Bir futbol figüründen daha fazlası: Zidane

Onun için sadece bir futbolcu ya da teknik direktör dersek haksızlık etmiş oluruz çünkü o Zidane! Şimdi de Real Madrid'i 34. kez La Liga'nın en büyüğü yaptı. Bir futbol figüründen çok daha fazlası olan Zidane'ın hikayesiyle karşınızdayız.

Bir futbol figüründen daha fazlası: Zidane
17 Temmuz 2020 - 07:10 - Güncelleme: 17 Temmuz 2020 - 10:06

FUTBOO | Futbolculuğunu bir sanata dönüştüren Zinedine Zidane, efsane olarak anılmayı sadece futbolculuğu ile değil teknik direktörlük kariyeri ile de sürdürüyor...

1998 Dünya Kupası Final maçında Fransa, Brezilya'yı 3-0 ile geçip kupayı kaldırırken maçın yıldızı attığı 2 kafa golü ile Zinedine Zidane olmuştu. Önce Petit'in, sonra Djorkaeff’in kullandığı kornerlerde kafayı vurup golü atan Zidane'dan başkası değildi. Aynı Zidane için Cannes altyapı hocası Guy Lacombe, ''Kafa vuruşları zayıf'' demişti. Ancak Zidane ne yaptı? Attığı iki kafa golüyle tarih yazdı. Çünkü o, her zaman daha iyisi için çalıştı, daha iyisini yapmaya kendini adadı. Futbolculuğunu bir sanata dönüştürdü. Onu izlemek, bir sanat filmi gibi, bir ressamın tablosunu izlemek gibi bir şeydi. Futbolcuyken tarihin en iyilerinden olmayı başardı, teknik direktörlükte de aynı şekilde ilerliyor...

Bir diğer kafa vuruşunu da Fransa milli takımındaki son maçında yaptı. 2006 Dünya Kupası öncesi futbolu bırakacağını açıklamış, Fransa onunla birlikte son kez büyük bir turnuvaya katılmıştı. Başlarda işler iyi de gitmiyordu ama sahneye çıkan hep Zidane olmuştu. Finalde ise rakip İtalya oldu. Zidane, panenka vuruşu ile Buffon'u geçerken İtalya, Materazzi ile skoru eşitledi. Bu ikilinin maça damgasını vurduğu tek an, attığı goller değildi. 98'de kafa vuruşu ile tarihe geçen Zidane, 2006'da da kafası ile bu kez farklı bir tarih yazmıştı. Dakikalar 110'u gösterdiğinde Zidane, Materazzi'nin göğsüne attığı kafa ile kırmızı kart görürken milli takım kariyeri bu şekilde sonlanmıştı. Öyle efsane bir oyuncuydu ki Materazzi'ye attığı kafanın heykeli bile yapıldı.

Tarihin en değerlisi ondan başkası olamazdı

CannesBordeaux, Juventus, Real Madrid... Kulüp takımlarında da her birinde iz bıraktı. 2001 yılında o dönemin en pahalı transferiyle 77.5 milyon euroya Real Madrid'in yolunu tuttu. Bu parayı günümüze çevirirsek heralde 300 milyon eurodan az olmaz... Yani şimdi Neymarların, Mbappelerin gittiği çılgın paralardan bile değerliydi bu 77.5 milyon euro. Juventus ile kıl payı kaçırdığı Şampiyonlar Ligi'ni Real Madrid ile kazanırken Leverkusen'e attığı vole, hala UEFA tarafından finallerde atılmış en güzel gol olarak gösteriliyor. 

Futboldan uzak kalamazdı...

Mükemmel geçen kariyerini sonlandırdıktan sonra futboldan biraz uzaklaşmak istedi ama bu mümkün müydü? Eğer bir sanatçıysan sanatından uzak kalamazsın. Zidane, tarihin en büyük sanatçılarındandı. Tabii ki futboldan uzak kalamazdı. 2013 yılında Real Madrid'de Carlo Ancelotti’nin yardımcısı olarak görev almaya başladı. Ancelotti'nin Zidane'a baktığı bir fotoğraf vardır ki bu fotoğraf efsaneler arasında yer alır. İtalyan teknik adam, futbolculara bağırıp taktik veren Zidane'a öyle bir bakış atmıştır ki 'Patron benim, sana ne oluyor?' bakışıdır bu. Ama Zidane'ın gözü hep zirvede yer aldığı için içindeki o hissi durdurması çok zordur. Her şeyin en iyisini yapmak isteyen bir futbol adamını durduramazsınız. Durmadı da...

Tecrübesiz dendi, tarihe geçti!

2016'nın başında Benitez yerine Real Madrid'in teknik direktörü olarak ilk A takım teknik direktörlük kariyerine başladı. İlk deneyimini Real Madrid'de yapacak olması eleştirildi. Sürekli dünyanın en iyi teknik direktörlerini seçen Real Madrid, nasıl olur da 'tecrübesiz' Zidane'a takımı emanet eder? Hem ne başarısı vardı ki?

2.5 yıl boyunca takımın başında kaldı ve 3 Şampiyonlar Ligi, 2 La Liga, 1 Kral Kupası, 1 İspanya Süper Kupası, 2 UEFA Süper Kupası ve 2 Kulüpler Dünya Kupası kazandı. Şampiyonlar Ligi'ni üst üste 3 yıl kazanan ilk teknik direktör oldu. Özetleyecek olursak 3 ayda 1 şampiyon oldu. Tecrübesizdi değil mi? Hayır, o Zidane'dı... 

Zirvede bıraktı, tekrar gemisine döndü

Real Madrid'deki görevini de 'Zirvede bırakmak istiyorum' diyerek bıraktı. İstifası şok etkisi yarattı. Daha 2.5 yıl önce ne başarısı var denilerek göreve gelmesi eleştirilen Zidane, kısa sürede teknik direktör efsanesi de olmuş ve istifa etmesi şaşkınlıkla karşılanmıştı. Onsuz Real Madrid, başarıdan gittikçe uzaklaştığında sarılacağı kişi belliydi. 2019'da tekrar Real Madrid'in başına geldi. Şimdi de Real Madrid ile bir tane daha La Liga şampiyonluğunu kazandı.

Onun gibisi gelmedi, gelmez...

48 yaşına giren Zidane, tarihin gördüğü en iyi futbolculardan biriydi. Şimdi de tarihin en iyi teknik direktörlerinden biri olma yolunda ilerliyor. Futbolculuğunu anlatmaya kitaplar, belgeseller yetmez. Top kontrolü, oyun görüşü, liderliği... Onun gibisi pek gelecek gibi değil. Zaten gelmez. Çünkü o bir Zidane...  Her zaman, her alanda en iyisi olmayı başaran bir isim, iyi ki varsın Zidane!

YORUMLAR

  • 0 Yorum