Galatasaray evinde Trabzonspor'dan sonra Başakşehir'e de yenilerek şampiyonluk yolunda büyük yara aldı.
Milli maç arasından sonra Kadıköy'e gidip Fenerbahçe'yle oynayacak olması, arkasından Bursaspor maçı da düşünüldüğünde, Galatasaray'ı zirve mücadelesinde zor günler bekliyor, demek yanlış olmaz.
XXX
Trabzonspor maçında biraz şansız bir yenilgi olmuştu. Ancak dün akşam Başakşehir Galatkasaray'dan çok daha iyi oynadı, çok daha pozisyon buldu, fazlasıyla hak ederek kazandı.
Maçın ilk yarısı dengeliydi aslında. Takımlar birbirlerine net üstünlük kuramadılar. Karşılıklı pozisyonlar eşit sayılabilir.
Ancak ikinci yarının son on dakikası hariç Başakşehir Galatasaray'ı sahadan sildi desek abartı olmaz. Özellikle ikinci yarının başında arka arkaya buldukları pozisyonlar galibiyet golünün yaklaştığını çoktan belli etmişti.
XXX
Yalçın'ın golünden sonra da üçüncü golü kaçıran Başakşehir oldu.
Galatasaray adına son on dakikada doldur-boşalt ile girilen bir-iki pozisyon var sadece… O kadar…
XXX
Lider Başakşehir "Deplasmana geldik, bir puan alsak yeterlidir" diye hiç düşünmedi.
Maçın birinci dakikasından itibaren önde bastılar, Galatasaray'ı çıkartmamaya çalıştılar.
Duran toptan bir gol yediler ama diğer tüm yan toplara vuran, golleri de böyle bulan taraf Başakşehir'di.
Özellikle ikinci yarıda, seken, dönen topların hepsini aldılar. Emre'nin yönetiminde tüm takım saat gibi işledi.
Bugüne kadar topladıkları puanlar da, Galatasaray'a karşı aldıkları galibiyet de bireysel kalitenin değil takım oyununun, istikrarın başarısı.
XXX
Galatasaray dün akşam her anlamda yenilgiyi hak etti. Hem takım oyunu, hem bireysel performanslar, hem de kenar yönetimi olarak.
Yukaırda, takım oyunu tarafında Başakşehir'in ağırlığını anlattım.
Galatasaray kötü oynadığı maçların çoğunu yıldızların vuruş becerisi ile kazanmayı başarmıştı.
Bu konuda ilk yarıda Bruma, maç genelinde Sneijder'in, biraz da Sinan'ın girişimleri ile tehlikeler yarattı.
Bruma ilk yarı biterken Eren'e "alda at" dedi ama, Eren Derdiyok son dört maçta olduğu gibi topu boş kaleye atacak kadar konsantre ve canlı değildi.
Sneijder yine duran top kullanmadaki ustalığı ile Sinan'a güzel bir asist yaptı.
3-4 kez de uzaktan tehlikeli vuruşları oldu, ama golü yakalayamadı.
Sinan ise bir var bir yok. Attığı gol dışında saman alevi gibi parladığı çok az estantane var yine..
XXX
Galatasaray'da yoklar ise çok fazlaydı. Başta hiç etkili olamayan Eren.
Oyuna pozitif katkı yapamayan sadece yan ve geri pas yapan, kısa boyu ile çıktığı her hava topunda faul yapan ve itiraz eden De Jong Tolga'yı fazlasıyla arattı dün akşam.
Hastalıktan dönen Selçuk İnan bitkindi. Yerine giren Josue ise hiç katkı sağlayacak durumda değildi.
XXX
İkinci yarıya çok kötü başlayan Galatasaray'da, "gol geliyorum" derken Riekerink'in 70.dakikaya kadar oyunu seyretmesi de ilginçti.
Sarı-kırmızılı takım mağlup oynarken oyunu çevirebilecek Podolski'nin girmesi için 78.dakikaya kadar beklemek nasıl bir mantık acaba?
Chedjou, Serdar Aziz kenarda iken 3. oyuncu hakkını kullanmamak da tuhaftı.
XXX
Sonuçta Galatasaray için kötü bir gece oldu. Başına geleceklerini sezdikleri için mi bilinmez, taraftarlar da maça çok rağbet etmemişlerdi dün gece.
Ne diyelim… Alkışlar Başakşehir'e...
4 Kasım 2016 - futboo.com
YORUMLAR