Fenerbahçe'nin maçlarını yazmak artık çok basitleşti. Ne doğru dürüst taktik organizasyon, ne göze hoş gelen ver kaçlı ara paslı ikili üçlü kombinasyonlar ne de “işte bu" dedirtecek pozisyonlar. Sadece mücadele ve 2-3 kişinin bireysel becerisi ile gelen goller. Veya Harun’un alkışlanan kurtarışları. Bu nedenle maç analizi veya yorumu yazmak o kadar kolay değil artık. Bakın, Beşiktaş’tan 4 yiyen Ankaragücü’nü yazmak için satırlar yetmez. Top rakipteyken yaptıkları pres, topu kapınca çabuk pas trafiği ile 3.bölgeye geçişleri, sağ kanattan sol kanata top kaybetmeden 15-20 pas yapışları ve Karius’u neredeyse maçın adamı yapacak kadar şut atmaları. Ya Fenerbahçe. Sadece evet sadece mücadele pres. Bu mudur olayımız. İşte, Ersun Yanal diye diye zorla takımın başına getirten taraftarın başkan Ali Koç’a mesajlar veren tezahüratı anlamsız ve saçma geliyor bana.
Derbi ağırlığındaki tüm maçlara gol yiyerek başlayıp sonradan beraberliği kurtaran bu takımın sorumlusu ERSUN YANAL’dır. Koşan basan bozan bir kadro ile rakibini durdurmaya çalışıp gol ya da golleri yedikten sonra takımı serbest bırakıp gol aratan oyun oynatmak onun hikayesidir.
Artık Comolli’yi tartışmaktan da sıkıldım. Ne kadar fasarya oyuncular aldırmış olsa da ERSUN YANAL bu kadrodan ne oynadığını bilen sonuca gidebilecek bir kadro yaratmalıydı.
Şimdi, başkan Ali Koç’a en hak verdiğim konu “ ben kulubün başına bu sezon için geçmedim “ demesidir. Çok doğru. Enkazı kaldırması durumu toparlaması daha da zaman alacaktır. Ancak, önümüzdeki sezon ŞAMPİYON FENERBAHÇE yaratmak istiyorsa COMOLLI ve ERSUN YANAL ile bu işin olamayacağını anlamış olmalıdır. Bence çoktan anladı da sezon sonunu bekliyor
YORUMLAR