Geçtiğimiz sezonun tamamında, kazanılan maçlarda bile en büyük sorun takımın büyük takım olgusunu kaybetmesiydi. Vasat oyuncular, isteksiz oyun ve sonucunda hak edilmiş bir başarısızlık..
Bu sezon transferin ilk gününden itibaren bu başarısızlığı unutturacak transferleri bekledik. Kaptan Emre, Muriç, Kruse, Altay, Rodrigues diğer gelenler ve gelecek olanlar. Ama bir transfer var ki bunların hepsinin ötesinde. Fenerbahçe RUHUNU geri kazandı. Türkiye’nin en büyük takımlarından birisi olduğunu hatırladı.
Evet belki daha çok erken iki maçta keskin cümleler etmek için..Bu takım yenecek yenilecek ama şunu söyleyebiliriz ki her maçı son dakikasına kadar yaşayacak, maçı bırakmayacak ve RUHUNU her zaman ortaya koyacak. Taraftar tam da bunu istiyor.
Maça geldiğimizde ;kadroları gördüğümde gol atmaktan yana bir sıkıntı olmayacağını ama defans dörtlüsüne baktığımızda bu defans ile nasıl olacak diye düşünmedim desem yalan olur. Sadece sağ stoper Zanka yerinde oynuyor onun dışındaki herkes gerçek mevkisinin adamı değil. İyi niyetle, özveri ile mücadele etmek tabi ki önemli ama unutmayalım eksiklikler biran önce giderilmeli ve herkes mevkisine dönmeli.
Rakip de defanstaki bu durumu iyi analiz etmiş olacak ki maç boyu defansa önde baskı yaptı, hataya zorladı, golü buldu. Başakşehir golünde atan kadar asist yapan kaleci Mert’in payı büyük.
Fenerbahçe geriye düşmesine rağmen hepimizde her an gol gelecek beklentisi vardı. İki direkten dönen top ve üstün olunan bir ilk yarı oldu. Deniz ilk yarının göze batan oyuncusuydu.
İkinci yarı umutla başladı ama Başakşehir’in üst üste yakaladığı fırsatlar derin bir nefes aldırdı. Atamayana atarlar prensibi işledi ve önce Muriç, sonrasında 90+3 ‘de Dirar ve Fenerbahçe ikinci haftayıda galibiyetle tamamladı.
Dedik ya takımın RUHU geri geldi..
Baskı futbolunun ustası Ersun Yanal
Başta kaptan Emre olmak üzere, enerjisi tükenmeyen Dirar, 89. dakikada sağ bekte top kovalayan Muriç, sanki 10 yıldır takımın kalesinde gibi güven veren Altay ve baskı futbolunun ustası Ersun Yanal baş aktörlerdir. Ersun Yanal iki haftadır sadece iyi takdik vermiyor yerinde değişiklikler ve son dakikaya kadar oyun içinde yer ve rol varyasyonları ile devamlı doğruyu arıyor. Önceki dönemde taraftarı kendisine hayran bıraktıran özellikleri tam da bunlardı..
Ayrı bir parantez Muriç için açmak istiyorum.
Yıllar sonra takım santraforunu buldu. Falcao gelir mi bilmem ama bu ligin şu anda en iyi santraforu Muriç. Kendimi bildiğimden bu yana uzun boylu pivot santrafor istemiştir Fenerbahçe taraftarı. Yıllar önce tamda bulduk derken lig maçına çıkmadan TSYD maçında sakatlanan Pingel herkesin aklında ve hayallerinde kalmıştı. Sonra niceleri geldi ama hep birşeyler eksikti..İşte Muriç tamda hayallerdeki oyuncu. Basıyor, vuruyor, indiriyor, koşuyor, atıyor aman nazar değmesin.
Şimdi iki de iki: Fenerbahçe taraftarı mutlu, umutlu.. Uzun bir süre sonra maçtan sonra ekran başında maç tekrarı, spor programları izleniyor. Ertesi gün tüm gazeteler alınıp detaylıca okunuyor. Sosyal medyada kutlamalar yapılıyor.
Bunun devamı için bu galibiyetler ihtiyaçları unutturmamalı. İlgili mevkilerde ki eksiklikler bu hafta giderilmeli ve takım omurgası tam anlamıyla oturmalı. Alternatifli kadro uzun lig maratonunda kazananı belirleyen en önemli unsur diyerek ilk yazımı sonlandırıyorum. Umarım hep beraber güzel bir sezon geçiririz..
YORUMLAR