Yapılan kötü başlangıcın ardından, Cemil Usta Sezonu'nda ilk defa taraftarının önüne çıktı Sarı-Kırmızılılar. Açıkçası yeni transfer Nazonzi’nin performası da merak ediliyordu.
Maç beklendiği gibi Konyaspor’un kapanması ve Galatasaray’ın rakip kalede etkili olma çabasıyla geçti. Sarı-Kırmızılılar her ne kadar iyi niyetle hücum etmeye çalışsalar da özellikle ilk yarıda bal yapamayan arı gibiydiler. Böyle kilitlenen maçlarda beklerin performansları çok önemli hale geliyor. Özellikle Nagatomo defans anlamında çok önemli işler yapsa da hücum katkısı kısıtlı bir bek. Dolayısıyla içerde ki bir çok maçta Linnes’in oynaması daha faydalı olabilir. Beklerin yeterli katkı verememesine Belhanda’sızlık da eklenince neredeyse pozisyonsuz bir ilk yarı geçti. Maçın başlarında Diagne’nin eline çarpan topun da bence penaltı olduğunu da belirtmeliyim. VAR nasıl hakemi uyarmadı anlayamadım.
Galatasaray ikinci yarıya daha tempolu ve istekli başladı. Emre Mor’un yerine hala ne kadar doğru bir tercih olduğunu bilemediğim Adem Büyük girdi ve 45 dakika boyunca adeta sahada yürüdü. Galatasaray Babel’in golünden sonra havaya gireceğine kendi yarı alanına çekildi. Bu da Konyaspor’a bir cesaret getirdi. Seri’nin de haklı olarak kırmızı kart görmesiyle iyice kendi alanına çekilen Sarı-Kırmızılılar hücum etmeye pek de niyeti olmayan Konyaspor’a hücum cesareti verdi ve son saniyede ki karambolde skoru 1-1’e getirmeyi başardılar.
Sorun Falcao transferi mi?
Galatasaray’ın bu beraberliği sürpriz olmadı. Çünkü maalesef takımın iki senedir iyi oynadığı maçların sayısı iki elin parmaklarını geçmez. Bu sene yapılan transferlerle artık daha iyi oyun beklerken yine iki maçtır hüsrana uğruyor taraftar. Herkes Falcao’ya kilitlendi ama mesele Falcao meselesi değil. Her ne kadar bir çok kişi bu fikrime katılmayacaksa da bence Diagne kötü oynamadı ve hatta en çok çaba sarfettiği maçlardan birini oynadı. Ancak ceza sahası içine etkili orta gelmeyince santraforunuz da bir yere kadar çabalayabiliyor. Bunun yanında Belhanda’nın olmayışı ve Seri’nin formsuzluğu iyi oyun bekleyenlerin hayallerine ket vuruyor.
İki hafta da 5 puan kaybedilse de ilk haftaların telafisi mümkün. Yeter ki camia takımı ne olursa olsun desteklesin ve futbolcular oynadıkları oyundan keyif alsın. İyi oyunu sahaya koyamadığımız sürece maalesef bu puan kayıpları kaçınılmaz olacaktır. Bu oyunu nasıl ortaya koyacağımızı en iyi bilen kişi de Fatih Hoca’dır. Fatih Hoca’ya güvenmeli ve sabretmeliyiz.
Nzonzi’ye de ayrı bir parantez açmak istiyorum. A klas bir oyuncu olduğunu daha ilk maçında gösterdi. Ciddi katkı verecek gibi gözüküyor. Hem ileri çıkışlarda hem de rakibi karşılamada çok başarılı buldum. Bu transferde emeği geçenlerin eline sağlık.
YORUMLAR