Halil, Orkun ve Kerem'i beğendim..

A Milli Takımımız geri sayıma devam ediyor.. Sezonu tamamlanmasının ardından oynanan Azerbaycan ve Gine maçları Şenol Güneş'in kafasındaki 26 kişilik kadronun da netleşmesini sağladı..

Antalya kampına 30 kişi çağıran tecrübeli teknik adam yarın (1 Haziran) UEFA'ya 26 kişilik listeyi bildirmek zorunda..

Benim izlenimlerim ilk kez A Milli Takım'a çağırılan Kerem ve Halil'in kadroda kalacakları yönünde..

Kerem Aktürkoğlu Azerbaycan karşısında hem adam eksilterek hem de tehlikeli akınlara geliştirerek iyi sinyaller verdi..

Halil Dervişoğlu da Raul - Tanju Çolak karışımı tarzıyla kritik bir gol attı.. Brentford'un da 67 yıl sonra Premier Lig'e çıkmış olması Halil'in moralini daha da yükseltmiş durumda.. Enes'in yerine oyuna girdiği Gine maçında da çok hareketliydi..

Alanyaspor'un tecrübeli sağ kanat oyuncusu Efecan'ı pek hazır bulmadım.. Dördüncü kaleci Gökhan Akkan'la birlikte Efecan'ın da kadrodan çıkarılacak 4 isim arasında yer almasını bekliyorum..

Okay, Ozan Tufan, Mahmut ve Dorukhan'ın bulunduğu defansif orta alanda ise Taylan'ın şansını fazla yüksek bulmuyorum..

Son isim için ise kararsızım.. Bence Şenol Hoca da aynı kararsızlığı yaşıyordur..
Abdülkadir Ömür de çok uzun bir sakatlık atlattı.. Fizik olarak çok hazır değil..

Şu an için A Milli Takım seviyesinde olduğuna inanmadığım Rıdvan'ın ise alternatifi yok.. Umut Meraş'ın yedeği olarak kadroda kalmasını bekliyorum..

Cengiz Ünder'in dönüşünün iyi olacağını Azerbaycan karşısında gördüm.. Hareketli ve uzaktan şutu olan Cengiz'e her zaman ihtiyaç var.. 

Bu arada Orkun Kökçü'yü de çok beğendiğimi söylemeliyim.. Dilerim EURO 2020 sonrası yıldızını çok daha parlatır genç futbolcumuz..

Dorukhan da bu sezonu çok boş geçirdi.. Ama son Gine maçında biraz kıpırdadı..

Gine maçı sonrası Almanya kampına başlayacak olan A Milli Takımımz 11 Haziran günü Roma'da İtalya iyi karşılaşacak..

Grubumzda alacağımız derece çok önemli ama bazı avantajlarımız da var..

İkinci olursak büyük ihtimalle Rusya ile eşleşeceğiz.. 
Lider olursak zaten avantajlıyız.. Galler'in son 3 yılda bir düşüş içinde olduğu görülüyor.. Bale ve Ramsey gibi yıldızlara sahipler ve buna çok güveniyorlar..

İsviçre ise ekolü olan bir ülke ama fazla açık oynuyorlar.. Ayrıca Seferoviç durdurulması çok çok zor bir silah değil..

A Milli Takımımız'ın en büyük avantajı; artık herkes tarafından ezberlenen bir oyun tarzına ve sağlam bir onbire sahip oluşu..

İtalya karşısına da; Uğurcan - Zeki Çelik, Merih Demiral, Çağlar, Umut Meraş - Okay, Ozan Tufan - Cengiz Ünder, Hakan Çalhanoğlu, Kenan Karaman - Burak Yılmaz dizilişiyle çıkacağımızı düşünüyorum..

Ligue 1'de çok çok iyi bir sezon geçiren ve Aralık ayının oyuncusu seçilen Yusuf Yazıcı ise tıpkı Galtier'in son bir ayda yaptığı gibi kulübeden skoru değiştirecek önemli bir hamle ismi olacak gibi..

Takımdaki uyum ve arkadaşlık havasının iyi oluşu sevindirici.. Altay ve Halil'in birlikte gazetecilerin karşısına çıkması, Beşiktaşlı, Galatasaraylı, Fenerbahçeli, Trabzonsporlu oyuncuların kaynaşması bu havayı daha da iyiye götürdü..

Oyuncuların formunu sürekli yükselten ve onları anlamaya çalışan bir teknik adam olan Şenol Güneş bazı maçlarda yaşadığımız savunma zaaflarını giderebilir ve daha hızlı atağa çıkma konusunda da hamleler yapabilirse EURO 2020'de oldukça ses getiririz..

Açıkçası çok kaotik bir sezon sonrası Milli Takımımız'ın başarısına da çok ihtiyacımız var.. 
Öte yandan rakiplerimiz de hazırlık maçlarında vites yükseltiyorlar..

İtalya yedekleriyle çıktığı maçta San Marino'yu 7-0 yendi.. İkinci maçında cuma günü Çekya ile karşılaşacak..

Galler şu anda Avrupa'nın en güçlü takımı görünümündeki Fransa ile hazırlık maçı oynayacak..

Türk futbolunu çok iyi tanıyan bir teknik adam olan Petkovic yönetimindeki İsviçre ise güçlü rakibi ABD'yi 2-1 mağlup etmeyi başardı..

Kısacası biz zorunlu olarak hazırlık maçlarında zayıf rakiplerle karşılaşırken grubumuzdaki takımlar çok ciddi maçlar oynayarak turnuvaya geliyorlar..

Umarım bunun zorluğunu ve sıkıntılarını finallerde yaşamayız..