Ali Akman: ''Avrupa'yı seçme sebeplerim...''

Gelecek sezon Eintrach Frankfurt'ta forma giyecek Ali Akman, TFF'nin Tam Saha dergisine verdiği röportajında dikkat çeken ifadeler kullandı.

Ali Akman: ''Avrupa'yı seçme sebeplerim...''
01 Mart 2021 - 12:18
Gelecek sezondan itibaren Eintrach Frankfurt formasıyla izleyeceğimiz Ali Akman, Tam Saha dergisinden Rasim Artagan'a verdiği röportajında önemli ifadeler kullandı. Ali Akman, futbola başlangıç hikayesini, neler hedeflediğini ve Frankfurt'a transferini anlattı.

İşte Rasim Artagan'ın Ali Akman ile gerçekleştirdiği röportajda dikkat çeken bölümler;

Soru: Sendeki yeteneği ilk keşfeden kimdi peki?

Kesinlikle babam… Babam beni "Futbolcu olsun" diye elimden tutup altyapıya götürmemiş. Ben ısrar etmişim, o da İnegölspor'a yazdırmış. Babam bana her zaman şunu söyler: "Sen çok iyiydin. Ama benim çocuğumdun ve içimden 'Acaba oğlum olduğu için kayırıyor muyum' diye geçiriyordum. Kimseye söyleyemiyordum seni. Sana nazar değdirmek de istemiyordum." Evet, babam en başından beri bana inanan, beni anlayan ve en büyük desteği veren insandır. Yeteneğimin farkına varan ilk kişi kesinlikle babamdır.

Soru: 2013'ün Mayıs'ında İnegölspor'da filiz lisansın çıkıyor. Üç sezon boyunca bu takımın altyapısında eğitim alıyorsun. Orada neler öğrendin?

İnegöl küçük bir yer. Orayı çok severim. İdmanlarımız da çok keyifliydi. Çünkü küçük çocuklardık ve yorulmak nedir bilmezdik. İdman olsa da gitsek, topa değsek, gol atsak diye düşünüyorduk. Çocukluk heyecanıyla beraber çok güzel hislerdi. İnegöl'de hep güzel anılarım var. Altyapı idmanından çıkıyor, A takım maçına gidiyorduk. Hemen bizi alıyorlardı zaten. Çok güzeldi.

Soru: 9 Eylül 2015'te Bursaspor'a transfer oluyorsun. Bu transfer nasıl gerçekleşti?

Her zaman İnegölspor'dan Bursaspor'a nasıl gideriz diye düşünüyorduk. Hem aileme yakındı hem de altyapısı çok iyiydi. Sonra şans ayağımıza geldi. Bursaspor'un altyapı takımı İnegöl'e gelmiş ve bizimle bir maç yapmıştı. O maçta gol atmıştım. Transferim de böyle gerçekleşmişti.

Soru: 2018'in Ağustos'unda profesyonel sözleşmeye imza atıyorsun. 2019-2020 sezonuyla birlikte de harika bir çıkış yapıyorsun. O sezon ligde 21, Türkiye Kupası'nda dört maça çıkıyor ve dört de gol atıyorsun. Geçtiğimiz sezonu nasıl değerlendirirsin?

Geçtiğimiz sezon benim için çok güzeldi. Sonradan oyuna girdiğim maçlarda az süre aldım. Onları çok saymıyorum. Ama ilk 11 oynadığım çoğu maçta hep iyi işler yaptım. Gol attım, asist yaptım. Geçen sezonki hedefim oynayamasam bile kadroda yer almaktı. Çünkü o sezon takımın hedefleri biraz daha farklıydı ve ben de takıma yeni girmiş çok genç bir oyuncuydum. Amacım, şans geldiği zaman en iyi şekilde değerlendirmek ve kendimi gösterebilmekti. O sezon beklediğim gibi güzel geçti ve bir bakıma çıkışımı da yapmış oldum.

Soru: Bu sezon 17 lig maçında 10 gol attın. İki de Türkiye Kupası maçında oynadın. Bu sezonki performansını nasıl değerlendirirsin?

Gerçekten güzel bir performans bence. Beklediğim gibi, patlama yaptığım sezon oldu. Hep hayalini kurduğum bir çizgi vardı, "16-17 gibi oynamaya başlarım, 18-19 yaşıma geldiğimde de A Millî Takım'ı isterim" diyordum. Hayallere gem vurulmaz. Hayal ettiğim gibi de sezona güzel başladım. İstatistiklerim de oldukça iyi. Ama rakamların ötesinde benim kendimde görmek istediğim asıl şey, oyuna verdiğim katkıdır. Her maçımı sonra çok sık izlerim. Mesela bazen gol attığım maçlarda istediğim şekilde oynayamadığımı görüyorum. Bu da beni çok mutlu etmiyor. Tabiî ki gol atmak ya da attırmak güzel şeyler. Ama oyuna bir katkı verebiliyorsam, asıl bu benim iyi bir yolda olduğumu gösterir. Benim özellikle dikkat ettiğim konu hep bu oluyor. Oyuna verdiğim katkı nedir ya da kaç top kaybettim… Benim için en önemli istatistikler bunlar.

Soru: Eintracht Frankfurt hızlı davrandı ve 1 Temmuz 2021'den geçerli olmak kaydıyla seni dört yıllığına transfer etti. Şimdi önünde parlak bir yol var. Öncelikle neden Bundesliga ve neden Eintracht Frankfurt'u tercih ettin?

Çok güzel bir soru. Kafamın çok karışabileceği bir yaştayım… "Hayatımda vereceğim en önemli karar bu, doğruyu yapmalıyım" modundaydım. Birçok kulüp beni istedi ve onlarla da temasımız oldu. O sırada ben de git-geller yaşadım. "Ne yapmalıyım, nereye gitmeliyim?" diye çok düşünüyordum. Aklımda hiçbir zaman Türkiye'de kalmak olmadı. Bunu hiç düşünmedim. Yönümü hep Avrupa'ya çevirdim. Çünkü orada daha iyi gelişeceğimi düşündüm. Bu karmaşık karar verme sürecinde Eintracht Frankfurt tercihimin doğru olduğuna beni inandıran kişi Ozan Kabak oldu. Ozan'la çok konuştuk. Ama bana bir-iki cümlesi zaten yetti. "Burası çok farklı. Geldiğinde göreceksin. Hiç düşünme bile" sözleri, kararımı kesinleştirdi. Şu da çok önemliydi benim için, "Beni isteyen kulüp, bu isteğinde ne kadar samimi?" Bu aşamada sportif direktör Fredi Bobic ve teknik direktör Adi Hütter'in beni arayıp konuşmaları ve verdikleri güven de çok önemliydi. Maçlarımı o kadar çok izlemişler ki, nasıl bir oyuncu olduğumu çok iyi biliyorlar. Anlattıkları projeler ve beni bu kadar istemeleri de kararımı vermemde etkili oldu Frankfurt gibi büyük ve köklü bir kulüp, bir oyuncuyu bu kadar çok istiyorsa, bu yolda çok güzel şeyler vardır diye düşündüm.

Soru: Frankfurt Sportif Direktörü Fredi Bobic, "Türk futbolundaki en büyük yeteneklerden birisini kazandık, çok mutluyuz" diyerek Almanların sana olan büyük güvenini belgelemiş oldu. Çok büyük bir destekle Almanya'ya gideceksin. Önümüzdeki dört yıl süresince kendine nasıl bir yol haritası belirledin?

Dört yılı kafamda kurmaya başladım bile. Öncelikle her şeyin adım adım ilerlemesini istiyorum. Bir acelemin olmadığını düşünüyorum. Çok önemli ve çok güzel yıllar var önümde. Bu dört yılı dolu dolu nasıl geçiririm kafasındayım. Oyun anlamında, fiziksel anlamda, yaşam anlamında, dil anlamında en iyi şekilde yaşamak istiyorum. Hem futbol hayatıma hem de özel hayatıma güzel şeyler kazandırmayı planlıyorum. Futbol anlamında çok iyi çalışmak istiyorum gerçekten. Nereye geldiğimi, gittiğimde daha iyi anlayacağım diye düşünüyorum. Gerçekten o değişimi görmek için sabırsızlıkla bekliyorum. Fiziksel ve mental olarak çok daha güçlü olacağımı düşünüyorum. Hiçbir zaman yılmayacağımı da düşünüyorum. Benim için çok güzel şeyler olacağını düşünüyorum. Kademe kademe ilerleyip her şeyi en doğru şekilde yaşamak istiyorum.

Soru: Son dönemde pek çok genç oyuncu, kendilerine Avrupa'da kariyer arayışı içinde. Bunu neye bağlıyorsun? Daha çok para kazanma hayali mi, daha fazla oynama şansı mı, gelişmek için daha iyi bir fırsat mı?..

Bence bu kişinin kaliteyi arayış biçimi. Ben daha kaliteli bir hayat, daha kaliteli bir gelişim istediğimden ötürü Avrupa'yı planladım. Avrupa liglerini izlediğim zaman aldığım zevki, farklı liglerde alamıyorum. Bunun sebebini şimdi gidip göreceğim. Bunları yaşamak, kaliteli bir şekilde futbol oynamak istiyorum. Benim hedefim tamamen bu… Kaliteyi görüp yaşayabilmek…

Soru: Bir yandan da silinip gitmek gibi bir tehlike genç oyuncunun kapısının önünde durur. Bunun pek çok örneğini gördük. Sen bu tehlikenin ne kadar farkındasın ve kendini korumak için nasıl bir yol izliyorsun?

Dediğiniz gibi bu süreç genç oyuncu için çok sıkıntılı ve zor… Bir anda patlayıp sonra yok olup giden çok oyuncu var. Dikkat edilmesi gereken şeylerden birisi, kesinlikle havaya girmemek.  Profesyonelleşmek çok önemli. İyi bir profesyonelsen, ona göre yaşamalısın. Benim hayatımda yaptığım en iyi şey futbol oynamak. Bu işte neden laubalilik veya saygısızlık yapayım ki? Bana verilen en iyi şey, benim işim… Saygı duyduğumdan dolayı bu konunun gündeme geleceğini çok düşünmüyorum. Eğer öyle bir şey olursa hata tamamen bana aittir. Uğruna her fedakârlığa katlanabileceğim, inandığım bu yolda yanlış şeyler yaparsam kendime ihanet etmiş olurum. Kendime ihanet edemem. İnsan her zaman kendi doğrularıyla yaşar. Bu biraz da kişinin kendi düşüncesiyle alâkalıdır. Ben de kendime inandığım için, kendimi mutlu etmek için yapıyorum birçok şeyi. Eğer kendinizi mutlu ediyorsanız, birçok insanı da mutlu edersiniz. Ben de kendimi her şekilde korumayı düşünüyorum bu anlamda. Doğru beslenmeyle, doğru uykuyla, doğru antrenmanla profesyonelce yaşamak istiyorum.

Soru: 18 yaşında gelişime çok açık ve çok yetenekli bir oyuncu olarak kendinde eksik bulduğun, beğenmediğin ve geliştirmek istediğin yönlerin neler?

Fiziksel olarak bence biraz daha kuvvetlenmeliyim. Kuvvetin en büyük etkenlerinden birisi yaş. Ben 23-24 yaşında olduğum zaman, güzel antrene edilirsem çok farklı bir oyuncu olacağımdan eminim. Aslında o dönemlerimde patlayacağım. Genç oyuncunun asıl amacı çıkış yapmak, "Ben buradayım" demektir. Sonrasında güçlenerek devam edeceğim. O yılları da fiziksel olarak güçlenip geçmek istiyorum. Her genç oyuncunun en büyük dezavantajı kuvvet oluyor; fiziksel güç oluyor. Tabiî bu doğuştan gelen de bir şey. Bunun üzerine gitmek lâzım. Sonra biraz daha hızlansam keşke diyorum. Hız da doğuştan gelen bir şey aslında. Manchester City'de Phil Foden var mesela… O bir özel hocayla koşu idmanları yapıyor. Ben de keşke biraz daha süratli olsam. Hızın varsa bir adım öndesin. Yüzde 1 bile olsa hızımı geliştirsem iyidir diye düşünüyorum.

Soru: Uzun vadede kendine nasıl bir kariyer planı yaptın? Almanya'dan sonra kendini hangi ülkelerde, hangi takımlarda görmek istersin?

Hayallerin tabiî ki sınırı yok. En üst seviyeleri görmek istiyorum. Gideceğim kulüp Frankfurt. Çok iyi bir kulüp. Orada öncelikle iyi bir yer edinmek, güzel şeyler yaşamak istiyorum. Performansım iyi olursa zaten işler farklı yerlere gidiyor. Bu seviyeleri de görmek istiyorum. O yüzden öncelikli hedefim Frankfurt'ta iyi işler yapıp, iyi bir yer edinmek. Bana inananları mahcup etmemem gerekiyor. Bundesliga'da futbol ayağa paslarla çok güzel oynanıyor. Fiziksel olarak da yüksek kaliteli bir lig. La Liga ve Premier Lig'i en üst seviye olarak düşünürsek, La Liga'yı kendime daha uygun görüyorum. 

Soru: Son dönemde Avrupa'ya çok sayıda oyuncu gönderiyoruz ve hepsi de iyi performanslar sergiliyor. Sence dünya futbolunun Türklere olan bu ilgisinin sebebi nedir?

Bu ilgi artışının en önemli sebebi, ilk giden oyuncuların gösterdiği yüksek performans. Kulüpler yaptıkları transferlerin yanlış olmadığını görünce Türk futbolculara daha fazla ilgi göstermeye başladı. Bir yanda da oyuncularımız A Millî Takım'la da iyi işler yapıyor. Bu da ne kadar doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Mesela bazı ülkelerin alt yaş grup millî takımları bizi yenebiliyor ama yaş ilerledikçe biz onlara üstünlük sağlamaya başlıyoruz.

Soru: Peki, kendine örnek aldığın futbolcu ya da futbolcular kimler? Hangi özelliklerini örnek alıyorsun?

Fernando Torres'i çok beğeniyorum. Zamanın Liverpool'unda onun stili çok iyiydi. Saçları uçuşurdu. Beni çok etkilerdi. Benim çocukluğuma denk geliyor. O zaman tam izleyemesem de sonrasında keşfettiğim Torres'e büyük hayranlık besledim. Bunun sebebi stili olabilir. Golleri çok iyiydi. Golleri beni çok farklı etkiledi. Tadına varamıyorsunuz ya bazı oyuncuların… Bu da olabilir. Ben tam 90 dakika izleyememiştim Torres'i… Sonrasında Atletico Madrid'de oynarken izledim. O zaman da zirve noktasında değildi. Sonra Agüero'nun çok büyük hayranıyım. Hem benim gibi kısa boylu hem de tek santrfor oynuyor ve müthiş oynuyor. Sahte 9'u en iyi uygulayan oyunculardan birisi. Inter'de Lautaro Martinez var, Lukaku ile birlikte oynuyor. Onun oynadığı mevki, benim en iyi oynayabileceğim mevkilerden bir tanesi. Ya o şekilde ikili ya da Agüero gibi tek oynayabilirim. Martinez'in de boyu kısa ama yaptığı işler çok büyük. O da False Nine olarak oynuyor. Torres, Agüero ve Martinez'in yanı sıra Roberto Firmino'yu da söylemeden geçemeyeceğim. Bir forvet gibi değil de 10 numara gibi oynuyor. Onun da oyun stilini beğeniyorum. Ondan da bir şeyler kapmaya çalışıyorum. Kimi oyunculardan neyi nasıl alabileceğime bakıyorum. Diğer oyuncuları da nasıl pozisyon alıyor diye izliyorum.

YORUMLAR

  • 0 Yorum