Türk futbolunun en çok konuşulan isimlerden Emre Belözoğlu, Fanatik’e röportaj verdi. Başakşehir’den Abdullah Avcı’ya, Hagi’den Atletico günlerine kadar konuşan tecrübeli isim Fenerbahçe’den ayrılış şeklinin kötü olduğunu belirtti.
Bu sezon Başakşehir formasıyla şampiyonluk yarışı veren Emre Belözoğlu, kulübüyle alakalı birçok konuda fikirlerini paylaştı. Abdullah Avcı hakkında da konuşan Emre, hocasının çok büyük bir isim olduğunu söyledi. Hagi için ‘gördüğüm en büyük futbolcu’ diyen 36 yaşındaki tecrübeli isim, Atletico günlerinin onun için ne derece önemli olduğunu aktardı. Son olarak Fenerbahçe’den ayrılış süreciyle ilgili bilgiler paylaşan milli futbolcu, takımla bağların kopuş sürecinin içinde yara olduğunu iletti.
ÖRNEK KULÜP BAŞAKŞEHİR Son 2 sezondur formasını giydiği Medipol Başakşehir’in örnek bir kulüp olduğunun altını çizen Emre, ‘’Bence birçok takım Başakşehir'in yapısını, hiyerarşisini, sistemini iyice incelemeli. Çokça Avrupa kulübünde olmayanı burada gördüm’’ açıklamasını yaptı.
‘’KERAMET AVCI’DA’’ Başakşehir’deki hocası Abdullah Avcı’yı öven 36 yaşındaki isim, ‘’Abdullah Hoca’nın ben Başakşehir'de olduğum sürece bu takımın başında kalmasını isterim. Ama karakterine ve kazanımlarına baktığımızda çok rahat Türkiye'deki büyük takımları yönetebileceğine inanıyorum. O kabiliyete sahip. Bu işin ocağından gelmiş ve A Milli Takım'a kadar yükselmiş çok az insan var. Kıymeti ve değeri bilinmesi gerekiyor. Onun çok daha büyük takımlarda büyük başarılara imza atabileceğine inanıyorum. Çok iyi bir ekibi var. Her maçı ayrı ayrı yaşıyoruz. Her maçta sorular çalıştığımız yerden geliyor, o yüzden iyi gidiyoruz. Öğrenciler de iyi ama keramet öğretmende’’ ifadelerini kullandı.
‘’GÖRDÜĞÜM EN İYİ FUTBOLCU HAGI’’ Galatasaray’ın altyapısından yetişen ve takımın efsane isimlerinden Gheorghe Hagi ile beraber oynama şansı yakalayan Emre, bugüne kadar gördüğü en iyi ismin Romen futbolcu olduğunu söyleyerek, ‘’Hagi bana çok şey kattı. İlgi olarak ben de Cengiz ve İrfan Can'a aynı şeyleri katmaya çalışıyorum ancak Hagi'nin bana verdiklerini onlara veremem. Çünkü onun kadar yetenekli değilim. Gördüğüm en büyük futbolcu Türkiye'deki Hagi'dir. İrfan ve Cengiz’in iyi bir birey, iyi profesyonel ve saha içerisinde doğru model olabilmeleri için ikisine de çok şey söylüyorum. Bazen kızıyorum da ama onların iyiliği için. Bu çocuklar hata yaptığında onlara doğruyu gösterecek çok güzel bir sistem var Başakşehir'de. Futbolda doğruları yaptığınız sürece varsınız. Performansınız olduğu sürece... Bizim mesleğimizde gerçek sahanın içidir. Cengiz de İrfan Can da çok büyük potansiyele sahipler. Doğru işleri yaptığınızda rakip kim olursa olsun 2-3 senelik süreçte bile çok büyük adımlar atabiliyorsunuz’’ dedi.
‘’MADRID’E GİTMEK HAYIRLI OLDU’’ Sarı-Lacivertli ekipten yarım sezonluğuna ayrılıp Atletico’ya giden Emre Belözoğlu, o günlerin kendisi için ne kadar önemli olduğunu, ‘’Fenerbahçe'de yaşadığımız zor günlerden sonra motive olamıyordum. Gitmem lazımdı, Atletico'da her anlamda müthiş bir takımın içine düştüm, hala oynuyorsam orada öğrendiklerime borçluyum. Fenerbahçe'de özellikle 3 Temmuz sonrası yaşadığımız o çok zor dönemlerden sonra inan motive edemiyordum kendimi, çok zorlanıyordum artık. Antrenmana geldiğimde herkes bilir, cıvıl cıvıl sahada herkesle şakalaşırım. Hissederler yani 'Emre bunu yapmaktan keyif alıyor' diye. O dönemde Aykut hocayla sıkıntı yaşamıştım. Hepimiz yorulduk çünkü. Onlar da benim gibi yeterince yoruldular. Kısa bir ayrılık oldu. Kendimi de kontrol etmeme, dışarıdan bakmama vesile olan bir ayrılıktı. Bizler gidince değerli oluyoruz, geldiğimizde standart oluyoruz (Gülüyor). Gittik hayırlıydı, geldik hayırlıydı. Geri geldiğimde havaalanında karşıladılar. Çok güzeldi’’ sözleriyle aktardı.
‘’ATLETICA BANA ÇOK ŞEY KATTI’’ Atletico Madrid’de kaldığı 6 ay boyunca çok önemli tecrübeler edindiğini söyleyen tecrübeli oyuncu, "Atletico'da bir futbolcunun profesyonel olarak nasıl yaşaması gerektiğini, hem mental hem fizik anlamında bir kez daha tatmış oldum. Şu an 36 yaşında futbol oynuyorsam o 6 aylık süreçten dolayı. Gördüklerim, uyguladıklarım, fiziki anlamdaki katı tavır, şu an hala kendime uyguladığım o katı tavrı getirdi. Yememe, içmeme, dinlenmeme dikkat etmeme olanak sağladı. Mükemmel bir takımın içine düşmüştüm. Çok iyi futbolcular, çok iyi bir teknik adam, mükemmel yönetilen bir kulüp. Hem futbolcu olarak hem teknik adam hem de yönetici olarak bundan sonra yapmam gereken doğruları orada öğrendim’’ ifadelerine yer verdi.
‘’F.BAHÇE’DEN AYRILIĞIM KÖTÜ OLDU’’ Sarı-Lacivertli ekipte 5 buçuk sezon forma giyen Emre, takımdan ayrılış şeklinin kötü olduğunu dile getirerek, ‘’Fenerabahçe'den ayrılığımla alakalı… Inter'e beni Terraneo götürmüştü. Benim bildiğim bir problemimiz yoktu onunla. Kötüydü Fenerbahçe'den ayrılığım. Benim camiayla çok şeyim örtüştü. Fenerbahçe taraftarı beni sevdiği için kızdı bana hep, sevmediği için değil. Bu yüzden ben de onları çok sevdim. Ayrılığı öğrenme şekli olarak bana çok koymuştur sadece. Çok sevdiğim bir camiadan ayrılığımı bu şekilde öğrenmem içimde her zaman bir yaradır. Ama Terraneo üzerinden yapılan algıyı da doğru bulmuyorum. Doğru değil’’ diyerek sözlerine son verdi.
