Buraya yazacağım şeyin doğru şekilde anlaşılmasından şüphe duysam da her türlü riske karşın bugün yazmam gerekiyor. Çünkü bunlar bizi balık hafızalı olmaktan uzaklaştıracak bilgilerdir.
Fenerbahçe’nin yönetimsel bir sorunu olduğunu, geçmiş yönetimin yaptığı doğru ya da yanlış uygulamalar bir tarafa tamamen yıpranmış daha önemlisi taraftarı ile organik bağının koptuğu malumdur. Bu zaten 3 Haziran realitesini getiren sonuçtur.
Ancak…
Herkesin ortak fikridir sanırım, Fenerbahçe basketbol takımı aynı durumda değildi. Bana göre futbolun da böyle bir sorunu yoktu. Her ne kadar futbolda Obradovic arayışı yılların bir realitesi olsa da Aykut Kocaman gerçeğini bu ülke anlamadı, Fenerbahçe ise değerini maalesef iki defa kaçırılmış bir şans olarak, bilemedi.
Geçen sezonki şampiyonluk bir maçtaki hakem kararları yüzünden kaçmış olduğunu asla akıllarda çıkmamalıdır. Değerli dostum Bozkurt K. Yılmaz’dan alıntı yapacağım, ‘hafızamızı güçlü tutmakta zorlanıyorsak sudoku çözelim, satranç oynayalım, ceviz vs. yiyelim’ ama unutmayalım.
Kuşkusuz atı alan Üsküdar’ı geçmiştir; zaten bu yazı da bir daha geçmesine engel olmak amaçlı taşımaktadır.
Sezonun ikinci yarısında istatistiksel tüm rakiplerine uzak ara fark attı.
Bu sezonun, başta Avrupa dahil en büyük favorisi konumundaydı.
Evet hiç sağa sola bakmayın tam da bu kadroyla.
Topal-Josef ikilisiyle…
Valbuena’nın son 30 dakikalık katkısıyla…
Bu ülkenin spor yorumcu ve yazarları futboldan anlayan kişiler olsaydı ülkemizin futbol gerçeği bu olur muydu?
Olmazdı.
Onlar futbolu en güzel yerde izleyen, en ukala soruyu sorup, yetmezse de 6. Kol faaliyeti yürüten kişilerdir. Bir kısmı başka hiçbir şeye yaramazlar.
Aykut Kocaman polemiği yapanların da bir kısmı çöptür!
Ama gündemi bu çöp yığını belirliyor. Sen onların dediğine bakıyorsun.
Geçen sezon her hafta tane tane anlattık, yazdık. İstatistik verilerle gösterdik. Dinletemedik.
Biri, Aykut Kocaman Soldado, Valbuena, Giuliano’yu bir arada oynatmıyor diye haftalarca yazı yazdı. Tek sorun buymuş gibi.
Bugün de başka şeyler yazacak.
Sanmayın ki geçmişi öne çıkarıp bugün yapılanları olumsuzluyacağım. Cocu’yu yerden yere vurup, “bundan Fenerbahçe’ye teknik direktör olmaz, takıma futbol oynatamaz” diyeceğim.
Hayır, biz futbolu böyle öğrenmedik ve hiç bu şekilde yazanlardan olmadık.
Fenerbahçe sezona çok kötü başladı. Sürpriz mi? Değil, geçen sezon da değildi. Maalesef zamana ihtiyacı olacak.
Dünyanın sonu değil ya da telafi edilemez hiç değil. Ancak bu maceraya gerek yoktu, sorun bu.
Bu maceranın nedenini doğru anlayabilirsek gelecek yılları kazanırız. Yoksa her sene dejavudan öteye gitmez.
Bugün ve yarın geçen sezonu hatırlatan yorumlar okuyacaksınız, dinleyeceksiniz. O kişilerin geçen sezon da aynı şekilde yorum yaptıklarını hatırlarsanız ve başka şekilde düşünmeye çalışırsanız o kısır döngüden çıkarsınız.
YORUMLAR