Bugün milyonlarca Fenerbahçe taraftarının uzun yıllardır beklediği imza atıldı. 5 yıl önce saha dışı sebeplerle çok sevdiği Fenerbahçe’den koparılan Ersun Yanal şampiyon bıraktığı sevdasına çok farklı şartlarda yeniden kavuştu.
Öncelikle taraftarın sesine kulak veren ve kişisel meseleleri bir kenara bırakıp Fenerbahçe için en doğru olduğuna inandığı kararı alan Sayın Ali Koç ve yönetimine teşekkür ediyorum. Türkiye sınırları içinde en doğru tercih olduğuna inandığım Ersun Yanal’a da bu zor ama ömre bedel görevinde sonsuz başarılar diliyorum.
Yarının bize
neler getireceğini düşlemek ve Ersun Yanal’ın futbol doğrularını anlamak için
düne kısa bir yolculuk yapalım.
Ersun Yanal, hangi takımda çalışırsa çalışsın,
vizyoner bir teknik direktördür.
Gençlerbirliği
Ersun Yanal yönetiminde UEFA Kupası’nda 4. Tura çıktığında yüzüncü yılını
kutlamaya hazırlanan Fenerbahçe henüz bu kupada 4.tura çıkamamıştı. Üstüne
üstlük Ersun Yanal 4.turda kupayı alacak olan Valencia’ya, deplasmanda uzatma
dakikalarında elendiğinde Skoko’nun kaçırdığı pozisyona yanıyorduk.
Ersun Yanal, rakip kim olursa olsun, maçı kazanmak
ister.
2004 yılında Türkiye
futbol tarihinin en önemli maçlarından birinde Milli Takım, Danimarka
deplasmanında penaltıyı kaçırıp berabere kalırken Ersun Yanal, Fatih Tekke ve Nihat Kahveci’den oluşan hücum
hattına ikinci yarıda Necati Ateş ve Tuncay Şanlı’yı da ekleyerek galibiyeti
kovalıyordu.
Ersun Yanal takımları şartlar ne olursa olsun pes
etmez.
Meşhur Nisan şampiyonluğunun
yaşandığı sezon Kadıköy’de oynanan Beşiktaş derbisine gidelim şimdi de. Maçın
ilk yarısı bittiğinde Fenerbahçe 10 kişi kalmış ve 3-2 yenik durumdaydı. Maç
tamamlandığında ise Fenerbahçe skoru 3-3 yapmış 2 golü de ofsayt ve faul
gerekçeleriyle iptal edilmişti. Sizce de önceki 3 senede Aykut Kocaman’la
Avrupa’nın en iyi takım savunmalarından birini oturtan, Ersun Yanal’la da etkin
hücum gücünü ve fizik kondisyonunu zirveye çıkaran bu takımın Nisan’da şampiyon
olması ve kalan 4 maçı formalite haline getirmesi normal değil mi?
Forma aynı, tablo farklı
Elbette Ersun
Yanal’ın ilk sezonuyla bu sezon arasında köprünün altında çok sular aktı. Son 2
yılda yapılan yanlış transferler ve FFP yüzünden kadro erozyonu yaşandı. Bugün
ne ileri dörtlü Sow, Webo, Kuyt ve formunda bir Emenike kalitesinde, ne de geri
dörtlü Alves, Egemen, Gökhan, Caner gibi kalbur üstü oyunculardan oluşuyor.
Ersun Yanal’ın oyun sisteminde kilit yer tutan 6 ve 8 numaralar ise daha da
kötü durumda. Formlarının zirvesindeki Emre, Meirelles, Baroni, Topal ile
bugünkü orta sahayı mukayese etmek acımasızlık olur. Üstüne üstlük o sezonun
jokeri, Ersun Yanal’ın tüm kariyeri
boyunca en çok kullandığı futbolcu olan Alper Potuk (98 maç) bugün kadroya
girmekte bile zorlanıyor. Dolayısıyla Ersun Yanal’ın bu sezon işi kolay değil
ama eldeki kadrodan maksimum verimi almak da onu farklı kılan özelliklerden
biri.
Bu sezon ruhu kazanmak önemli
Teknik açıdan bakarsak elbette Ersun Yanal stoper ve hücumcu kanat mevkilerinde arayışa girecektir. Belki oyun kurucu orta saha ve nokta golcü de arayacaktır. Ama Fenerbahçe’nin şu anki en büyük handikabı Samandıra’da takım kimyasından eser kalmayışı. Ersun Yanal, öncelikle futbolu seven, beraber oynamaktan keyif alan, Fenerbahçe forması için korakor mücadele etmekten gurur duyacak ve kazanma alışkanlığı edinen bir ekip kurmak zorunda. Kadro dışı isimlerle birlikte 30 oyunculuk bir malzeme var elinde. Eskilerle yenilerin kaynaşamadığı bir düzende oynamaya çalışıyorlar şimdilik. Bu tarz durumlarda lider oyuncular ve forma içinde sembolleşen isimler öne çıkar ve hocaya destek verir. Ersun Yanal da yeni vizyonu ortaya koyarken, önümüzdeki sene şampiyon olacak takımın temellerini atarken, eminim ki bu tarz isimlerin arayışında olacaktır. Dolayısıyla ligin ikinci devresiyle beraber çok farklı bir oyun sistemi ve değişik bir ilk 11 bizi bekliyor olacak. Taraftarın desteğiyle birlikte, Fenerbahçe’nin genlerindeki mücadeleci ruhu yeniden kazanacağını ve bu sezonu lig sıralaması veya Türkiye Kupası ile Avrupa Kupalarına katılma hakkı kazanarak tamamlayacağını tahmin ediyorum.
Yolun açık olsun Ersun Yanal, taraftarın hep seninle.
YORUMLAR