GÜVEN GÜLEŞÇE

GÜVEN GÜLEŞÇE


Yeniden

23 Ağustos 2018 - 01:59 - Güncelleme: 23 Ağustos 2018 - 02:11

Geçtiğimiz hafta spor kamuoyunu bir transfer görüşmesi işgal etti. Emre Akbaba’nın transfer süreci idi söz konusu olan. Futbolcu bu süreç sonunda kendi tercihleri doğrultusunda Galatasaray SK ile sözleşme imzaladı. Öncelikle futbolcuya parlak bir kariyer, kulübünde ve milli takımda da başarılar diliyoruz.

Ancak transfer süreci tamamlandıktan sonra, Alanyaspor Başkanının yaptığı açıklamalarla görüşme sürecinde yaşanan bazı detaylar ortaya çıktı.

Alanyaspor başkanı Hasan Çavuşoğlu’nun açıklamalarına göre Abdürrahim Albayrak Alanyaspor Başkanı'nı transfer görüşmesi yapmak üzere Galatasaray Kulübü'ne davet ediyor, Alanyaspor Başkanı davete icabet edip kulübe gittiğinde Abdürrahim Albayrak ile beraber Türkiye Futbol Federasyonu Başkanvekili Ali Dürüst’ün de orada bulunduğunu görüyor.

Alanyaspor başkanı yaptığı açıklamada ‘Bunu gizlemenin bir manası yok’ şeklinde bir ifade kullanmıştır.

Bilirsiniz hikayeyi, deveye sormuşlar ‘neren eğri ?’ diye deve de ‘nerem doğru ki’ diye yanıtlamış.

Maalesef Türkiye Futbol Federasyonu, Merkez Hakem Kurulu ve diğer tüm kurumlardaki yapılanmalarda son yıllarda çok büyük sıkıntılarla karşı karşıyayız.

Beşiktaş başkanıyken, kulübü büyük bir borca soktuğu iddia edilen ve ‘Feda’ seviyesine getiren başkan Yıldırım Demirören Beşiktaş JK başkanlığından alacaklarına karşılık yüklü miktarda bir senet aldıktan sonra istifa etmişti. Aynı Yıldırım Demirören hepimizin bildiği gibi bir süre sonra Türkiye Futbol Federasyonu’nun başına geçti. Kendisinin TFF başkanlığı sürecinde Beşiktaş’ın ligde başarılı dönemler geçirdiğine şahit olduk. Bu dönemde Beşiktaş’ın lehine hakem hatalarının sıklıkla yaşandığı ve birazda bu etkilerle aldığı üst üste şampiyonluklar spor kamu oyunda ciddi şekilde dile getirilmeye devam ediyor.

Ayrıca Yıldırım Demirören’in medyada ciddi bir gücü elinde bulundurmaktadır. Bu durum, kulislerde hakem hataları ve Türkiye Futbol Federasyonunun işleyişinin, gazeteciler tarafından medyada rahatça dile getirilememesi ve eleştirilememesi sonucunu doğurmaktadır.

Arda olayı

Geçtiğimiz sezonun devre arasında yaşadığımız bir olayı hatırlayalım. Olay büyük umutlarla TFF tarafından ‘’Türkiye Futbol Direktörü’’ olarak Türk Futbolunun başına getirilen Fatih Terim ile ilgili. Göreve geldikten sonra Terim, Arda ve bazı futbolcular ile anlaşmazlıklar yaşıyor. Ardından Arda’nın milli maç seyahati öncesi uçakta bir gazeteci ile yaşadığı olayı ve daha sonra ve milli takımdan bırakma sürecini hep beraber yaşadık.Üstelik henüz bir başka milli takım kampında milli oyuncularımızın birbirine silah dayadığı haberlerinin ayyuğa çıkmasından kısa bir süre sonra. Bunun üzerine sünger çekiliyor.

Fatih Terim'in sözleşmesi

Ardından Fatih Terim’in medyada büyük yankı uyandıran, Çeşme’de damatları ile birlikte kepapçıda yaşanılan olaylar meyadana geliyor. Bilindiği gibi kebapçıda yaşanan olaylar, karşılıklı kavgalar sonrasında oradan ayrılmıştı. Söz konusu olayla ilgili videoları hepimiz izledik. Olay sonrasında Terim gerekirse görevinden ayrılabileceğini beyan ettiği halde Federasyon istifanın kabul edilmeyeceğini açıklamıştı.

Durumun üzerinden biraz zaman geçtikten sonra birdenbire Fatih Terim TFF tarafından görevden alınmıştı. Bunun üzerine Terim, Galatasaray SK ile 1,5 yıllık sözleşme imzaladı. Bu sözleşmenin dikkat çeken bir detayı ise ilk altı ay Terim’in alacağı ücretin 1905 TL olduğunun açıklanmasıdır.

O dönem herkes iyi bir GS li olarak bunu bir fedakarlık ve jest olarak anlamlandırmıştı. Ancak aradan aylar geçtikten sonra Milli Takımdan ayrılma sürecinda istifa etme teklifinde bulunarak ve TFF’nin de teklifini kabul etmeyeceği açıklamasından sonra sürpriz şekilde görevden alınan Terim’in Milli Takım’dan kalan alacakları ve tazminatı için federasyona dava açarak icra yoluna gittiğini görüyoruz. Bu davayı okuduğumuz zaman 1905 TL lik sembolik sözleşmenin neden yapıldığı konusunda şüpheler oluştu tüm kamuoyunun kafasında.

Yani anlayacağınız federasyonun işleyişi ile ilgili etik olmayan uygulamalar bu ve benzeri olaylar ile sürmektedir.

Son olarak yaşadığımız ve yazının başında değindimiz olaya gelirsek, Ali Dürüst Türkiye Futbol Federasyonu’nun en yetkili isimlerinden biri, başkan vekili . Kendisi uzun yıllar Galatasaray’da yöneticilik yapmış etkili bir isim. Aynı pozisyonda bir başka isim daha var Nihat Özdemir. O da bilindiği gibi Fenerbahçe’de önemli pozisyonlarda uzun süre görev yaptı. Nihat Özdemir TFF’de görev aldıktan sonra Fenerbahçe yöneticileri ile her türlü organik bağını keserek yönetici, Teknik direktör veya herhangi bir organı ile hiç bir diyaloğa girmedi.

Fakat Ali Dürüst’ü Galatasaray kulübü ile sürekli iç içe, Fatih Terim ve yöneticiler ile bir arada resimler verdiğini gördük. Bu da yetmezmiş gibi çok kritik bir transfer sürecine dahil oldu. Uzun süre çözülemeyen Emre Akbaba transfer görüşmesinde Galatasaray Başkan Yardımcısı- Asbaşkanı ile Alanyaspor Başkanı arasındaki görüşmede bizzat bulunuyor. Bu görüşmeye dahil oluşunun bir çok sebebi olabilir.

Ancak bu ziyaretin bir transfer görüşmesine denk gelmesi halinde görüşmeye katılmaması, orada bulunmaması doğru olan davranıştır. Etik olarak tüm spor bileşenlerinin beklediği de budur. Bunun olmadığı durumda ise akla gelecek olan şey başkan vekilinin orada arabuluculuk sıfatı ile bulunduğu, iki tarafın anlaşmasına aracı olarak el sıkışmalarını sağladığıdır.

Yaşadığımız tüm bu olaylar Futbol Federasyonunun en hafif tabirle kulüplere eşit uzaklıkta olmadığını açıkça göstermektedir. Spor, hayatın içinde insanları birleştiren, keyif ve mutluluk veren bir unsurdur.

Futbol da büyük kesimlerce takip edilen heyecanlı ve güzel bir spor dalıdır. Futbolumuzun karışık ve kirli ilişkilerden uzak yepyeni ve temiz bir sayfa açmasını konuştuğumuz bu günlerde Federasyon ve kurullarının, spor camiasında sorumluluk alan kişilerin bu tip ilişkilerden uzak durarak tarafsızlık ilkesi ile hareket etmeleri gerekmektedir.

Görevi ulusal çerçevede futbol ve bileşenlerinin kurallar dahilinde faaliyetlerini sürdürmesini sağlamak, müsabakaları düzenlemek olan Türkiye Futbol Federasyonu’ndan kurul ve sorumlularından en azından bir sporsever, futbolsever olarak adil, dürüst ve tüm kulüplere eşit mesafede durmasını beklemek büyük bir istek olmasa gerek.

Bunu sağladığımzı zaman futbol, birleştirici gücüyle hayatımızı güzelleştirmeye devam edecektir.

YORUMLAR

  • 2 Yorum
  • Aras Yeniaras
    5 yıl önce
    Yazınızda ismi geçen kişilerin okumasını çok isterdim .İnanın cevaplarını çok merak ediyorum .Kaleminize sağlık ....
  • Vural Yüzügüllü
    5 yıl önce
    Çok güzel bir yazı elinize sağlık. Umarım sadece bir kısmını belirttiğiniz bu durimlar sona erer. Bu da TFF ve kurullarının istifası ile mümkün olacaktır. Gündeme getirdiğiniz için tekrar elinize sağlık Güven Bey.