ALTAN TANRIKULU

ALTAN TANRIKULU


Pelkas'ın golünde asisti Ali Koç yaptı

01 Mart 2021 - 13:56 - Güncelleme: 01 Mart 2021 - 14:39


Fenerbahçe Kadıköy'de, kendi sahasında, yıllar boyu çok zor maç kaybettiği bir ortamda Göztepe'ye de yenilmiş, sezonun 5. iç saha yenilgisini almış. Sarri'den Şenol Güneş'e, Lucien Favre'dan Lampard'a Avrupa futbolunun önemli teknik adamlarının Fenerbahçe'nin gündemine girdikleri haberleri manşetleri doldurmuş.

Erol Bulut için Trabzon deplasmanı artık son şans olarak lanse edilmiş.. Takım, futbolcular teknik direktörlerine karşı güvenlerini yitirmeye başlamış. Fatih Terim, Sergen Yalçın, Abdullah Avcı, Aykut Kocaman, Ersun Yanal sıralamasında Erol Bulut en zayıf halka olarak kalmış...

Kritik haftada kritik kararlar

Zordur bu ortamı yönetmek.. Hele hele Fenerbahçe'de.. Ve Başkan olarak karar almak.. Teknik direktörü değiştirmek ya da arkasında "tam anlamıyla durmak".. Zordur..
Ali Koç Göztepe yenilgisinin ardından Erol Bulut'la bir araya geldi ve 3 kritik kararını kendisine iletti.

1. "Sezonu seninle tamamlayacağız.. Kendine güven ve takımı ayağa kaldır"
2. "Mesut Özil Fenerbahçe camiası için çok çok önemli bir yıldız.. Ama onu nasıl kullanacağına sen karar ver.. İster ilk onbir oynat.. İster oyundan çıkart.."
3. "Caner örneğinde olduğu gibi disiplini ve huzuru bozan oyuncuya tölrans gösterme.. İster kadroya al ister alma.. Ama disiplini elden bırakma.. Takımı kurarken kimseden etkilenme ve kafandaki futbolu oynat.."

O fotoğraf mesajdı aslında..

Ali Koç bu 3 kritik kararı Erol Bulut'a aktarırken önemli başka şeyler de yaptı. Daha önce pek yapmadığı şekilde 5-6 gün içinde 3 farklı zamanda Samandıra'ya gitti.. Tüm ekiplerle, futbolcularla, Emre Belözoğlu'yla, Volkan Ballı'yla görüşmeler yaptı. Ardından kalktı Erol Bulut'la birlikte Fenerbahçe Beko, Anadolu Efes maçına gitti.. Çoğu kişinin "gönderilecek" dediği Erol Bulut için bu fotoğrafı vermek büyük bir güven onayı oldu.. Başka Ali Koç, teknik direktör Erol Bulut'la camianın gözbebeği Fenerbahçe Beko'nun maçını locada birlikte izlediler, sonuca birlikte üzüldüler.

Löw'ün tarihi yanıtı

Yıllar önce, İsviçre'de EURO 2008'in başlamasına bir gün kala Almanya'nın maçı öncesi basın toplantısına katılmıştım.. Jürgen Klinsmann ayrılmış, yardımcısı Joachim Löw takımın başına gelmişti.. Bir Alman gazeteci, Milli Takım'ın başına yeni getirilen Löw'e bir soru yöneltti.. Alman halkı Milli Takım'ı tüm takımların önünde görür ve başındaki isme "Ulusal Şef" tabiir ile bakar.. Alman gazeteci de bu açıdan bakarak sordu sorusunu.

"Kendinizi Alman Milli Takımı'nı çalıştırmak için hazır görüyor musunuz?" Soru zor değil.. Çok çok zor.. Bir Milli maçtan önce, Avrupa Şampiyonası'ndaki ilk maç öncesi, kendi ülkenizden birinin kalkıp bu soruyu sorması çok önemlidir.. Demek ki Alman halkı Löw'e tam olarak güvenmiyor demektir" bu sorunun özeti.

Löw her zamanki sakin tavrıyla, yaşamım boyunca unutamayacağım o yanıtı verdi:
"Ben Fenerbahçe'yi çalıştırdım.. Dünyadaki her takımı çalıştırmaya hazırım.."

Fenerbahçe teknik direktörlerini bekleyen son

Evet, ehliyetiniz olabilir.. Mükemmel araba kullanıyor olabilirsiniz.. Yaşamınız boyunca tüm kurallara uymuşsunuzdur ve Avrupa dahil dünyanın her yerinde rahatlıkla araç kullanmışsınızdır.. Ama ya İstanbul trafiğinde.

İstanbul trafiğinde araba kullanmak gibidir Fenerbahçe teknik direktörlüğü yapmak..
Zordur.. Zorun ötesinde artılarınız aşırı abartılır.. Eksileriniz için asla tölerans gösterilmez..
"Fenerbahçe kazanıyor ama; Caner Erkin'in ortaları dışında başka planı yok.."
"Fenerbahçe kazanıyor ama; duran toplardan gol buluyor, akan oyunda hiç yok.."
"Fenerbahçe kazanıyor ama; rakibi topa vererek oynamak büyük takım felsefesine uymaz.."
"Fenerbahçe kazanıyor ama; Erol Bulut'la olmaz.."

Böyle sürüp gider camianın teknik adama bakışı.. Hiddink, Löw, Zico, Daum, Aragones, Aykut Kocaman, Ersun Yanal, Cocu.. Böyle sürüp gider hikaye...

Bir sonraki isim vitrine koyulur.. Önce adı kulislerde fısıldanır.. Sonra medyaya, (şimdilerde sosyal medyaya) düşer ismi.. Övülür.. Yüceltilir.. Var olan teknik adam zaten değersizleştirilmiştir.. Ortam hazırdır.. Büyük değişim için düğmeye basılır..
Teknik direktör gider, yenisi gelir.

(Özür dileyerek); İşi teknik adam yemek olan bu organizma tatmin olur, orgazm olur.. Yeni gelene 4-5 hafta rahat ortam kalır.

Sonra yine aynı oyun oynanır.. Önce bir balon gibi şişirilir Fenerbahçe.. Sonra patlatılır..
Çünkü çıkan o ses her şeyi unutturur.. Ekonomiyi, kötü dersleri, iş yerindeki olumsuz havayı, evdeki krizleri unutur Fenerbahçeli.. Teknik adamın gitmesiyle çok çok mutlu olur..
Aynı transferde ezeli rakibinin elinden alınan bir futbolcuda olduğu gibi.

Daha çime çıkmadan, oyunu oynamadan kendini "şampiyon" ilan eder Fenerbahçeli..
Bu beklenti sahada karşılınığı bulmadığı anda da, tek bildiği refleksi gösterir ve teknik adamı yemek için sofraya oturur.

Evet hikaye bu.. Bir teknik direktör için görev yapması en zor yerdir Fenerbahçe..
O yüzden Ali Koç'un kritik kararları ve Erol Bulut'la verdiği o fotoğraf önemli.. Değerli.. Galibiyetin ve iyi oyunun anahtarı.

Aziz Bey'in bakış açısı

Yıllar önce Aziz Yıldırım'la bir sohbet toplantısındayım. "Başkan o kadar teknik adam varken İsmail Kartal'ı takımın başına getirdiniz.. Bu tercihin nedeni nedir?" diye bir soru soruldu kendisine.
Gülümseyerek yanıt verdi Aziz Bey: "Ancelotti'yi Mourinho'yu getirebiliyorsan Fenerbahçe'de fark yaratır. Ama onların ekipleriyle birlikte sadece maaş bütçeleri 20 milyon dolar.. İstedikleri transfer bütçesi hariç.. Onları getiremiyorsan kimi getirirsen getir çok fark etmez.. Aşağı yukarı hepsi aynı.."

Evet; bu sözleri Sayın Başkan söylemişti, Fenerbahçe'nin en önemli ismi olarak..
Ama Aziz Bey çok önemli bir doğruyu da yaptı 2003'ten sonra.. Sezon bitmeden hiçbir teknik adamı görevden almadı.. Aylarca konuşmadığı bir ismi bile sezon sonuna kadar takımın başında bıraktı.

Pelkas'ın golünü yalnız Pelkas atmadı

Ali Koç da uzun süre teknik adam değiştirdi.. Şimdi Erol Bulut'un arkasında durma kararı aldı.

İyi sonuç verir, kötü sonuç verir.. Bilinmez...

Ama Fenerbahçe'yi az çok tanıyan biri olarak, bu kararından dolayı, duruşundan dolayı Ali Koç'un tarihi bir hamle yaptığını söyleyebilirim.

Kısacası; Trabzon'da o şutu Pelkas çekmedi sadece.. Teknik adamı küçük düşüren bir hareket yapan Caner'i kadro dışı bırakmayla başladı her şey.. Pas kalitesini aşağı çeken Ozan'ı yedek bırakmakla devam etti.. Formsuz iki santraforu yedeğe almak la sürdü.. Ve Mesut'u 0-0 giden maçta oyundan almakla noktalandı.

O şutu Pelkas çekmedi sadece.. Kararları alan Erol Bulut'tu ama; asisti Ali Koç yaptı...

YORUMLAR

  • 2 Yorum