Sergen Yalçın'dan şampiyonluk itirafları

Süper Lig'de şampiyon Beşiktaş'ın teknik direktörü Sergen Yalçın, Hürriyet gazetesinden İsmail Er'e röportaj verdi. 

Sergen Yalçın'ın şampiyonluk sonrası yaptığı açıklamalar şu şekilde;

Geçtiğimiz sezon ciddi sıkıntılar yaşamamıza karşın hedefimiz olan 3’üncülüğe ulaştık. Bu sezon ise taraflı tarafsız herkesin sempatisini kazandık. Çünkü güzel futbol oynuyorduk. İzleyenin keyif almasını sağlıyorduk. Bir Beşiktaş’ın istatistiklerine bakın, bir de rakiplere... Üstelik bunu kısıtlı imkanlarla başardık. Sezon başında transfer için yeterli bütçemiz yoktu. En çok Hulk’u istedim. Bir de İtalya’dan bir stoper getirmek için çok uğraştık. Ekonomik nedenlerden dolayı ikisi de olmadı.

Sezon başı çok önemli puan kayıpları yaşadık. Konyaspor’a, Gaziantepspor’a, Alanyaspor’a yenilmiştik. Takımdaki herkes şaşkındı. Eleştiriler yükseldi. Hatta yerime gelecek teknik adam isimleri dolaşmaya başlamıştı ortalıkta.

'Her teknik adamın yapacağı iş değil'

Bu söylentilerin üstüne sakatlıklar, kart cezaları ve Covid-19 vakalarıyla uğraşmak zorunda kaldık. Beşiktaş Futbol Takımı olarak sezonu 13,5 oyuncu ile tamamladık. Herkes 21 kişilik kadroyla maçlara çıkarken, biz sayıyı tamamlamak için gençlerle çıktık. Hatta bazı maçlarda 21’i bile bulamadık. Şampiyonluğa oynayan rakiplerimiz 3 tane 11 yapabilecek kadar geniş kadrolara sahipti. Yine rakiplerimiz milyonlarca Euro harcayarak devre arasında transfer yaparken biz sadece Eskişehir’den Bilal’i aldık. Yine de korkmadık. Ersin, Emre, Rıdvan, Serdar, Bilal gibi gençlerle sezonu tamamlamak her teknik adamın yapacağı iş değil.

Sezon boyunca puan kaybettiğimiz karşılaşmalardan sonra ‘Bu kayıp Sergen’e yazar’ dediler. Güldüm, teknik heyetime ve oyuncularıma ‘Sinirlerinize hakim olan ve moralinizi bozmayın’ diyerek motivasyonlarını dik tuttum. 

'Kimse içimdeki çığlığı bilemez, güldüm...'

Galatasaray ve Karagümrük’e peş peşe yenilince şampiyonluğun kaçtığını sanıyorlardı. Kaybettiğimiz maçlardan sonra ‘Bu kayıp Sergen’e yazar’ diyenler oldu, yorumcular ‘Kim şampiyon olacak?’ diye anketler yaptı. Kimse içimdeki çığlığı bilemez... Güldüm, ekip arkadaşlarıma ve oyuncularıma, ‘Sinirlerinize hakim olun ve moralinizi bozmayın’ diyerek, motivasyonlarını dik tuttum. Galatasaray derbisine çok sıkıntılı çıktık. Yorgun ve eksik olmasaydık yenerdik. Benzer sorunları Karagümrük maçında da yaşadık. Kulübeden sahaya sürecek oyuncu bulamadım.

Futbol kariyerimde dibi de yaşadım, zirveyi de. Beşiktaş altyapısından A takıma, oradan İstanbulspor, Siirt, Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor, Etimesgut Şekerspor ve Eskişehirspor’da oynadım. Gittiğim her takıma katkı yaptım. Başkanımız Ahmet Nur Çebi, teknik direktörlük için çağırdığında, taraftarın da beni çok istediğini anlattı. Ondan sonra benden sözleşme detaylarıyla ilgili cevap beklediğini söyledi. Kendisine; “Buraya para konuşmaya gelmedim. 100’üncü yılda Lucescu beni çağırdığında takımı şampiyon yapmaya geldiğimi söylemiştim ve yaptım. Şimdi aynı başarıyı teknik direktör olarak da yaşamak istiyorum. Getirin boş mukaveleyi, siz doldurun ben imzalayayım” dedim.

'Soyunma odasında bağıra bağıra ağladım'

Oyuncularımla birlikte camiaya borcumu ödemenin huzurunu yaşıyorum şimdi.
Maç sonrası kendimi futbolcu arkadaşlarımın omuzlarında buldum. Büyük duygu yoğunluğu yaşadım. Soyunma odasında bağıra bağıra ağladım. Bugüne dek çalıştığım takımlarda para gibi maddi detaylarla pek ilgilenmedim. Ben her zaman hedefleri olan takımları seçerim. Bu, şampiyonluk da olur, kümede kalma mücadelesi de olur.

'Babama verdiği sözü tuttum'

Daha önce hep düşme hattındaki takımlardan teklif aldım. Gittim, hiçbir zaman burun kıvırmadım ve onların ligde kalmalarını sağladım. Rahmetli babam Özer Yalçın’a sözüm vardı; “Bir gün Beşiktaş’a dönüp şampiyon yapacağım” demiştim. Göztepe maçından sonra o yorgunluk bitkinlik arasında babama verdiğim söz aklıma geldi; sevindim, yumruğumu havaya kaldırdım. O an birden kendimi futbolcu arkadaşlarımın omuzunda buldum. Omuzlara aldıklarında gözyaşlarıma hakim olamadım ve soyunma odasında bağıra bağıra ağladım. Sevincimi soyunma odasında devam ettirdim.

'Sezon başında eleştirdiler, şimdi ne oldu?'

Sezon başında Welinton ve N’Sakala’yı aldığımız için beni eleştirdiler. Şimdi ne oldu! 20 yaşında kaleciyle şampiyon olan başka bir takım var mı? Ersin’de ısrar ettim, oynattım... Başkanımız Ahmet Nur Çebi’ye teşekkür ediyorum. Kulüpte 5 kuruş yokken bile futbolcuları parasız bırakmadılar. Eğer başarılı olmak istiyorsan, futbolcunun maaşını kesmeden, gününde vereceksin.

'Google'a bak anlarsın'

Rachid Ghezzal ilk geldiğinde menajeri Hakan Korkmaz’a benim nasıl biri olduğumu ve futbolculuğumu sormuş. ‘Google’a bak anlarsın’ demişler. O da merak edip açmış, eski maçlarımı izlemiş. Koşarak odama geldi, “Müthiş ve lider bir oyuncu imişsiniz, hakkınızda yanlış düşünmüştüm ama şimdi hayran oldum” dedi. Rachid’in eksikleri vardı, özel çalışma ile gidermeye çalıştık. (İsmail Er / Hürriyet)