ÜMİT ÇELİK

ÜMİT ÇELİK


Advocaat'ın kurtarıcısı Lens

13 Nisan 2017 - 19:47

Son dönemde Fenerbahçe yönetiminin sessizliği devam ediyor. Buna alışık olmayan taraftarlar bu durumdan hiç memnun değil. Takımın ligde kötü sonuçlar alması, UEFA Kupası'ndan Rus temsilcisi Krasnodar’a kötü oyun ile elenmesi ile taraftarlar iyice çileden çıktı. Taraftarlar ile yönetim arasında soğuk savaştan en çok etkilenen Fenerbahçe olurken, takımın kötü oyunu, teknik ekibin yanlış kadro ve taktik seçimi, yönetimin bu noktadaki sessizliği, Fenerbahçe’nin lige havlu atması 2016-2017 sezonunda Fenerbahçe için çok kötü geçmesi sayesinde ivme başarıların geldiği Erkek Basketbol takımı üzerinde dönmeye başladı.

Maçları kapalı gişe oynayan Obradoviç’in askerleri Fenerbahçe’nin bu yıl ki ışığı ve gurur kaynağı oldu. Basketbolda üst üste gelen başarılar ile hem Obradoviç hem de Udoh, Vessely, Bogdanoviç gibi isimler ön plana çıktı. Futbolda ise Lens bu anlamda yaptıkları ile taraftarın gönlünde taht kurmuş durumda.

Son Alanyaspor maçında 2-0 geriye düşmesinden sonra aslında tüm taraftarların içindeki kötü ruh hali alışkanlık seviyesinde “gene aynısı oldu, zaten Fenerbahçe’nin galibiyet alması çok zordu” derken, sahneye Jeremain Lens çıktı. Babasını kaybettiğinde büyük özveri ile çıktığı iki maçta da galibiyeti getiren isim olurken Atiker Konyaspor maçında cenazeye katılacak olması Fenerbahçe için tehlike çanlarının çaldığını gösteriyor.

Alanyaspor maçında Lens 2-0 olduğunda tüm takımı fırçalaması da işe yaramayınca sazı eline aldı. Defansif bir kadro ile oynamaya devam eden Advocaat’a nazire yaparcasına aldığı topu Alanyaspor yarı alanına taşıyıp nokta paslar ile gol yollarında takımını galibiyete taşıyan oyunun fitilini ateşleyen oyuncu oldu. Alper biraz biraz Lens’e ayak uydurmaya çalıştı. Ozan Tufan, Kayserispor maçındaki delici koşularını bu maçta Josef’in yokluğunda yapamadı.

Fernandao golünü atsa da Fenerbahçe’nin ancak Ziraat Türkiye Kupası maçlarında oynayabilecek bir forvet imajını devam ettiriyor. Oyuna sonradan giren Robin van Persie ve Volkan Şen ise hayal kırıklığı yaratmaya devam ediyorlar. Özellikle Volkan Şen çok koşmasına rağmen son vuruş ve paslardaki beceriksizliği nedeniyle Fenerbahçe’de oynayabilecek bir oyuncu olmadığını bir kez daha gösterdi. Defansta Kjaer’in sakatlığı nedeniyle oynamaması ise galibiyete rağmen atlanmaması gereken bir eksiklik olarak göze çarptı.

ALANYA'DA LENS OLMASA NE OLURDU?

Çift ön liberolu sisteme rağmen takımın oyun kalitesi ve yapısı ne yazık ki yan paslı sistemden bile kötü hale gelmiş durumda. Topu alan oyuncu pas atacak oyuncu bulamıyor. Takım özellikle orta saha ve ileri oyuncuları durarak oynuyor. Bu da geri pasla oynayıp şişirme toplar ve Lens’in becerisi ile ileriye gitmeye kalıyor. Fenerbahçe’nin rakipleri ise defansif oynadıkları için de gol yollarında kısırlık çeken Fenerbahçe’yi iyice zorluyor. Kontra yemese de kolay gol yiyen 8 defansif kadrolu Fenerbahçe’nin bu kadar kolay gol yemesi ise ileride ki oyuncularının topu tutmadaki zafiyeti olarak değerlendirilmelidir.

Önceki kadrolarında Semih Şentürk, Webo gibi ileride top tutabilen oyuncuların eksikliğini iyice hissediyor. Son iki maçtır Advocaat’ın gerek taktiği, gerek oyuncu değişikliklerindeki hataları nedeniyle onu ipten alan adam aslında Jeremain Lens’tir.

Bir düşünün; babasının cenazesi nedeniyle 2 maç Lens oynamasaydı! Fenerbahçe ne halde olurdu?

YORUMLAR

  • 0 Yorum