Uzun yıllardır Fenerbahçe'yi takip eden bir gazeteci olarak camianın içinde bulunduğu moralsiz günlerde bir güneş gibi doğan ve Euroleague Kupası'nı bir kez daha müzeye taşıyan Fenerbahçe Beko'yu tebrik ederek yazıma başlıyorum.
Ailece katıldığımız Bağdat Caddesi'ndeki kutlamalar, özellikle Fenerbahçeli çocukların yaşamak için can attığı muhteşem görüntülere sahne oldu. Genci, yaşlısı onbinlerce Fenerbahçeli saatler boyunca Bağdat Caddesi'nde takımlarıyla birlikte şampiyonluk kutlamalarına katıldı. Doyasıya sevindi...
Bu büyük başarıyı yaşatan başta Saras Jasikevicius, oyuncular ve Sertaç Komsuoğlu olmak üzere emeği geçen herkesi tebrik ederim.
Euroleague şampiyonluğunun bir gün sonrası futbol takımının Mersin'de Hatayspor karşısında aldığı ağır yenilgiyi ise olumlu değerlendirenlerdenim.
Evet oldukça acı bir sahne oldu küme düşmüş bir takımdan yenen 4 gol ve sahadan yenik ayrılmak.
Ancak takımın dibe vurması ve kimlerin kalıp kimlerin gitmesiyle ilgili kararların alınması açısından da bazı yararları oldu.
Fenerbahçe maçı 6-7 golle kazansa Dzeko 5 gol atsa, Tadic 4 asist yapsa camia yine bu iki oyuncuyla devam edilmesi gerektiğini düşünecekti. Yönetim de benzer görüşlerle hareket edecekti.
Oysa iki oyuncunun da hizmet süresi doldu.
Dzeko da Tadic de müthiş profgesyoneller ve takımın başarısı için hem saha içinde hem de saha dışında ellerinden geleni yaptılar.
Buna karşın dünya futbolunun gittiği noktada artık Yamal, Due, Saka, Vinicius Jr gibi çok hızlı kanat oyuncuları takımlarını taşıyor. Hem yaş hem de atletizim açısından Dzeko ve Tadic futbollarının sonuna gelmiş gözüküyorlar.
Yeni sezonda çok daha atletik ve dinamik bir takım oluşturulacağının haberlerini alıyoruz.
Bütün bunları dile getirirken, Talisca ve En Nesyri açısından da önemli kararlar alıncağı düşüncesindeyim.
Ben iki oyuncunun da gelecek sezonki kadroda, özellikle de Ağustos ayında oynanacak Şampiyonlar Ligi 3. Öneleme ve Pley-off turlarında takımda olması gerektiğini düşünüyorum.
Birçok önemli yıldız FIFA Dünya Kulüpler Kupası'nda oynayacak ve o takımlardan oyuncu almak çok zorlaşacak.
Kostic, Alain Maximin ve Skriniar kiralık.. Kostic'i Juventus, Skriniar'ı PSG bu turnuvada kullanmak isteyecek.
Alain maximin'in bonservisinin alınmayacağı şeklinde bir gündem var.
O yüzden Ağustos ayında Talisca, En Nesyri, Oğuz Aydın, Fred, Szymanski başta olmak üzere takımın ana yapsını oluşturan oyuncuları kullanmak ve yeni transflerle birlikte çok daha dinamik bir takım oluşturmak gerek.
Jose Mourinho'nun bir sezon daha sözleşmesi var tüm planlamalar onun kalacağı yönünde yapılıyor. Ancak Mourinho kalsa bile yeni bir yapılanma da başlamış durumda.
Mario Branco'nun yerine Leverkusen'i inşa eden isimlerden Devin Özek'in kulübe transferi söz konusu.
Aynı şekilde Tuncay Şanlı ya da başka eski bir yıldızın Mourinho'nun kadrosuna katılması düşüncesi var.
Tüm bunlar Ali Koç - Jose Mourinho görüşmesinin ardından netlik kazanacak.
Benim görüşüm Jose Mourinho'nun sözleşme süresini tamamlaması ve uzun süre sonra Fenerbahçe'nin iki sezon üst üste aynı teknik adamla çalışması şeklinde.
Portekizli teknik adamın gittiği kulüplerde genellikle ikinci yılında çok daha başarılı olması da bu fikrimi destekleyen bir başka unsur.
Feyenoord, Salzburg, Benfica, Glasgow Rangers ya da Club Brugge Fenerbahçe'nin ilk rakibi olacak. Bu turun ardından daha sert takımlar da gelebilir, nispeten daha kolay takımlar da rakip olabilir.
Futbol adına üzücü bir sezonu geride bırakırken ayağa kalkmak ve yeni sezon planlarında doğru adımları atmak gerek.
O yüzden artık icraat zamanı...