Galatasaray'ın teklifi etik değil

Riekerink’le iplerin kopması kaçınılmaz bir sürecin sonu anlamı taşıyor. Sneijder’in referansı ile alt yapıya gelmesi, kariyeri sadece alt yapı olan bir teknik adam olarak A takımın başına terfi ettirilmesi, aslında hocanın elini zayıflatan en önemli noktalar oldu. Genç olmamış oyuncu gurubunu yönetmekle, teknik direktörü yönetmeye soyunacak tecrübeye ulaştığını düşünen oyuncu grubunu yönetmek aynı şey değil tabii. Kısa sürede kupayı almak bile bu nedenle rüştünü ispata yetmedi. Daha kolay yönlendirilen, daha kolay diş geçirilebilen bir teknik adam olarak algılandı. Uygulamaları da bu konuyu destekledi. Orhan Atik'in kendi kararı olmadığı halde görevden alınabilmesi mesela. Riekerink sahada olanları çok iyi algılayamadı. Çok çelişkili kararlar aldı. Son zamanlarda bu iş çığırından çıktı. Ayrılık kaçınılmaz oldu. Bu ayrılık tazminatı düşünüldüğünde aslında Riekerink için de maruz kaldığı aşırı basılardan kurtulma  anlamında iyi bir kaçış  oldu. ANİ KARARLAR İki haftadır Levent kardeşimin Riekerink 'i aslanlar gibi savunmasına rağmen, yollanma kararı beni şaşırtmadı. Kamuoyu baskısı ile Tudor’u gelmesi de. Galatasaray yönetimi bunu ilk yapmıyor ki. Ani kararlar, deneme yanılma yöntemiyle gitmek bu güne mahsus bir şey değil. İnşallah bu defa doğru adres olur diyelim. BU TEKLİF ETİK DEĞİL Tudor’a yapılan teklif etik değil tabii. Karabük’ün haberi olmadan ‘transfer bitti’ diye haber çıkması büyük ayıp. Tazminatın küçük bir rakam olması ile kalkışılan bir atak bu. Büyük olsa, gönül alma girişimi olurdu mutlaka. Tazminat niye konur? Taraflar sıkışır, olay taraflara zarar verecek noktaya gelir ise nefes almak için. Burada böyle bir durum yok. Karabük mutlu, Hoca mutlu, takım mutlu. Galatasaray açısından da hoca için de bu bir fırsatçılık gibi duruyor. TUDOR’A PUAN KAYBETTİRDİ Fol yok, yumurta yokken 14 maç kala, ‘bu fırsat bir daha elime geçmez’ diyerek Karabük’ü haber vermeden yarı yolda bırakmak doğru değil ve ona çok puan kaybettiren bir davranış. Ancak futbol dünyamızda ne etik ki? Bu da ayrı bir konu. KARABÜK’ÜN BAŞARISI KADROYU KURAN OLMASINDA SAKLI Tudor dıştan izlediğinizde gerek konuşmaları, gerek saha kenarındaki heyecanı,  gerek takımını yönetme tarzı ile ligin en değerli hocalarından biri görünümünde. Ancak sahada oynayan oyuncuları da hem taktiksel, hem fiziksel hem de kalite anlamında çok değerli. Karabük’te Tudor’u ve bu futbolcu grubunu getiren futbol aklı kim veya kimler? Yani teknik adamı ölçebilmek için bu da önemli kriter bence. KARABÜKTE’Kİ YÖNETİM VE TARAFTAR BASKISI, BEKLENTİLER Tudor başarılı. Neye göre peki. Takımın oynadığı futbola göre. Sonuç 27 puan ile lig onuncusu. Gönderilen teknik adam lig üçüncüsü, onun yerine geliyor. Zor maçlara geliyor. Rize (D), Beşiktaş ve Antalya (D). Önemli bir şansı var. Galatasaray’ın tek kulvarda kalması. 14 final maçı. Ve olursa Süper Kupa. Kan değişiminin pozitif bir katkısının olabileceği tartışılmaz. Tersi ne olur? Bir şey olmaz. Çünkü Tudor’un kredisi yüksek geliyor. Taraftar istiyor. Tudor’u taraftar getirdi demek daha doğru olur bu anlamda. Tek sıkıntı Sneijder olabilir mi? Bence bir yoklama yapılmıştır o konuda! TESLİM Mİ OLUNACAK, ANAHTAR MI VERİLECEK? BÜTÇESİ, TAKIM HAKKINDA NE PROJELERİ VAR. ÖRTÜŞÜYOR MU? Getirilme amacı önemli. Teknik adamın vizyonu ile Galatasaray’ın ki uygun mu? Teknik heyeti, kadrosu nasıl olacak, alt yapı hakkında ne düşünülüyor. Transferdeki tavrı ne olur? Florya’da yönetici ister mi.. Vs.. Sadece menajeri ile Cenk Ergün konuştu ise bu kadar detayın olması mümkün değil. Maddi şartlar konuşulmuştur, kısa sürede muhtemelen.  Gerisi yol boyu... 14 Şubat 2017 - futboo.com