ÖMER ÇİL

ÖMER ÇİL


Aykut Hoca farkıyla

28 Temmuz 2017 - 11:52

Dünkü maçı ne abartmak ne de küçük görmemiz lazım. Fenerbahçe, ilk Aykut Kocaman dönemlerinden beri Avrupa maçlarını ciddiye alıyor. Oynanan defansif futbol göze hoş gelmese de, o alanlarda netice alıyor. Pereira, Advocaat hepsi Avrupa’da başarılı sonuçlar aldılar. Pereira ile Braga maçında hakem skandalına kadar ciddi bir takım havası vardı. O maçtan sonra ligde ve kupada çöküş yaşandı. Advocaat ile de Krasnodar maçına kadar takım Feyenord ve Man United’ın üzerinde grubu lider tamamladı. Kadıköy’de Pogba’lı İbrahimoviç’li kadroya pozisyon vermedi nerdeyse.  Advocaat için başlarda iyi düşünürken sonrasında işler değişti. Avrupa arenası harici süper ligi küçük gördüğünü bugün rahatlıkla söyleyebiliyoruz.  Futbolcular da Avrupa’yı daha fazla ciddiye alıyor, vitrin gibi görüyor. Bu durumda ligdeki başarısızlığa yol açıyor.

Aykut Hoca’nın bu sene ki en büyük kazanım olduğunu zaten geçen sene Mart ayından beri söylüyoruz. Kimilerine göre oynattığı defansif futbol Fenerbahçe’nin şampiyonluğu için yetersiz, tribünleri doldurmayacak seviyede. Bana göre ise FFP sopası altında, eldeki defansif futbolcularla takımı, kulübü tanıması ve bıraktığı izlerle bulunmaz nimet. Tabi ki çok daha iyi oyunlar oynatan hocaları oldu Fenerbahçe’nin. Fakat bu dönemde ondan daha iyisi olamazdı.

ŞENER VE HASAN ALİ HALA HAZIR DEĞİL

Gelelim dünkü maça; Aykut Hoca, geri dörtlüde geçen seneden alışık olduğumuz isimlerle sahaya çıktı. Neustadter, Kjaer’in yokluğunda hem golü attı, hem de defansif olarak sırıtmadı. Şener ve Hasan Ali geçen senenin 2.yarısındaki kötü çizgiyi aynen devam ettiriyorlar. Forvette Ahmethan elinden geleni yaptı. Kötü kadro mühendisliği ve RVP bahtsızlığı sayesinde forma şansı buldu. Monaco maçında girdiği pozisyon gol olsa, büyük özgüven kazanacaktı. Ama orta sahadaki pas alışverişleri iyiydi. İnşallah gol bölgelerinde de gelişim gösterir.

VALBUENA TAHMİNİMDEN İYİ

Orta sahada en sevindirici olan Valbuena’nın tahminimden iyi olması. 2012 de Marsilya Fenerbahçe maçlarında canlı izlemiş ve fazla beğenmemiştim. Geçen sene Lyon -Beşiktaş maçlarında ise bambaşkaydı. Lyon’da izlediğim gibi bir Valbuena; hem duran top, hem de top alışverişiyle çok iş yapar. Alper’in dünkü kişisel zirvesi olan performansında bile büyük katkısı vardı. Uzan zaman sonra ayağına topun yakıştığı, Emre Belözoğlu tarzı top alışverişi yapabilen bir oyuncuyu izlemek çok sevindiriciydi. Kapalı savunmalara karşı özellikle Kadıköy’de çok kilit çözecektir. Ekici’nin de uzaktan şut atabilmesi, alınacak  10 numara ve yeni bir forvet takviyesi(veya Sow) ile takım geçen senelerden daha iyi olacaktır. Volkan’ın ve Şener’in yedeklerinin çok kaliteli olması iyi bir şey. Solbekler için ise aynı şeyleri söyleyemiyoruz.

Fakat sıkıntı şu ki; rakipler de geçen seneden daha iyi Başakşehir ve Beşiktaş oturmuş takımlar ve iyi transferler yaptılar. Trabzonspor ve Galatasaray da soru işaretleri olsa da geçen seneden farklı olacaklardır. Aykut Hoca böyle bir durumda takımı nerelere taşıyacak doğrusu ben de merak edyorum. En azından son yılların aksine kupasız bırakmayacaktır diye düşünüyorum…   

YORUMLAR

  • 0 Yorum