İniesta: Herkes Arda'yı hasta

Arda’ya övgüler yağdıran Iniesta, “Atletico’dan beri ona hayranım. hep ‘bizde olsa ne güzel olurdu’ derdim” dedi. Yıldız futbolcu Arda Turan'a takımda herkesin hasta olduğunu söyledi.

32 yaşına kadar 34 altın kupa kaldırdı. Sanki her yaşa 1 kupa... Futbolun sakin gücü, sade ama sihir dolu bir futbolla hepimizi 2000’li yılların başından beri mest ediyor. Düşünebiliyor musunuz, futbol hayatı boyunca sadece 4 sarı kart gördü. Hepsi de faullerden. Tüm faullerden sonra da rakibine gidip, özür diledi...

Topsuz oyunda da üst düzey bir tarafı var. Albacete’deki köyüne kurduğu ve adını taşıyan şarap fabrikasıyla 300 aileye ekmek kapısı açtı. Düğününü mütevazı bir çay bahçesinde yaptı, “Doğduğum yerin tanıtımı olsun” diyor.

ZAMANINI AİLESİNE HARCAMAK İSTİYOR

Iniesta’yı dinlemek yıllardır kafamdaydı. Ayrıca ‘Efsane Değil İnsanım’ adlı kitabın kapağına da onu koymuştum. Mehmet Arslan’ın desteğiyle projeyi hayata geçirdik. Iniesta, ailesine ayıracağı vaktin azalmasını istemediği için, röportajlardan uzak duruyor. Bu yıl dünya medyasından 4 bin civarında başvuru alan Iniesta’yı ikna etmek için bizim için en yakın arkadaşlarından Arda Turan devreye girdi. Barcelona ile yazışmadan kısa bir süre sonra röportajın zemini hazırlanmıştı. Haberin gelmesinden bir gün sonra kitabın taslağıyla kendimi Katalonya’da buldum.. 

TİTO VİLANOVA’DA ARDA TURAN FARKI

Barcelona’nın 43 yaşında hayatını kaybeden teknik adamı Tito Vilanova’nın adını taşıyan tesislerde 4 ayrı kapıdan geçip yıldızların olduğu bölgenin bekleme salonuna ulaştık. Her kapıdan geçmek ayrı bir dertti, ama ismimizi kapılara iletmiş olan Arda’nın adını söylediğimizde hiçbir sorun yaşamadan geçiyorduk; Arda’nın asistanı Yiğitcan Güneri ile. Güvenlik görevlileri “Ooo Senyor Arda” diyerek, bize “Bienvenidos” (Hoşgeldiniz) diyordu. 

TÜM DÜNYAYA TEŞEKKÜR EDERİM

Ve başlıyoruz konuşmaya. Diyorum ki, “Iniesta olmak ne demektir? Dünyanın sempatisini böylesine kazanmak kolay olmasa gerek...”

“Barcelona bir kültür.. Kendimi anlatırken Barcelona’yı anlatıyorum zaten. Bizi biz yapan şudur: Alçakgönüllülük ve her zaman maç kaybedilebileceğini bilmek. Yenilgiyi olgunlukla karşılamak başarı kadar değerlidir. Bize yenilenler bile, alkışlıyor. Böyle bir takım dünyada yok. Yine bize altyapıda öğretilen en önemli şey şu: ‘Rakibe saygı. Onlar da kazanırsa dünyanın sonu değildir.’ Aracılığınla dünyaya teşekkür ediyorum. Gittiğim her yerde özel alkışlar aldım tribünlerden. Bu dünya şampiyonu olmak gibi bir şey.”

SOKAKTAKİ HERKES ONA “GRANDE ARDA” DİYOR. TAKIM ONA HASTA

Arda Turan Barcelona’ya transfer olduğunda müthiş sevindiğini anlatan Iniesta, “Takımın tamamı Arda’ya hasta” diyor.

Ve en merak edilen soru: Arda’yı anlat desem?

“Bu en güzel soru işte. Arda benim için, Barcelona için bir fenomen. Atletico’da beri hayranım. Hep, ‘Bizde oynasa ne kadar güzel olurdu’ derdim. 

SOKAKTA SOR

Transfer olunca müthiş sevindim. Karşılamaya gittim, kulübe geldiğinde. Arda, sahada başlı başına bir yetenek. Keyif veriyor izleyene. Ona pas verip, yeni pozisyonumu almaya giderken gözümü hiç ayırmıyorum. Ne yapacağını merak ediyorum. Hele dikine dalıp rakiplerini peşine takıyor ya... Doyumsuzca izlettiriyor kendisini.

Dışarıdaki Arda ise dost ve arkadaş. Saatlerce sohbet ediyorum. Yüksek karakter işte. Takımın tamamı Arda’ya hasta. Barcelona sokaklarına çıkınca sor Arda’yı, anlarsın ne demek istediğimi.” (Gerçekten de Arda’yı sokakta kime sordumsa ‘Grande Arda’ (Harika Arda) karşılığını aldım.

Iniesta, Arda’ya olan düşkünlüğünü de “Instagram hesabımda takip ettiklerime bakarsan anlarsın” diyerek özetliyor. İniesta takımdan sadece Pique ve Arda’yı takip ediyor...

HAYAL ET VE DELİ GİBİ ÇALIŞ