Zirveden puantaj olarak biraz uzaklaşan Fenerbahçe için, uzaklaştığı haftanın hemen ertesinde ligin zirvesindeki takımla oynama şansı doğdu.
Bu fikstür, Fenerbahçe'nin lehine gibi gözükse de geçtiğimiz haftaki üst sıra ile açılan farkı kapatıp, 7 puanlık farkın erimesi adına çok büyük önem taşıyor.
Son dönemlerde Başakşehir ile oynanan maçlarda Fenerbahçe'nin sahadan 3 puanla ayrıldığı maçları çok fazla hatırlamıyoruz. Özellikle sezon başındaki o puan kayıplarının ateşini yakan takım ligin zirvesindeki Başakşehir olmuştu.
ASLINDA BİRÇOK KONUDA GERİDELER AMA...
Başakşehir, birçok istatistikte ligdeki diğer takımların önüne değil. Pas, isabetli pas, kilit pas ve topla oynama gibi birçok noktada rakiplerinden geri kalmış durumdalar ama onları bir veride öne çıkartmak lazım.
Bu veri de onların neden 1. sırada olduğunu belgeler gibi karşımıza çıkıyor. Her maçta çok fazla pozisyon buluyorlar mı?
Hayır. Rakip takımı boğan bir oyun yapıları mı var? Ona da hayır ama yakaladıkları pozisyonları gole çevirme konusunda 3. bölgede ligin en iyi takımı konumundalar...
Bu özellikleri aslında aklımıza şu efsane sözü getiriyor ama ondan daha fazlasını ise bireysel oyuncuları ile yapıyorlar denilebilir.
''Savunma şampiyon yapar, forvet maç kazandırır'' sözü Başakşehir için geçerli olacak mı olmayacak mı bunu görmek için önümüzdeki koca bir devre daha var.
ORKESTRA ŞEFİ - EMRE BELÖZOĞLU
Belki de Başakşehir'de olup da Fenerbahçe'de olmayan tek fark yaratacak oyuncu Emre Belözoğlu... Yaşına rağmen profesyonelliği, Başakşehir'in orta sahasını geriden bir orkestra şefi edasıyla yönetiyor olması, bu sene Başakşehir'in buralara gelmesindeki en önemli etken oldu.
12 maçta attığı 3 gol, yaptığı 4 asist ve duran toplardaki başarısı ile onsuz Başakşehir, gece ile gündüz kadar yaratıcılık anlamında farklı oluyor. Geçmiş yıllara göre sinirli yapısından Başakşehir forması ile biraz daha uzaklaşması da ilk devreyi kırmızı kart görmeden tamamlamasına ve sahada takımı için daha çok kalmasına neden oluyordu.
Hem ofansta hem defansta etkili olması da bu yaşına rağmen ayakta alkışlanacak bir durum.
Fenerbahçe'de maç başına 1,5 top kazanan Mehmet Topal ile 1,1 top kazanan defansif orta saha görünümündeki isimlerin ikisini de geçmiş durumda.
Sadece Josef de Souza 2,5 maç başına top kazanma oranıyla, Emre Belözoğlu'nun maç başına 2 top kazanma oranını geçiyor.
KJAER-SKRTEL İKİLİSİ BU MAÇIN ANAHTARI
Sahada sertliği arttıran bir takımın Başakşehir'den puan alması muhtemel gözüküyor. İkili mücadelelerde ligin en kötü 3. takımı olmaları da defansif anlamda iyi gözükmelerine karşın rakiplerine bu alanda üstünlük kuramamaları bazen onlara sıkıntı yaratıyor.
Simon Kjaer'in bu maçta oynayıp oynamayacağı, Fenerbahçe'nin alacağı puan veya puanlarla direkt olarak doğru orantılı olabilir.
Skrtel ve Kjaer tek başına çok iyi stoperler aynı zamanda birlikte de geçilmez bir kale edasındalar fakat Neustadter, ikisinden birinin yerine oynadığı vakit defans hattındaki o muhteşem kurgu tamamen bozuluyor.
Defanstaki sertlik kayboluyor, düzen kayboluyor, uyum kayboluyor. Bu sebeple Fenerbahçe'nin Kjaer ile başlayacak olması bu maç özelinde çok kritik...
İLK İŞ SAVUNMA OLMALI
Başakşehir, merkezi iyi savunan bir takım bu sebeple kalesinde en az isabetli şut gören ikinci takım durumundalar...
Uzaktan şutlar bu maçta kazanmak isteyen Fenerbahçe için bir opsiyon değilmiş gibi duruyor. Bu sebeple kendi saha ve seyirci avantajıyla, bu maçı büyük maç edasında oynayacak bir Fenerbahçe maça 1-0 önde başlayabilir.
Şu ana kadar deplasman maçlarında bir maç hariç hep gol atan Başakşehir, bu maçların tamamında puan almış.
Öncelikle kalesini savunmakla Fenerbahçe işe başlamalı. Bunun içinde bir önceki satırlarda belirttiğimiz gibi Kjaer'in varlığı bu maçın kaderini tamamen etkileyecek bir gelişme olacak.
22 Ocak 2017 - futboo.com
FENERBAHÇE ve BAŞAKŞEHİR'İN ONBİRLERİ.. KJAER ve TIF OYNUYOR MU.. CEZA SINIRINDAKİLER..
YORUMLAR