MERT AYDIN

MERT AYDIN


Temel'in şifresi: 12 / 4 / 22+1

28 Ağustos 2016 - 09:43

Bir takım düşünün. Bir sezon önce 34 maçta sadece 12 galibiyet almış; üstüne üstlük sahaya çıktığı maçların 18’inde de yenilgi yaşamış olsun. Her şeye karşın bir yıl önce mücadele ettiği ligde 12.lik yaşayan bu takım, (ki bu da içinde bulunduğu ligin kalitesi hakkında size bir fikir verir), (1) Ne kadar transfer yaptıktan sonra korkulan bir takım olur? (2) Ne kadar zaman sonra iyi top oynar? (3) Daha da önemlisi ne kadar zaman sonra şampiyonluk kovalamaya başlar? Transfer yapmak tabii ki ülke coğrafyası ve ekonomik güçle ilgili bir eylem. Çok paranız olabilir ama çok para, istediğiniz oyuncuyu takıma katmanıza yetmeyebilir. Çünkü almak istediğiniz oyuncular sizin şehrinizde kalmak istemeyebilir; ya da şehre uyum sağlaması o kadar zaman alır ki, ondan istediğiniz verimi almanız imkansızlaşır. Olsun; biz yine de iyi tarafından düşünelim ve yeni sayılabilecek bir yönetimle bu takıma (belli ekonomik şartlarda) 10 yeni transfer yaptığımızı; kiralanıp geri dönen ve uzun vadeli transfer olarak düşünülen isimlerle beraber yeni transferler ismi altındaki isim listesinin 22’ye uzadığını varsayalım. Bununla da yetinmeyip, daha önce şehri tanıyan ama yeni bir teknik adam bulalım, takımın başına onu geçirelim. Şimdi yazıya bir soru daha ekleyelim: Bir yıl önce oynadığı 34 maçın sadece 12’sinde galip gelen, sadece 4 tane deplasman galibiyeti yaşamış bu takıma 10 yeni transfer (siz isterseniz 22+1 de diyebilirsiniz), bir de yeni teknik adam transfer etseniz, üzerine de Barcelona forması giydirseniz, bu takım Süper Lig’de şampiyon olabilir mi? Barcelona örneği biraz ‘uçuk’ oldu sanırım; o halde bu takıma Trabzonspor forması giydirdiğimizi varsayalım ve aynı soruyu soralım: Bu şartlarda şampiyonluk gelir mi? Bakmayın siz her sezon başında Karadeniz Fırtınası dolduruşlarına, Trabzonspor çok uzun süredir 4 büyüklerden biri değil. (Şampiyon olmuş 5 takımdan biri, bana göre Türkiye Ligleri’nin 4. büyük takımı, ama bence Türkiye’de uzun süredir 4 büyükler diye bir oluşum yok.) Ne kadar transfer yaparsa yapsın, o transferleri kalıcı yapamadığı, şehirde ve takımda tutamadığı, yani en klasik deyimiyle istikrarı yakalayamadığı sürece de, 4 Büyükler’den biri olmayacak. (4) Peki Trabzonspor ne zaman yeniden 4 Büyükler kavramını Türk futboluna taşıyabilir? İşte bu, aynen diğer 3’ünde olduğu gibi, Trabzonspor yönetiminin yanıt vermesi gereken bir soru... 2015’in son günlerinde yönetimi devralan Trabzonspor yönetimi bence ‘Taraftarın ne kadar sabretmesi gerektiğini’ söyleyerek başlamalıydı söze. Sorularımızı tekrar edelim ve (acizane bir uyarıyla) önümüzdeki haftalarda irdeleyeceğimiz bu konularla ilgili son sözümüzü söyleyelim: (1) Ne kadar transfer yaptıktan sonra korkulan bir takım olur? (2) Ne kadar zaman sonra iyi top oynar? (3) Ne kadar zaman sonra şampiyonluk kovalamaya başlar? (4) Ne zaman yeniden 4 büyükler kavramını Türk futboluna taşıyabilir? Eğer tüm bu soruların yanıtı “Biz bu yıl şampiyon olmak istiyoruz” ise, “Ben bu yıl ve belki de uzun bir süre daha, yine Barcelona’yı desteklemeye devam edeceğim...

XXX

Gaziantep maçına gelince... Deplasmanları kabus olarak gören bordo mavililer, doğal olarak evsahibi takıma da gereksiz bir güven vermiş oluyor. Evsahibi takım rakibinin deplasman korkusunu hissetmiş olacak ki, önde basarak Trabzonspor’u hataya zorladı. Çok başarılı olduklarını söylemek zor ama 88. dakikada gol bulduklarına göre, amaçlarına da ulaştılar. Trabzonspor iyi miydi? Tabii ki değildi. Bir kaç gol pozisyonu buldu takım, ama onlar gol olsa bile, 90 dakika boyunca ne taraftarı, ne de teknik yönetimi memnun eden bir futbol vardı ortada. Ersun Yanal’la ilgili yorumlarımızı ise, bir sonraki yazıya bırakarak şunu söyleyebiliriz: Ersun Hoca’nın alamet-i farikası zor geçilen (hatta gerektiğinde faul yapmaktan korkmayan), güçlü ve dirençli orta sahalar tasarlamak. Belki sezonun ilk iki haftasında bunu başaramadı, ama eğer Trabzonspor’un tek sorunu buysa, bordo-mavili taraftarların korkmasına gerek yok, çünkü Trabzonspor kısa sürede zor geçilen orta sahaya kavuşacaktır. Diğer sorunları irdelemek ve takımla, hocayla ilgili yorum yapmak için bence biraz erken. Lig daha yeni başladı, kimse hazır değil, vs… Ne diyelim, kaybedilen sadece 3 puan, dünyanın sonu değil. Yeni sezonun ilk galibiyeti sonrası önümüzdeki maçlara bakacağız... E.MURAT YIĞCI 28.08.2016 – FUTBOO.COM [email protected]  

YORUMLAR

  • 0 Yorum