TURGUT ÇELİK

TURGUT ÇELİK


Rıdvan Dilmen, TFF'yi sallayacak mı ne?

03 Ekim 2017 - 19:46

Biraz Dil Bilgisi

Bir sözcüğün anlamını birlikte kullanılan öbür sözcükler belirler. Tek başına ele alınan sözcükler ise, duyanda çok farklı çağrışımlara yol açar.

Cümledeki bir sözcüğü, Türkçesi ya da yabancı karşılığıyla değiştirmek, her zaman sonuç vermez.  Sözgelimi “şart”ın Türkçesi “koşul”dur. Öz Türkçe karşıtlarının  “koşul”u kötülemek için verdikleri şu örneğe bakalım:

“Bunları yapman şart değildi.”

“Şart” yerine “koşul”u koyduğunuzda, cümle, cümle olmaktan çıkar; Öz Türkçe karşıtının keyfine diyecek olmaz! “Koşul”u harcamamak, “şart”ın orada olmasının şart olmadığını göstermek, iki sözcüğü de “incitmemek” için cümleyi şöyle kurmak gerekir:

“Bunları yapman gerekli değildi.” ya da “….. gerekmezdi.”

*****

Yönetmek mi, İdare Etmek mi?

Nedir yönetmek?

“Bir işi, bir kimseyi kötü gidişten, düzensizlikten, dağınıklıktan kurtarıp iyi bir yola koymak, çekip çevirmek…”

“İdare etmek” de bu anlamlar içine girmez mi?

Kuşkusuz girer; yerinde kullanılırsa sırıtmaz:

“TFF, iyi yönetilmiyor; keyfilik başını almış gitmiş.”

“TFF, iyi idare edilmiyor; keyfilik başını almış gitmiş.”

Ya “idare etmek”, bunun başka anlamları da yok mu?

İşte, “yanlış, uygunsuz, yasaya aykırı bir eylemi vb. hoş görmek, ona göz yummak, örtbas etmek…” anlamını veren iki örnek:

“Rada yakalandı, ama trafik polisi idare etti.”

“Hakem, yaptıklarımı değil de bana yapılanları gördü, yani idare etti.”

Gidilecek yer belli olur:

“İdare etmek”te gündelik düşünmek, çıkar sağlamak vardır; “yönetmek” ise bilgi ve beceri gerektirir.

Yani?

“Yönetmek” bilimsel, “idare etmek” filimseldir!

Yapılanlara bakınca TFF’de “yönetmek” yok, “idare etmek” var.

(“Yönetmek” yerine, “idare etmek”le iş yapanlar, ne acı ki, kendi holdinglerinde “idare etme”ye kalkanı kapının önüne koyarlar.)

*****

Yeme de Yanında Yat!

Fenerbahçe yönetimi, Şenol Güneş'e verilen göstermelik ceza nedeniyle TFF’ye tepki gösterdi.

Rıdvan Dilmen de, Akhisar maçından sonra, TFF’ye iyice yüklendi. Onun TFF’yle ilgili dile getirdikleri yenilir yutulur gibi değil.

(Türk futbolunda adalet yok, şeffaflık yok, raporlar değişiyor.

O… ç, raporda, “Allah belanı versin. Allah cezanı versin” oluyor.

TFF, yayıncı kuruluştan görüntü çıkarttırıyor.

Federasyon, istediğine görüntüden ceza veriyor, istediğine vermiyor.

Şenol Güneş’in küfür ettiği görüntüleri, özet görüntülerden kaldırılıyor.

TFF, FETÖ’cüleri temizleyemedi.

15 Temmuz sonrası görevden alınan bir emniyet görevlisi, Fenerbahçe-Trabzonspor maçında görev aldı.)

Rıdvan Dilmen, TFF’ye açıkça evrakta sahtecilik yaptınız, yayın kuruluşunu baskı altına aldınız, istemediğiniz görüntülerin 3 dakikalık özet görüntüden çıkartılmasını sağladınız, FETÖ’cüleri TFF’de barındırıyorsunuz, diyor ve ekliyor:

“İftira atıyorsam şikayet etsinler!”

Bütün bu iddialar/ suçlamalar karşısında kimseden bir ses yok.

Rıdvan Dilmen’in iddialarını/ suçlamalarını sineye çekmekle, susmakla işlerin yürümeyeceği ortada…

*****

Sona Doğru…

Bir takımın bir maçta iyi ya da kötü olması, hakemin yanlışlarını örtmenin gerekçesi olamaz.

Mantığa bakar mısınız?

Sen zaten kötü oyunuyorsun, hakemlerden yakınmaya hakkın yok!.

Bu mantıkta olanlara bakılırsa şu soru “öksüz” kalacak:

İyi ya da kötü oyunda “eyyamcı” hakemin rolü hiç yok mu?

Son söz:

TFF’de bir deprem (!) olursa bunda Rıdvan Dilmen’in payı büyük olacaktır.

YORUMLAR

  • 0 Yorum