ALTAN TANRIKULU

ALTAN TANRIKULU


Konya zaferinin perde arkası..

16 Eylül 2018 - 22:42 - Güncelleme: 17 Eylül 2018 - 10:41

Konyaspor maçı öncesi değişik bir hafta geçirdi Fenerbahçe.. Hem saha dışında hem saha içinde ilginç gelişmeler yaşandı..

Önce Başkan Ali Koç Fenerbahçe'yi takip eden gazetecilerle bir araya geldi ve yaklaşık 4 saat önemli konularla ilgili açıklamalar yaptı..

Daha sonra Çengelköy'de futbolcular, teknik kadro ve bazı yöneticiler bir araya geldi.. Başkan Koç da bu yemeğin sonlarına doğru oradaydı..

Ardından Futbol Direktörü Damien Comolli gazeteci arkadaşlarımızla yemek yedi ve sezon başından beri merak edilen konularda net açıklamalar yaptı..

Bu iki gecede de öne çıkan konu Konyaspor maçının çok kritik olduğu ve futbolcuların artık gereken refleksi göstermeleri gerektiği şeklindeydi..

Ama Fenerbahçe TV'de Ali Koç'un altını çizdiği bir konu çok daha öne çıkıyordu: "Futbolda kesin konuşmak doğru değil ama çok olağanüstü şartlar oluşmadıkça devre arasına kadar Phillip Cocu'yla ilgili bir tasarrufum olmaz..."

Bu aslında Hollandalı teknik adama da doğrudan bir mesajdı.. Konyaspor ve Beşiktaş maçlarının kazanılmaması halinde olağanüstü şartlar yaşanabilirdi.. Eğer Dinamo Zagreb ve Beşiktaş maçı öncesi Konya deplasmanında bir yenilgi daha alınırsa belki de B Planı devreye girecek ve Cocu'yla yollar ayrılacaktı..

Ama tüm bu düşünülen kötü ihtimaller maç sonunda yerini mutluluğa bıraktı..

Rıza Çalımbay Kadıköy'deydi..

Hayal kırıklığıyla biten Kayserispor maçının ardından Rıza Çalımbay'ı gördüm statta.. Fenerbahçe'yi izlemek için gelmişti Kadıköy'e.. Çalışkanlığına, insanlığına çok sayfı duyduğum biridir Rıza Hoca.. Takımları mücadele eder, çok koşar.. Buna bir de Fenerbahçe'nin zaaflarını ekleyince Konya deplasmanı daha zor hale gelmişti..

Konyaspor karşısında ilk yarıda çok kötü, ikinci yarıda ise oldukça iyi bir Fenerbahçe vardı sahada..

İlk yarıda Konyaspor'un biri direktön dönen iki önemli akınının golle sonuçlanmaması Fenerbahçe'nin direncini artırdı. 

Lille'den son gün transfer edilen, Cezayir Milli Takımı'nda olduğu için takımla fazla çalışma şansı bulamayan Benzia'nın ilk yarının en önemli atağında Slimani'yi topla buluşturması golü getirmedi.

Ama ikinci yarıda Cocu'nun hamleleri peş peşe geliyor ve Fenerbahçe aradığı golü, deplasman galibiyetini buluyor ve lige bir anlamda tekrar başlıyordu..

Maçın benim adına üç kahramanı var..

Harun.. Eljif ve Benzia..

Açık söylemek gerekirse Eljif bu takımın her zaman bankolarında ve yedek kalmaması gereken oyuncularından biri.. O yüzden oyuna girdikten sonra hem skora katkısı hem de Fenerbahçe'nin canlanması sürpriz değil..

Benzia için beklentim çok büyük değildi.. Giuliano kadar önbölgede etkili olmadığını zaten istatistikleri gösteriyordu..

Ancak hem ilk yarıda Slimani'ye verdiği net gollük pas hem de Eljif'in golündeki harika asisti pasörlüğü konusunda çok net bir fikir edinmemezi sağladı.. Benzia belki 4-5 golle sezonu tamamlar.. Ama vereceği kritik gol paslarıyla Fenerbahçe'nin yeni "anahtarı" olabilir..

Harun Kadıköy'deki ilk maçta hem şanssız hem kötü goller yedi.. Ama onun iyi kaleci olduğunu tüm futbol ailesi biliyordu.. Fenerbahçe; Başkanı'ndan teknik direktörüne, taraftarından futbolcusuna kadar Harun'a sahip çıktı ve moral verdi.. Harun da Konya'daki kritik kurtarışlarıyla bu güveni boşa çıkarmadı..

Diğer detaylara şimdilik fazla girmeyelim..

Önemli olanın 3 puan olduğu bir lig yarışında Fenerbahçe.. 

Malatya ve Göztepe deplasmanlarında rakiplerinden daha iy oynamış, daha fazla pozisyon bulmuş ama beklenmedik yenilgiler almıştı.. Kayserispor karşısında özellikle son yarım saatte inanılmaz kötü oynayan bir takım vardı.. Sahadaki düzen kaybolmuştu..

Konya deplasmanının özellikle ikinci yarısında takım olarak daha iyi mücadele eden, 90 dakika boyunca da kalesini daha iyi savunan bir Fenerbahçe seyrettik..

Phillip Cocu da yaptığı önemli değişikliklerle galibiyetin kazanılmasında önemli pay sahibi oldu.. Hollandalı teknik adamın saha kenarındaki sakin tarzı futbolcuların panik yapmasını önlüyor gibi.. Ama unutulmaması gereken bir şey var ki o da özellikle iç saha maçlarında Fenerbahçe'nin daha agresif, daha ateşli ve daha güçlü bir futbol oynaması gerektiği.. 

Beşiktaş maçı yepyeni bir sayfa, yepyeni bir sınav olacak bu anlamda..

İki takımda perşembe gecesi Avrupa Ligi'nde boy gösterecek.. Beşiktaş nispeten zayıf bir rakiple iç sahada oynayacak.. Fenerbahçe ise zor bir deplasmana gidecek..

Derbi için bugünden konuşmak zor.. Ama Fenerbahçe'nin Zagreb'den 1 puanla dönmesi kazanç olarak kabul edilebilir.. Beşiktaş maçı da berabere biterse uzun maratonda telafisi olabilir.. Eğer tüm planlar tutar ve Beşiktaş'a karşı geçen sezon olduğu gibi bir galibiyet alınırsa Fenerbahçe tekrar zirveye doğru koşusuna başlar..

Beşiktaş nasıl mı devrilir?

Hataya zorlayarak.. Babel ve Quaresma'yı kilitleyerek.. Duran toplarda iyi adam paylaşımı yaparak.. Comolli'nin dediği gibi, "Takım olarak hücum edip takım olarak savunma yaparak.."

Notlar: Harun 8.5 - Şener 7, Neustadter 6.5, Skrtel 7.5, İsmail 6.5 (Isla 5.5) - Jailson 7, Mehmet Topal 7 - Ayew 7, Benzia 8 (Frey 6), Aatıf 6 (Eljif 8.5) - Slimani 6.5

YORUMLAR

  • 0 Yorum