BORA BEYZADE

BORA BEYZADE


Kritik dönem...

09 Kasım 2018 - 01:53 - Güncelleme: 09 Kasım 2018 - 01:58

Beşiktaş ve Şenol Güneş çok kritik bir döneme girdi. Önceki sezonlarda rakibe oyununu rahatlıkla kabul ettiren, topa sahip olup sahanın her yerinde yüksek pas yüzdeleriyle oynayan bir takım izletti bize Şenol hoca. Bu akşamki Genk ve hafta sonu Başakşehir maçında ise topun rakipte kalmasından rahatsız olmadan önde basarak kaptığı toplarla direkt kaleye gitmeye çalışan bir Beşiktaş izliyoruz. Bunun sebepleri belli.

Minumum top kaybı...

Yüksek yüzdeli pas oyununu oynamanız için özellikle orta saha ve hücum bölgesinin minimum top kaybıyla oynaması, kolay kolay aldığınız topu rakibe vermemeniz lazım. Ancak geçen sezondan bu yana başlayan sıkıntı bu sezon katlanarak devam ettiği için Şenol hoca da sistemini değiştirmek zorunda kaldı. Oğuzhan ve Tolgay’ın müthiş formsuzluğu, golcülerin bırakın skor yapmayı topu tutup arkadaşlarının yerleşmesini sağlayamaması nedeniyle görünen o ki Beşiktaş, artık başka bir sisteme geçiş yapıyor.

Bu 2 maçta gözüktüğü üzere ligde de orta saha Atiba-Medel ikilisinden oluşacak gibi. Kanatlar konusunda hocanın maçtan maça tercihleri değişebilir. Bunda da en büyük sebep zaman zaman Babel’i bugün olduğu gibi forvette izleyebiliriz. Beşiktaş, sezon başında Şenol Hoca'nın istediği gibi bir forvete sahip olsa büyük ihtimalle hiçbir şey değişmeyecekti. Oyuncuların inişli çıkışlı form durumları da bu kadar rahatsız etmeyecekti belki de. Ancak ligde üst üste puan kayıpları, Avrupa’da kolay bir grupta sonuncu olmak doğal olarak Hoca'yı içerden çare üretmeye itti. Hatta belki de bunun için geç bile kaldı.

En etkili 90 dakika

İsimlere takılmadan Genk karşısında oyunun büyük bölümündeki futbola kimsenin itirazı olmaz sanırım. Maçın bitimine dakikalar kala yenilen şanssız bir gol ve kaçırılan en az 4 net pozisyon. Siyah-Beyazlılar sezon başından bu yana en etkili 90 dakikayı oynadı. Şenol hoca özellikle 70’den sonra Mustafa’nın yerine Love’ı alsa belki de farkı ikiye çıkaran golü çok rahat bulacaktı. Tecrübeli teknik adamın maç içerisinde tek büyük hatası olarak bunu sayabiliriz.

Gözler Dorukhan'daydı

İsimler özelinde değerlendirecek olursak; gözler en çok genç Dorukhan’daydı. Oynadığı bölge için çok iyi bir alternatif olabileceğinin sinyallerini hiç değilse defansif anlamda verdi. Oğuzhan maça iyi başlamasına rağmen özellikle 2.yarıda yüksek tempoyu daha fazla kaldıramadı. Quaresma müthiş iştahı ve oyun zekasıyla alkışlandı. Tolga, Karius’un yerine kaledeydi. Çizgide hata yapmadı ama ona atılan her geri pasta yine herkesin yüreğini ağzına getirdi. Sırf bu yüzden bile kalede Karius’un oynamasına sanırım hiçbir Beşiktaşlı itiraz etmeyecektir.

Diğer isimler de çok çalıştı, takım için ellerinden geleni yaptılar ama birisi var ki tam bir hayal kırıklığıydı: Caner Erkin. Form grafiği son haftalarda sürekli aşağıyı gösteriyor. Ne defansif ne de ofansif hiçbir şekilde varlığını hissettiremiyor. Bugün de takımın en kötüsüydü. Şenol Hoca onu mecburen oynatmak zorunda kalıyor ama sahada kaldığı her dakika son haftalar özelinde söyleyelim acı veriyor.

Planlar tutmazsa...

Yazının başında belirttiğim gibi kritik bir dönem Beşiktaş için. Şenol Hoca'nın bu planı da tutmazsa takımdaki özgüven kaybı tavan yapacak ve daha çok sürpriz puan kaybına yol açacak. Siyah Beyazlılar'ın hem ligde hem de Avrupa’da yarışın içinde kalması için son planın tutması şart.

YORUMLAR

  • 0 Yorum