Deplasmanda son 8 maçta 1 galibiyet alınmış bir rakibe karşı ligin ilk maçına çıktı Fenerbahçe. Hiçbir sonuç sürpriz olmayacaktı. Maça giderken en azından 1 puanı alır hissi fazlasıyla vardı. Geçen seneye kıyasla daha iyi olan savunma dörtlüsü, kendini ispatlamış Ozan-Topal ikilisi, Grasshoppers’a attığı müthiş 2 golle formda gözüken Stoch’un varlığı ve Emenike’nin gücü yenilmeden dönülür dedirtiyordu. Fakat gerçekler öyle değildi... Öncelikle şunun hakkını verelim. Başakşehir hocasından yönetimine Türkiye’nin en uyumlu kulübü. Bu uyumu Futbol Akademisi kurarak zirveye taşımak istiyorlar. Stadın etrafında planlanan tesisleri futbolu seven sevmeyen herkesin görmesi gerekir. İmkanları da var elbette fakat akıllı yönetildiklerine, bütçelerini çarçur etmediklerine hiç şüphe yok. Yıllardır izlediğimiz kağıt üstünde mütevazi isimlerle kurulan müthiş takım oyunu ve mütevazi olmayan koşu mesafeleri bunun en net ispatı. Maça gelecek olursak... İlk yarı en fazla dikkatimi çeken şey Emre’nin hırsından hiçbir şey kaybetmediğiydi. Onun bu ruh hali zaten erken attıkları gol sayesinde sağladıkları direnci fazlasıyla arttırmaya yardımcı oluyordu. Salih, Ozan ve Topal bu direnci kıramadılar. Özellikle hücumda, Salih’ten beklentinin yüksek olması onu strese soktu. Ligin belki en zor deplasmanı olması da onun işini zorlaştırdı. Her geçen dakika geriye gitti.
XXX
İkinci yarı Advocaat, Emre’nin kırmızı kartıyla beraber Stoch-RVP değişikliği yaptı. Bu dakikalardan itibaren Fenerbahçe oyuna hakim oldu. (Kimse kusura bakmasın) van Persie’nin Guiza’yı aratan 2 net vuruşu bana 3 puandan ümidi kesmem için fazlasıyla yetti. RVP’yi oyuna girdiği dakikalardan itibaren dikkatle izledim. Kendisine atılan neredeyse her topa geç reaksiyon veriyor. İkili mücadelelerde güçsüz, adeta veteran havasında. 3 sezon için alacağı ücret 15 milyon € olan birisi için fazlasıyla hayal kırıklığı. Advocaat’tan en büyük beklentim RVP’yi fizik olarak iyi bir duruma getirmesi. 2 yıl daha kontratı var. İnşallah bunu başarabilir. Yönetim de bu inançta olsa gerek ki, bugünlerde Sow ismi tekrar gündeme geliyor. RVP haricinde Fernandao zaten bildiğimiz gibi. Yakın mesafeden yapamadığı gol onu maçtan koparmaya yetti. Volkan, Alper, RVP ile beraber takımın fizik olarak en düşük seviyedeki ismiydi. Net pozisyonların kaçması neticesinde de yıllardır olduğu gibi alınan doğal mağlubiyet ve lige kötü bir başlangıç. Acilen toparlanmak için önümüzde rahat gibi gözüken bir lig fikstürü var. Bu süreçte Fenerbahçe kesinlikle iyi 1-2 tane çift yönlü orta saha veya kanat oyuncusu almalı. Takımda geçen sene 12 gollük Nani performansı kadar bile gol-asist yapacak oyuncu yok. Önümüzdeki 10 gün büyük ihtimalle kiralık yoluyla da olsa yapılması zorunlu transferler için yeterli bir zaman. Transfer yapılamadığını düşünmek dahi korkutucu. Zaten iyi durumdaki Osmanlı, Konya ve Başakşehir’le beraber geçen seneden daha iyi olacağı gözüken Galatasaray, ligin hala en iyi futbolunu oynayan Beşiktaş’ın varlığı ve Ersun Yanal’lı Trabzonspor endişelenmek için yeterli sebepler. 23.08.2016 – FUTBOO.COM
YORUMLAR