Gazişehir maçının kıstas olmadığını ve Başakşehir deplasmanında daha sağlıklı yorumlar yapabileceğimi yazmıştım geçen hafta. Hele bir de, Isla cezalı yerine Ozan sağ bek, Dirar da zaten oldu sol bek, Jailson da stoper, Moses sakat Deniz Türüç ilk kez sağ açık iken bu takımın neler yapacağı ayrı bir konuydu tabi. Ama Fenerbahçe boşa geçen bir sezonun ardından ilk kez bir deplasman takımı kimliğinde disiplinini hiç bozmadan oynamanın ödülünü aldı. Bu arada, Bu takım ayrıca, Akhisar ve Rizespor Teknik adamlık dönemlerinde Fenerbahçe'ye kaybetmeyen bir Okan Buruk stresini de aşmış oldu.
Bu kadar eksikle, yapılamayan transferlere rağmen sahada derli toplu, kendi yarı alanından tek ve çabuk paslaşma ile çıkan bir takım oldu Fenerbahçe.
Altay'ın bu duruma katkısı ekstra, ayaklarına çok hakim ve soğuk kanlı olduğu için iyi işler yapıyor. Ancak yine de zaman zaman abartmaması gerekir. Genç kaleci, önünde uzun maraton var ve çok doğru zamanda doğru kulübe geldi. Harun abisiyle dostça rekabet ona ve camiaya çok şeyler kazandıracak. Tek eksiği tecrübe, örneğin yediği golde sıfırdaki Crivelli karşısında yatmak yerine dizleri üstünde açıyı tamamen kapatıp durmalıydı o yatınca rakibine pozisyon şansı vermiş oldu. Ama, 61. dakikada Visca'nın karşı karşıya çıkardığı top MAÇIN KIRILMA ANIYDI. Diyorum ya öğrenecek, genç olsun, aç olsun çamurdan olsun.
Ozan da öyle. İlk yılında hayal kırıklığı ile takip ettiğim eleştirdiğim o Ozan gitmiş, hayranlıkla izlediğim ve her maç üzerine koyan bir görev adamı Ozan gelmiş. Sergen Yalçın bu çocuğa ne yaptıysan eline sağlık. İddaa ediyorum Bursasporda Şenol hocanın bir kaç maç oynattığı Stoper Ozan Zanka'dan daha iyi oynar.
Eksikler gedikler yapılamayan transferler falan ama ortada da artık oturmaya başlayan bir takım var. Tolga tekrar Ciğerci gibi oynadı mesela. Emre abisine sık sık yardım edip orta sahayı kapatma gayretine Vedat'a asisti de bakarak değil görerekti. Emre eski takımına karşı oynarken işinin kolay olmayacağını kendisi de biliyordu. Mental olarak bile zordur böyle maçlar. Ama Kaptan işini yaptı hem de 90 dakika.
Kruse'ye rağmen
Gecenin en kötüsüydü Kruse. Hep el freni gibi oynadı. Attığı paslar ya rakibe gitti ya da arkadaşlarının tersine. En kritik yerlerde hep o vardı ki zaten pozisyonu gereğiydi bu durum ama Başakşehir 12 kişi oynadı desem yanlış olmaz. Sadece onunla ilgili kafama takılan şu oldu. Duran topları kullanmayı seven, serbest vuruşları kullanarak oyunda kalan Kruse, Emre'den dolayı oyundan mı düşüyor acaba dedim kendi kendime. Sdece pas trafiği içinde yer alıp al ver yapmak onu tatmin etmiyor ve oyundan düşüyor gibi geldi bana.
Ersun Hoca'yı maçı kaybetmiş olsa da fazla eleştirmeyi düşünmedim. Eksiklere rağmen disiplin getirmiş oyun anlayışı kazandırmış takıma. Sadece Rodriques ve Deniz Türüç konusunda eleştirebilirim belki.
Takım henüz Rodrigues'i oynatamıyor. Dirar'ın sol bek oluşu etken olabilir ama orta sahadan da defans arkasına ara toplar alamıyor. Oyundan alınması normal ama oynadığı süre içinde de verimsizliği anormal bir durumdu. Deniz ise daha yeni geldi ve adapte olana kadar sncadan oyuna alınabilirdi. Zajc onun görevini fazlasıyla yapabilirdi.
Ancak diyorum ya, keşke Ersun Hoca'ya yapacağımız eleştiriler bu boyutlar da olsa. Sonuçta oyuncularıyla koca bir hafta her gün zaman geçiren o olduğuna göre tercihlerine saygı duymak gerekir. Aslında rekabetçi bir takım yaratma yolunda hızla ilerliyor Ersun Yanal. Başkan Ali Koç'un da hocanın elini rahatlatacak işleri bir an önce yapması şart. Bu takıma acil bir stoper (Kjaer) bir sol bek ve bir hücuma yönelik orta saha daha alması şart.
Haftaya daha üst seviye bir sınav bekliyor Fenerbahçe'yi. Geçen sezona göre daha da iyi oynayan Trabzonspor Kadıköy bunalımını üzerinden atmak için oldukça hazır ve iştahlı başladı sezona. Güzel maç olacak
YORUMLAR