Antalyaspor karşısında alınan 5-1 lik galibiyet ile devre arasına giren Galatasaray için o andaki tablo oldukça umut vericiydi.
İnişli çıkışlı performanslar sergileyen, özellikle hocasının çok tartışıldığı 16 maç sonrası zirveden sadece 3 puan geride 3. sırada bulunması, Galatasaray'ı ikinci yarıda şampiyonluğun en büyük adayları arasına sokuyordu.
Özellikle Muslera, forvet hattında Sneijder, Bruma ve Yasin'in performansları ikinci yarı içinde çok umut vericiydi.
Tabii eleştirilere neden olan defansif sorunlar için bir-iki nokta transfer Avrupa'da olmayan Galatasaray'ın ligde çok iddialı olabileceği anlamı taşıyordu.
XXX
Ancak sadece 3 gün sonra tüm bu tabloyu allak bullak eden bir süreç başladı. Neredeyse tam kadro ile çıkılan Türkiye Kupası'ndaki Tuzlaspor maçı, alınan mağlubiyet, oynanan futbol, görülen kartlar, disiplinsizlikler ve oyuncuların vurdumduymazlıkları inanılır gibi değildi…
XXX
Yasin'in kadro dışı kalışı, Podolski ve Sneijder'in Çin'e transfer olacağı söylentileri, şampiyonluğu hedefleyen bir takım için kabul edilebilir gelişmeler değildi.
Arkasından bir şok da son hazırlık maçında geldi. Suudi Arabistan Ligi'nin orta sıralarındaki zayıf El-İttifak takımı karşısındaki farklı mağlubiyet Galatasaray'a gönül veren tüm taraftarlarda büyük bir hayalkırıklığı yarattı…
XXX
İkinci yarıya eksiklerini gidererek daha güçlü gireceği düşünülen Sarı-Kırmızılılar da tam tersine bir tablo var şu anda.
Sırasıyla; ligde Konya, kupada Elazığ ve tekrar ligde Karabük deplasmanları, içinde bulunduğumuz kış şartları da düşünüldüğünde tam bir sırat köprüsü gibi.
Gidecekler, gelecekler tam bir belirsizlik ortamı… Bu havayla girilen zorlu başlangıç her türlü gelişmeye açık…
XXX
Böyle zorlu bir süreç için yorum yapmak adına baktığımızda; El-İttifak ile yapılan son hazırlık maçında, özellikle defansif kalite ve oyun disiplini anlamında tam bir fiyasko görünümü vardı.
Üç kaleci de sakat olduğu için şans bulan Batuhan'ın yediği üç golde de hiç hatası yok.
Böyle bir defansla, böyle bir defansif anlayışla Muslera da olsa o golleri yerdi.
XXX
Defans tam bir felaket.! İki pas yapan, defans arkasına birkaç iyi koşu yapan her takım Galatasaray'a gol atar.
Kenarlardan gelen ortalarda beklerin ters kademe zaafları rakipler için çok önemli silah.
Galatasaray'ı yenen takımların teknik adamları maç sonun röportajlarında oyun planlarını bu zaaflar üzerine kurduklarını anlatırken, Galatasaray teknik adamının yeni bir çözüm arayışına ihtiyaç duymaması ilginç.
XXX
Defans herkesin malumu… Ancak orta alan ve ön taraftaki oyuncuların defansif anlayışları, tempoları da Galatasaray'ı zora sokan diğer bir önemli konu.
Disiplinli oynanan bölümlerde sorun yok. Ama bu dakikalar da çok sınırlı.
Sarı-kırmızılı takım rakip kaleye çok adamla gittiğinde, kaptırılan toplar büyük sorun.
XXX
Bruma takımın en önemli silahı. Ancak iyi kullanıldığında…
Eğer onu tek başına oynamaya mahkum ederseniz, o da değerinin altına doğru inmeye başlar. Son maçta tek golü atan ve takımın en etkili ismi yine Bruma'ydı. Ancak 5 kişiyi geçmeye çalışırken kaptırdığı toplarda rakip için mükemmel karşı hücum fırsatları oldu.
XXX
İkinci yarıda en önemli konulardan biri de santrafor sorunu.
Eren Derdiyok son maçlardaki görüntüsüyle Galatasaray'ı santrforsuz bir sistemle oynama arayışına sokacak sanki...
Ancak "sistem arayışı" denince teknik adam konusu önem kazanıyor tabii.
Riekerink için ne yazık ki çok umutlu değilim. Çünkü maç sonu yorumlarında doğru teşhisler yapmadığını görüyorum. O nedenle de tedavileri doğru yapamıyor.
İkinci yarıya girerken Galatasaray'ın bu kadar dağınık olmasının en önemli sebebi de o…
XXX
Sonuçta Galatasaray devreyi iyi yerde kapadı ama ikinci yarıya başlarken ilk yarıdaki hatalarından ders çıkarmamış bir görüntü veriyor.
Bu tablo Konya, Elazığ ve Karabük maçlarında da devam ederse Galatasaray çok şey kaybeder…
11 Ocak 2017 - futboo.com
YORUMLAR