Benim gençlik yıllarımda bir tabir vardı, "Kupaların kupası Dünya Kupası" diye..
Katar'daki kupa finale kadar bu görkemli ifadeyi doğrularcasına oynandı.. Yıldızlar şov yaptı, büyük sürprizler yaşandı, oyuncuların birbirine girmeye yaklaştıkları maçlar oynandı..
Ve beklenen büyük final geldi çattı.. Arjantin de Fransa da final için isimleri büyük, yıldızları büyük iki takımdı.. Hem bana hem de dünyadaki bahis oranlarına göre Fransa favoriydi..
Messi'nin sırtladığı Arjantin'in ise tıpkı Hırvatistan karşısında yaptığı gibi savunmada kalıp kontralarla sonuca gitmesi bekleniyordu..
Beklenenin tam tersi bir 60 dakika seyrettik.. Oynayan, pozisyon bulan, golleri atan Messi ve arkadaşlarıydı. Tamamen yarı sahasına gömülen, rakip kaleye şut atamayan ve Mbappe'yi topla buluşturamayan ise Fransa oldu..
Arjantin'in ilk yarısında fırtına gibi estiği Suudi Arabistan'a yenilmesi, son bölümüne 2-0 önde girdiği Hollanda maçını ancak penaltılarla kazanması Fransa'nın ilk golünden sonra işlerin ilginç hale geleceğinin sinyalleriydi.. Beklenen Mbappe'nin vuruşuyla oldu.. Skor bir anda 2-2'ye geldi..
Üçüncü uzatmayı istedik
Uzatmalar.. Messi'nin Arjantin'i öne geçirişi.. Mbappe'nin penaltı golüyle bir kez daha beraberlik.. Lauturo Martinez ve Kolo Muani'nin kaçırdığı mutlak goller.. Maçın üçüncü kahramanı Polonyalı hakemin düdüğüyle penaltılara kalan müthiş final..
Ercan Taner'in deyimiyl "Dünyanın en güzel finali" , Erman Özgür'ün söylemiyle "Hiç bitmese" diyeceğimiz uzatma anları.. Üçüncü bir devre olsa herkesin çok mutlu olacağı bir final..
Ve penaltılar...
Kazanan belli olmadan bitiriyorum yazımı.. .
Teşekkürler Arjantin...
Teşekkürler Fransa...
Seni unutmayacağız Katar...
YORUMLAR