İngiltere'de futbola siyaset karıştı(!)

Geçtiğimiz hafta İngiltere'nin en çok konuşulan adamı şüphesiz ki Gary Lineker oldu. İngiliz medya kuruluşu BBC Sport'ta yorumcu/sunucu olarak görev yapan eski futbolcu, İngiltere'nin göçmen politikasını eleştiren bir tweet atınca ortalık tam anlamıyla karıştı.

62 yaşındaki efsane futbolcu, İçişleri Bakanlığı'nın göçmenlik politikasını 1930'ların Nazi Almanyası'na benzeten alaycı bir tweet attı. Bunun üzerine BBC yönetimi; kanalın tarafsızlık ilkesini ihlal ettiği için Lineker'in "Günün Maçı" programındaki görevinin askıya alındığını duyurdu.

Destek çığ gibi büyüdü

Bu olayın ardından Gary Lineker, spor camiası ve sosyal medya üzerinden çok büyük bir destek aldı ve kişisel görüşleri sebebiyle BBC'deki görevine son verilmesi büyük tepki topladı.

İngiliz eski forvetin siyasi paylaşımlarından vazgeçmemesi halinde BBC'den ayrılması gerektiği kendisine bildirilirken, programın yardımcı sunucuları Ian Wright ve Alan Shearer, Lineker'in yanında olduklarını göstermek amacıyla görevi bırakacaklarını açıkladılar.

Efsane futbolcular Ian Wright ve Alan Sherar'ın desteklerinin ardından programın uzman yorumcuları Alex Scott, Jermaine Jenas, Mark Chapman ve Micah Richards da kanalın yayınlarına katılmayacaklarını duyurdular.

Futbol Yazarları Derneği de Lineker'i desteklerken bazı futbolcular BBC'ye röportaj vermeme kararı aldı.

"Hayatımda bu kadar sevgi ve destek görmedim"

Tüm bu destek mesajlarının ardından Gary Lineker, Twitter hesabından hayatında daha önce bu kadar destek görmediğini belirten bir paylaşım yaptı:

"Hayatımda bu sabah gördüğümden daha fazla sevgi ve destek görmedim (Muhtemelen, İngiltere için Dünya Kupası'nda attığım goller bir yana) Her birinize ayrı ayrı teşekkür etmek istiyorum. Bu çok şey ifade ediyor. Sesi çıkmayan o zavallı ruhlar adına konuşmaya devam edeceğim. Sevgiler."

I have never known such love and support in my life than I’m getting this morning (England World Cup goals aside, possibly). I want to thank each and every one of you. It means a lot. I’ll continue to try and speak up for those poor souls that have no voice. Cheers all. ????????

— Gary Lineker ???????? (@GaryLineker) March 8, 2023

Kriz tatlıya bağlandı

Gelen bütün tepkilerin ardından BBC geri adım attı ve; "BBC'nin sosyal medya kullanım yönetmeliği ve uygulamasını yeniden gözden geçirmenin tam zamanı olduğuna inanıyoruz" ifadelerini kullanarak, görevden alınan Lineker'le anlaşmaya varıldığını ve Lineker'in "Haftanın Maçı" programını sunmaya devam edeceğini duyurdu.

Bunun üzerine Garry Lineker de "Sürreal birkaç günün ardından bu konuda ileri doğru bir yol katettiğimiz için mutluyum. Özellikle BBC Sport'taki iş arkadaşlarımın gösterdiği eşsiz destek başta olmak üzere bana verilen inanılmaz destek için teşekkür ederim" ifadelerini kullandı.

Tüm bu gelişmeleri BBC'den okuyabildik

Her ne kadar BBC'nin Lineker'i görevden alması eleştirilse de yaşanan her şeyin(BBC boykotu dahil), BBC'nin resmi web sitesinde haberleştirilmesi de basın özgürlüğünün, gerçek haberciliğin nasıl olması gerektiğini gösteren güzel bir örnek olarak önümüze çıktı.



"Türkiye'de yaşansa ne olurdu?"

Tabii bu tarz olayları görünce aklımıza hemen o klişe söz geliyor; "Tüm bunlar Türkiye'de yaşansa ne olurdu?"

Muhtemelen önce, Gary Lineker'in futbol kimliğinden bağımsız bir vatandaş olduğu unutulup; "Futbola siyaset karıştırmayın" yorumları yapılırdı. Ardından; devlet kanalında görevine son verilir ve hatta belki daha da ileri giderek 'vatan haini' ilan edilirdi.

Sonrasında federasyon, kulüpler, kulüpler birliği vs. gerisini biliyoruz zaten...

Kimin haklı olduğundan bağımsız, tüm bu süreçte yaşanan medeniyet seviyesini bir gün ülkemizde de görmek mümkün olur mu, onun yorumunu size bırakıyoruz...