Galatasaray bu yıl daha derli toplu görüntü veriyor. Teknik direktör, yönetim, futbolcu ilişkileri çok doğru başladı. Mutsuz taraftar, son transferler, gelen Süper Kupa ve ligdeki 3 puan ile biraz umutlanır oldular. Bu hava şüphesiz geçen yıldan daha huzurlu bir sezon olacak izlenimi yaratıyor. Tabii bir kısım taraftarın Konya’da yaptıklarını konu dışında tutuyorum. Takımlarının ceza almasına, ligde evindeki ilk maçın seyircisiz oynanmasına neden olmalarını anlamak mümkün değil. Federasyonun verdiği seyircisiz cezaları da anlamak mümkün değil tabii. Onca kamera varken, kanunlar, kurallar müsaitken yapanları değil, aslında Galatasaray’ı ve tüm Galatasaray taraftarını cezalandırmak çok haksız ve yanlış bir uygulama. Bu tarz uygulamalar sayesinde ne yazık ki gerçek futbol taraftarı her geçen gün sahalardan uzaklaşıyor, güzel statlar boş kalmaya devam ediyor.
XXX
Manchester maçının hüsranı sonrası son iki maçtaki sonuçlar iyi. Süper Kupa’nın ardından lige galibiyetle başlamak da moral verecek bir gelişme. Ancak oynanan oyun tüm Galatasaraylılar açısından hayal kırıklığı. Son Karabükspor maçından sonra Riekerink ve yöneticilerin söylemleri de alınan kupa ve puanlara rağmen mutlu olamamanın bir göstergesi. Bence de Karabük maçının görüntüsü, beklentilerin tamamen tersi yaşanan ve alınan 3 puana rağmen hayal kırıklığına neden olacak bir tablo. Galatasaray farklı bile kaybedebileceği bir maçı 90+3 te kazandı. Ancak çok fazla hayal kırıklığı yaşamak ve sert önlemler almaya, pozitif havayı bozmaya da gerek yok. Galatasaray bütçesine göre önemli transferler yaptı. Bunların takıma adaptasyonu ve Podolski’nin sakatlığının bitmesi sonrası daha iyi bir Galatasaray izleme ihtimalimiz çok yüksek.XXX
Transfer doğru adreslere yapıldı, yapılmaya devam edecek gibi de gözüküyor. Ancak mühim olan çok adam almak değil, takımdaki değerleri de korumak ve istikrarlı bir 11 oluşturabilmek, istikrarı korumak olmalı. Taraftar tabii ki önemli, ancak sadece tribünlerden ve medyadan gelen seslere bakarak takım kurmak içerdeki önemli isimleri değersizleştirmek doğru değil. Mesela Selçuk konusu. Arda’ya, Burak’a yapılanlardan sonra sıra Selçuk’a gelmiş olmalı.. Sanki Galatasaray’ın sorunu sadece Selçuk’muş gibi, “onsuz oynamalı” gibi bir hava yaratılıyor ki bu çok yanlış. Selçuk’un daha iyi olma gerekliliği tabii ki sözkonusu. Ancak önemli olan diğer tüm oyuncularında istenilen düzeye çıkabilmesi, yenilerin takıma katkı sağlamaları, takım olarak doğru işlerin yapılabilmesi. Onlar mükemmel de sadece Selçuk mu kötü? Son üç maça bakalım. Manchester maçında yeni transfer Serdar Aziz’in durumu ortadaydı. Yine o maçta ve Karabük maçında Linnes koridor olmuştu. Rakipler Linnes oynadığında hucum planlarını bu bölgeye kuruyorlar. “Sabri’yi oynatmayalım” diye Linnes’te ısrara hem Galatasaray’a hem Linnes’e zarar veriyor. Bir futbolcu için en kötü şey ilk yarı bitmeden oyundan alınmaktır. Bence Cavanda doğru transfer. Eğer sakatlık ve disiplinsel bir sıkıntı yaşamazsa yetenekleri bu bölge için çok yeterli bir oyuncu. Selçuk’un yanında Tolga oynuyor. Çok koşuyormuş! Güzel. Tolga iki maçtır oynuyor. Hem Beşiktaş hem de Karabük takımının orta sahasına bakın. Onlar takımlarının iyi oyunlarında çok daha fazla rol aldılar. Galatasaray atlet almadı. Tolga’nın kötü olduğunu söylemiyorum. Ancak onun kendisini çok daha fazla hissettirmesi lazım. Sneijder çok istekli, çok koşuyor ama oda iyi görüntü vermeyenlerden. Çünkü rakip 18’e yakın oynayamıyor, iyi yaptığı etkili pas ve şutları atamıyor. Bruma sezona en iyi başlayanlardan. Karabük maçında rakipleri onu da kaleye yaklaştırmadılar. Sinan etkisiz isimlerden bir diğeri. Eren Karabük maçının son yarım saati biraz kıpırdayan ve uzatmada attığı gol ile takımı kurtaran yeni transfer. Serdar Aziz ortada yok, Podolski neredeyse hiç oynamadan sakatlandı. Cavanda öyle.. Muslera dışında neredeyse bir tek iyi yok.XXX
Sonuç olarak şunu söylemek istiyorum. Faturayı Selçuk’a kesmek doğru değil. Bu takım ayağa kalkacaksa bunu başta Muslera, Selçuk, Sneijder, Podolski yapacak. Selçuk’suz Galatasaray isteyenlerin 3 maç önceki Manchester maçında Hakan ve Selçuk’lu ilk yarıyla, onların çıktığı ikinci yarıya bir bakmalarını tavsiye ediyorum. Selçuk’u yaşı ve maddi zorluklar nedeniyle gözden çıkarmak için en az bir üst düzey orta sahaya ihtiyaç var. Mesela alınmak istenen Diarra doğru isim. Ancak onun da 31 yaşında ve maliyet açısından da ciddi bir yükü olması ayrı bir vaka. Yasin’in de bence hem teknik heyet, hem taraftar hem de medya tarafından değeri çok algılanmayan bir oyuncu olarak algılandığını düşünüyorum. Bunun da doğru olmadığını söylemeliyim. Kısaca Galatasaray bu yıl kadro olarak daha derli toplu bir görüntü veriyor. Ancak genişleyen bu kadroyu doğru okuması ve geçen yılki karmaşadan sonra istikrarlı bir süreç yakalaması gerekli. 24.08.2016 – FUTBOO.COM
YORUMLAR