FUTBOO | Trabzonspor tarih yazabilecek mi?

FUTBOO | Ligin kalan 8 haftasına lider olarak giren Trabzonspor, uzun yıllar sonra şampiyonluğa bu denli yakın. Bordo mavililer kaliteli kadrosuyla ve sakat oyuncuların büyük oranda iyileşmesiyle oldukça güçlü bir şekilde lige dönecek. Peki Hüseyin Çimşir’in ekibi bu zorlu süreçten ‘şampiyon’ unvanıyla çıkabilecek mi? Gelin takımın artılarını ve eksilerini hep birlikte değerlendirelim.

Pandemi döneminin en şanslı takımı

Trabzonspor’u pandemi döneminin en şanslı takımı olarak görmek sanırım abartı olmaz. Böyle düşünmemim birinci sebebi, pandemi öncesinde sakatlanan Sörloth ve Ndiaye’nin hazır hale gelmesi. Eğer liglere ara verilseydi, bordo mavililer bu iki oyuncudan da minimum 4 hafta mahrum kalacaktı. 

Maçların seyircisiz oynanacak olması bir diğer büyük avantaj. Üst üste Göztepe ve Alanya deplasmanlarını seyircili oynamak kuşkusuz seyircisiz oynamaktan daha zor olacaktı. Şampiyonluk yolundaki en kritik maç olan Galatasaray deplasmanı ve kupadaki Kadıköy deplasmanı da bordo mavililerin seyircisiz oynamayı tercih edeceği atmosferler.  

Tüm bunların yanında Trabzonspor pandemi sürecinde antrenmanlara en erken başlayan takımlardan biri oldu. Geçtiğimiz haftaya kadar günde çift idman yapan Hüseyin Çimşir’in ekibi, kalan 8 haftaya fiziksel anlamda en hazır takımlardan biri olarak girecek.

Kaderi belirleyecek 3 deplasman ve Galatasaray maçı

Trabzonspor’un kaderi belki de önümüzdeki 3 maçta belli olacak. Önce Göztepe ile karşılaşacak olan bordo mavililer, ardından kupada Fenerbahçe’ye konuk olacak. Sonrasında gidilecek olan Alanya deplasmanı ise bu 3 maçlık periyodun son halkası. Bordo mavililer, 10 gün içinde çıkacağı bu 3 maçtan kayıp yaşamazsa önü oldukça açık. 

Eğer ilk ilk haftalar kayıpsız geçilirse Galatasaray deplasmanına büyük bir avantajla çıkılacak. Bu kritik maçtan önce Başakşehir – Galatasaray maçının oynanmış olması Trabzonspor’u puan durumunda oldukça konforlu hale getirme olanağına da sahip. Galatasaray deplasmanına minimum 4 puanla farkla çıkma ihtimali, o maçın stres katsayısını düşüreceği için bordo mavililerin bu maçtan istediği sonucu almaya daha çok yaklaştıracaktır. Tam tersi durumda ise maç, psikolojik olarak Fatih Terim’in istediği noktaya gelecektir.

Trabzonspor’un Galatasaray deplasmanında lider döndüğü senaryoda önünün çok açık olduğunu belirtmek gerekiyor. Son 4 haftada Antalyaspor, Denizlispor, Konyaspor ve Kayserispor ile karşılaşacak bordo mavililerin şampiyonluk için kenetlenmişken bu 4 maçta puan kaybetmesi oldukça sürpriz olur.

Kalan 8 haftaya hangi oyuncular damga vurur?

Trabzonspor’da son 8 haftada en çok sorumluluk alması gereken 4 ismin Uğurcan Çakır, Jose Sosa, Abdülkadir Ömür ve Sörloth olduğunu düşünüyorum.  Geçtiğimiz yıllarda Muslera’dan tecrübe ettiğimiz gibi iyi kaleci performansı şampiyonlukta belirleyici olabiliyor. Uğurcan bu farkı yaratabilecek yeteneğe sahip bir kaleci. 

Obi Mikel’in takımdan ayrılmasıyla top kullanma sorumluluğu artık tamamen Kaptan Sosa’nın elinde. Şampiyonluk stresi göz önünde bulundurulduğunda, takımın maestrosunun hem saha içindeki hem de saha dışındaki rolü oldukça kritik.

Abdülkadir Ömür’ün tamamen hazır halde olması yine oldukça önemli bir faktör. Genç yıldızın Sosa ve Pereira ile uyumuna geçtiğimiz sezondan aşinayız. Dolayısıyla Ömür’ün, takımın oyun planındaki rolünün belirleyeceği olacağını düşünüyorum.

Şampiyonluk yolundaki son kilit adam da tabii ki Sörloth. Oynadığı futbolla ve yetenekleriyle Süper Lig seviyesinin üstünde bir oyuncu olduğunu kanıtlayan Norveçli, kalan haftalarda da takımını sırtlayabilir. Birçok Avrupa kulübünün listesinde yer alan Kuzeyin Kralı, son haftalarda kendisini izleyen gözlemcileri yine etkilemek isteyecektir.

Tüm bunların yanında Sosa’nın tam olarak açıklanmayan adele sakatlığı, Ndiaye’nin geçirdiği ameliyattan sonraki fiziksel durumu, Sörloth’un takımla çalışmayı geç başlaması, bireysel performans anlamında bordo mavililer için ilk haftalardaki en büyük soru işaretleri olacak.

Hüseyin Çimşir'in tarihe geçme fırsatı

Son sözlerimizi de Trabzonspor Teknik Direktörü Hüseyin Çimşir’e ayıralım. Kariyerinin en büyük şansını yakalayan genç teknik adam, bu süreci başarıyla atlattığı takdirde Trabzonspor tarihine adını altın harflerle yazdıracak. 

Takımı devraldıktan sonra ligde liderliğe, kupada yarı finale yükseltip; büyük maçlarda mağlup olmadan yoluna devam etmesine rağmen henüz kamuoyunun genel takdirini kazanamayan Hüseyin Çimşir’in şampiyonluk baskısını ne ölçüde yönetebileceğini hep birlikte göreceğiz. Şahsen hak ettiğinden fazla eleştirildiğini düşündüğüm Çimşir’in teknik adamlık geleceği için de oldukça belirleyici bir 8 hafta bizleri bekliyor.

DEĞERLENDİRME: DOĞUŞ USTA