1. Fenerbahçe belki de son yılların en pozisyonsuz derbisinde 2 puan kaybetti. Bu puan kaybının temel nedenleri neydi?
Fenerbahçe de Beşiktaş da alışık olmadıkları bir düzende mücadele ettiler. Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi olmak üzere hiç bu kadar mahkum olduğu bir maç oynamamıştı. Rakip kaleye bırakın şut çekmeyi, ısı haritasına göre ceza alanına hiç girmemiş görünüyorlar.
Twitter'da anlamlı bir tweet vardı; Advocaat'ı yaptığı değişiklikten ötürü eleştiriyordu; neden Volkan Demirel'i çıkarmadı diye.
Abartılı bir taraftar bakış açısıydı ancak bir gerçeğe işaret ediyordu. Volkan'ın ceza sahası dışına çıkarak kafayla uzaklaştırdığı maçın son dakikasında Abubakar'ın pozisyonu dışında ikinci yarı Beşiktaş'ın tehdit içeren bir atağı var mıydı?
Fenerbahçe, beşer gol attığı maçlarda dahi kapalı defansa karşı mücadele etmek zorunda kalmamıştı. Takımın boyunu daraltarak rakibi kendi alanında bekleyen ve ceza alanının hemen dışında kaptığı toplarla ileri hızlı hücum oyunu oynayan bir taktik kurgusu vardı.
Topu rakibe bırakıp, oynamasından rahatsızlık duymuyordu. Hatta sanki teşvik ediyordu. Ancak Beşiktaş, belki de Şampiyonlar Ligi'ndeki kritik maçı da düşünerek Kadıköy'e beraberlik için gelmişti. Fenerbahçe bir gol atabilse maçın seyri nasıl gelişirdi asıl sorulması gereken sorulardan biri budur.
Fenerbahçe Beşiktaş'ın aksine pozisyonlar buldu. Ancak çerçeveyi tutturamadı. Bazen böyle maçlar oynarsınız. Karşınızdaki takımın da Beşiktaş olduğunu unutmamak gerekiyor.
2. Advocaat'ın derbideki onbirini ve hamlelerini yeterli buldunuz mu?
Türkiye'de hangi spor yorumcusunun eline kağıt kalem verseniz Advocaat'ın sahaya çıkardığına yakın bir kadro yazardı. Zaten kimsenin bu kadroyu eleştireceğini sanmıyorum.
Beşiktaş kapanarak oynadığı için Sow etkisiz hale dönüştü.
Alper'in yeri doğruydu ancak görevi merkezden kanatlara top servis etmek olduğundan sıkışık savunma düzeninde arkadaşları boş alana kaçamayınca servis yapacak bölge bulamadı, bu sefer mecburen kanatlara kaydı.
Lens'in sakatlığı kadroyu alternatif üretmede zorluyor. 45 dakika oynayacak durumda olsa Advocaat mutlaka ikinci yarı Volkan Şen'den önce ona görev verirdi ama tam olarak hazır değildi. Oyuna girdiğinde maç çoktan dengeye oturmuş, takımlar sanki sonucu kabullenmiş de son dakika kazası yaşamak istemiyor gibiydiler.
Volkan Şen'in kendi kendiyle mücadelesi hiç bitmiyor. Hakemin verdiği ilk yanlış kararda oyundan düştü.
3. Beşiktaş beraberliğe razı bir oyun ortaya koydu. Başakşehir'in Antalyaspor karşısında 2 puan bırakması buna etki etti mi?
Sadece Beşiktaş için mi, Fenerbahçe de rahatladı ve ödevini bir hafta sonraya erteleyen kaytaran öğrenciye dönüştüler. Ancak Beşiktaş'ın bu kadar etkisiz görünmesinin birincil nedeni Fenerbahçe'ydi.
Feyenoord, Manchester United, Galatasaray, Beşiktaş... Hep mi deplasman takımları kötü, etkisizdi, onların oyununda Fenerbahçe'nin hiç mi etkisi yoktu?
Fenerbahçe bu sezon sanılanın aksine bu maç dahil puan kaybettiği karşılaşmalarda kötü oynamadı, sadece sonuç alamadı.
"Beşiktaş beraberliği ancak kurtardı" demeliyiz.
4. Hakemi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Maçtan önceki yorumumuzda hakem kim olacak bilmiyoruz, kim olmalı bunu hiç söyleyemiyoruz şeklinde yorum yapmıştık. Ancak Hüseyin Göcek hiçbir şekilde akla gelmeyecek bir isimdi.
Yusuf Namoğlu'nun geçen zamanda bir Beşiktaş-Galatasaray maçına atadıkları Hüseyin Göcek hakkında skandal bir yorumu var; "her iki takımda da forma giydiği için onu derbiye atadık" diyor.
Zaten böyle bir beyan hakemin kişiliğini yok eden talihsiz bir açıklama olmuşken, Hüseyin Göcek'in Fenerbahçe ile ilgili mazisi ortadayken bu maça vermek daha başlama düdüğü çalmadan tartışma yaratmıştır.
Adama sormazlar mı Hüseyin Göcek Fenerbahçe'nin hangi takımında oynadı, diye?
Daha onuncu dakika dolmadan Kjaer'e bir hava topu mücadelesi sırasında sadece kuralda tarif edildi diye sarı kart göstererek nasıl bir yönetim sergileyeceğini ilan etmiştir.
Genel yanılgı bir hakemi verdiği ya da vermediği bir penaltı veya yanlış bir ofsayt kararı ile değerlendirmektir. Bence maçın kaderini etkileyecek kararlar vermiş ya da verememiştir.
5. Gökhan Gönül'e yapılan protestolar Figo'nun Nou Camp'taki ilk maçının kopyasıydı sanki. Beşiktaş cephesinin bu konudaki açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz. İşin içine Mehmet Topal'ın dahil edilmesi de gündemi karıştırdı.
'Merdi kıpti şecaat arzederken sirkatin söyler'miş; yani teşbihte hata aranmazmış, çingenenin merdi kendini överken hırsızlığını anlatırmış.
Fenerbahçe'nin geçen sezon takım içinde neler yaşadığı bu açıklamalardan daha güzel özetlenemezdi.
Takım en kritik maça çıkıyor, en önemli futbolcusu teknik direktörüne baş kaldırıyor; o maçta bir Brezilyalı gidip takımın kaptanlarından birinin üzerine yürüyor. Fenerbahçe o maçı kazanmış olsaydı ki kazanabilirdi, ligin senaryosu değişebilirdi.
Geçen sezon Fenerbahçe'nin takım olamadığını sıklıkla konuşuyorduk. Van Persie'ye pas atılmıyordu mesela. Sezon sonundaki görüntüde bir talan vardı.
Milli Takım kampında olanları hiç unutmuyoruz. Hiç konuşulmayan kritik konu buradaki gizli bilgide duruyor.
Gökhan Gönül gibi dokuz sene aynı takımda forma giymiş, takımın kaptanı, kulübün üyesi olmuş simge oyuncular için profesyonellik orada bitmiştir. Kulüp seni kovmadığı sürece formayı giymeye devam edersin. Hatta örnekleri var, kovulan futbolcular gerekirse U-21'de çalışırlar affedilmeyi beklerler.
Bu şekilde transfer yaparsanız, üstelik hele geçen sezon yaşananlara dair de itirafta bulunursanız vebali büyük olur. Şimdi biz şu sorunun cevabını arıyoruz.
Geçen sene Fenerbahçe'nin içinde kimler ne şekilde transfer pazarlığı yaptılar ve bu Fenerbahçe'nin şampiyonluğunu ne kadar etkiledi?
6.Bir oyuncu seçme şansınız olsa, Beşiktaş'tan kimin transfer edilmesini isterdiniz?
Yaşı çok ilerlemiş olsa da Atiba gerçekten çok sağlam bir oyuncu.
Geçen sezon bu soru sorulsa hiç düşünmeden Gomez, derdim.
7. Galatasaray'ın şampiyonluk şansını nasıl görüyorsunuz?
Galatasaray'ın avantajı hafta içi dinlenerek oynuyor, zaten daha fazlasını kaldıracak durumda değil. Lig öyle ya da böyle dört takımın 28-29. haftaya kadar götüreceği bir yarıştır. Sonra kopmalar başlayacaktır.
Galatasaray en erken kopacak takım olabilir.
8. Volkan, Muslera, Fabri, Harun, Volkan Babacan, Onur.. Sıralama yapacak olsanız en üste kimi koyardınız? Muslera'nın Fenerbahçe'de olmasını ister miydiniz?
Genel kanaat Muslera takımlar arasındaki rekabetin eşitliğini bozuyor.
Son üç-dört sezondur Galatasaray'ın savunması kötü de olsa Muslera sayesinde puanlar kazandı hatta şampiyon oldu.
Muslera öyle ya da böyle dünyada ilk beş kaleci arasındadır.
Bu sene Harun ön plana çıktı.
Beşiktaş'ta Fabri de maç kazandıran kaleci pozisyonuna yükseldi. Aynı dönemde kalede Tolga olsaydı Beşiktaş'ın durumu ne olurdu, merak konusudur.
Volkan Babacan da Başakşehir'e puanlar kazandırdı. Aynı şeyi Volkan Demirel ve Onur Kıvrak için söylemek çok zor.
Sıralama anlaşıldı mı? :)
9. Real Madrid'i yenen ve Euroleague'de 3.sıraya yükselen Fenerbahçe ligde Uşak Sportif'ten sonra Tofaş'a da yenildi. Konsantrasyon problemi mi yoksa Fenerbahçe'de oyun kurucu, skor üretme, oyunu sürükleyen isim eksikleri var mı?
Fenerbahçe'de sezon başından bu yana 1 ve 5 numara sorunu var. Mesela Slukas Vesely ile müthiş ikili oyunlar oynuyor ancak takımı gerçek 1 numara gibi yönetemiyor. Dixon 2 numara oynayınca müthiş sayılar üretiyor ancak oyun kurmada istenen etkiyi veremiyor.
Antic, Udoh, Vesely iniş çıkışlarla oynuyorlar. Fenerbahçe ligde ve Euroleague'de tüm kritik maçları kazandı ancak daha zayıf takımlara karşı aynı etkiyi gösteremediler.
Burada Ovradovic'in de kontrollü bir oyun oynattığını ve bu yenilgilere göz yumduğunu tahmin ediyorum. Fenerbahçe'nin bu kayıpları önemli değil, ancak Şubat ayından sonra kolay ya da zor maç ayırt edilmeksizin hiç kaybetmemesi gerekiyor.
5 Aralık 2016 - futboo.com
YORUMLAR