bu reçeteyi işinin uzmanı doktorlar yazar... Bizim de işimiz 24 saat Fenerbahçe'yi takip etmek olduğuna ve uzmanlık alanımız Fenerbahçe olduğuna göre hastalığın düzelmesi için reçeteyi yazabiliriz.
Hastalık: Tribün
Fenerbahçe yönetimi tribünün genleri ile çok fazla oynadı. Bireysel olarak bunu desteklediğim zamanlar oldu. Ben de o tribünlerin tozunu yutmuş adamım. Çocukluğumuz Fener'in bahçesinde geçti. Tribünlerde kimse kimseyi tehdit etmesin, kimse kimseye yapmak istediğini dikte ettirmesin istiyordum. Tribün gruplarının şiddet eğiliminden rahatsızdım. Ama sonrasında bu tribünü dizayn etme noktasına geldi.
Reçetesi ise basit bir kelimede gizli... Barış...
Tribün grupları ile yönetim arasında bir barış sağlanmalı. Tribüncüler Fenerbahçe politikasına karışmama sözü vermeli, Fenerbahçe yöneticileri ise tribüne dokunmamalı asla... Herkes istediği yerde otursun, istediği yerden kombineyi alsın. Ne yönetimin ne tribünlerin gizli ajandaları olmasın. İnsanlar huzur içinde maçlarını izlesinler...
Hastalık: Takımın yetersizliği
Bu da yönetimin sezon başındaki planlama eksikliğinden kaynaklanıyor. Aslında biraz da FFP'nin kulübü soktuğu durum diye de özetlenebilir. Ama bunun da planlaması iyi yapılabilirdi.
Örneğin 500 bin Euro civarı paraya Başakşehir'e giden Cengiz, 2 milyona Freiburg'a giden Çağlar ve 3-4 genç transfer edilebilirdi. Takımın yaş ortalaması düşürülür ve taraftardan sabır istenirdi.
Skrtel'e 5 +1 milyon euro verilmez, bu para takıma bir orkestra şefi kazandırmak için kullanılabilirdi. Orta sahada yeterli oyuncusu olmayan Fenerbahçe'nin her kapanan takıma karşı zorlandığı ortada...
Hastalık: Negatiflik
Bu gerçek ve çözülmesi zor bir hastalık. Kazanılan maçlardan sonra insanların bir kötülük bulabildiğini görüp şaşırıyorum. Futbol mutlu olmak için izlenmiyor muydu? Bari kazanırken mutlu ol...
- Kazandık ama iyi oynamadık
Aynı adam
- Rakipler kötü oynarken bile kazanıyor. Biz kazanamıyoruz.
- Kazandık ama Van Persie oyundan çıkarken yan yan teknik direktöre baktı.
- Kazandık ama Volkan Şen çok bencil
- Kazandık ama Josef'e 8 milyon Euro verilir mi?
- Kazandık ama rakip Akhisar, sanki Real Madrid'i yendik.
Sizi nasıl mutlu edeceğiz bilemiyorum ama okudukça ben mutsuzlaşıyorum sosyal medyayı okurken.
Negatifliği bir hastalık gibi görüyorum.
(Takımın şu anki durumunun kötü olduğunu biliyorum. Genel bir eleştiri bu)
Hastalık: Medya, TFF, Hakemler üçgeni
Farkında mısınız medyada neredeyse yazdıkları ses getiren bir Fenerbahçeli yazar yok...
İsim vermeyeceğim ama futbol için çok önemli kanalda çalışan bir arkadaşım bana dert yanıyordu. Programımda hep Fenerbahçe hakkında negatif şeyleri konuşmamı istiyorlar diyordu.
Bu beni düşündürdü. Neden medya Fenerbahçeli algısı varken bu medya hep Fenerbahçe aleyhine algı üretiyor. Bunun yanıtını bu programlara prim veren sizler verin...
XXX
Ama hakemler ve TFF'ye değinmeden edemeyeceğim.
Tamam anladık Fenerbahçe kötü oynuyor. İyi de rakipler kötü oynarken 2 hakem hatası ile maç kazanıyor. Sen kötü oynarken 2 hakem hatası ile maç kaybediyorsun. Burada bir gariplik yok mu?
Peki TFF? Senin yöneticin konuşmak için başını çıkarttığı anda cezayı basmıyor mu? Böyle bir durumda kim konuşur? Kim hakkını arar.
Sessiz ol ve önündeki ekmeğe razı ol diyorlar.
XXX
Fenerbahçeli biraz akıllı ol...
Tamam yönetimi istemiyorsun. Bu yönetim gitsin.
Ama sonraki yönetim geldiğinde de aynı oyunlar başını ağrıtacak...
17 Ekim 2016 - futboo.com
ALTAN TANRIKULU yazdı.. FENERBAHÇE'Yİ KİM DURDURUYOR..
YORUMLAR