Başlıklar ciddi, içerik kaypak...

Başlık, okuyanı/ duyanı albenisiyle tutsak alır; “kesinlik”, kafalara yerleşir.

Başlıkla gelen çağrışımsal anlamlar, içeriği bir anda taca atar, sevinç ya da öfke üzerine konuşmaya yönlendirir. Oysa içerik, yüklemi edilgen eyleme dayalı cümlelerdeki kaypaklık, gözden kaçırılır.

Başlığın çarpıcılığını, başlığı okuyanların sorgulamayı bir yana atmalarını çok iyi bilenler, internet ortamında “tıklama” üzerinden alacaklarını “peşin” alıyorlar. Bu “peşin” alma, bir de bakıyorsunuz, ciddi diye bildiğiniz kesimleri bile aynı yola sokuyor.

*****

Transfer dönemlerinde futbol pazarı o kadar bereketli oluyor ki…

Futbol pazarının üzerine kurulu olduğu “tarla”ya ne ekersen verdikçe veriyor!.  Her ağzını açan, transfer üzerine bir kelâm ediyor. O “kelâm”ları edenin ağzından hemen bir haber başlığı:

“Canlı yayında açıkladı.”

Neyi?

“Tık”la da gör!

Gördüğün, adı yorumcu/ gazeteci/ televizyoncuya çıkmış birinin dedikleri.

Neymiş?

Bilmem kim, bilmem hangi takımla kesin anlaşmış, yola çıkmış geliyor!

Beklenti içine giren takım taraftarı sevinirken, başka takım taraftarı derin bir hüzne kapılır, kendi takımının yöneticilerine veryansın eder.

(Eskiden mektup ya da telgrafla tepki gösterme varken, bugün elindeki bir “akılı araç”la sanal ortamda, düşündüğünü/ tepkini anında gösterirsin.)

Beklenen olmadı, geldi denen gelmedi, yola çıkan bir türlü senin “semt”e varmadı… Beklentinin boşa çıktığını gören taraftar, “Kesin oldu” diyeni değil de, yöneticisini suçlamaktan geri durmaz.

Resmi açıklamayı görmeden, dereyi görmeden paçaları sıvamak misali, sevinenin ruhsal hali/ çöküntüsünü düşünün bir…

*****

Birileri, o birilerinin dedikleri medya denen kesimde alıcı bulunca, başka birileri, olmamış/ olmayan transferleri olmuş gibi pazarlamayı sürdürüyor.

Daha doğrusu, kendilerini pazarlama yöntemi…

Söylenenlerin “haber” diye sunulması, medya denen kesimin içinde bulunduğu durumun nasıllığı üzerine düşünenleri gerçekten üzüyor. Gerçek haber ardında koşanlar ise bir kenarda unutuluyor.

Ama, herkes memnun; konuşanı, konuşanın dediklerini “müjdeli haber” diye sunanı, buna inananı…

Sizi bilmem ya, şu transfer döneminin bir önce kapanmasını gönülden istiyorum.

Son söz:

İçerikteki kaypaklığı gören; okunmayı sağlayan başlığı atana, o “kelâm”ı edene yine güveniyor/ inanıyorsa, aldatılmayı hak ediyor demektir.