Yazıya başlarken bir durum tespiti yapalım…
2016-17 sezonunun ilk yarısında, 17 maçta sadece 32 puan toplayabilen Fenerbahçe'nin, fazlasıyla başarısız olduğunu soyleyebiliriz. Bu başarısızlığın merkezinde ise Dick Advocaat yer alıyor…
XXX
Şampiyonluk yarışının içinde olabilmek için, Başakşehir'i yenmek Fenerbahçe'nin "olmazsa olmazıydı" bu maç öncesinde…
Böylesine kritik maçları kazanmanın birinci yolu; yüksek konsantrasyonla, agresif ve sert mücadele etmek, rakibe her alanda baskı yapmaktan geçer. Fenerbahçe de bunu yaptı.
Bu tür oyunlarda, bireysel hata yapmadan, takım savunmasını doğru uygulamak, bire bir mucadelelerde rakibi yıldırmak esastır. Kjaer ve Skrtel'in, M.Batdal'a uyguladıkları baski gibi...
XXX
Aynı şekilde, orta sahada Souza'nın Mossoro'ya, Ozan'ın Emre'ye, Salih'in ise Mahmut'a yakın oynayarak , onları oyundan düşürmesi gibi...
XXX
İlk yari biterken; topa hakim olan, rakibe kendi sahasinda baskı yapan, aslında Başakşehir gibi çok iyi organize olmuş bir takımı oyundan düşüren, doğru oynayan bir Fenerbahçe izledik.
Bu kritik maçta riskleri minumuma indiren Dick Advocaat'ın, ikinci yarıya iki oyuncu değişikliğiyle başlaması gerekirdi. Ozan'ın yerine Neustadter, Salih'in yerine de Karavaev'i alarak oyunda hamle yapmalıydı.
Ancak Hollandalı teknik adamın yaptığı Ozan-Karavaev değişikliği ile orta sahada pasif kalan Fenerbahçe, oyunun kontrolünü Başakşehir'e bıraktı.
XXX
Başakşehir ikinci yarıda; daha fazla koşan, pas yapan ve gol noktalarında çoğalan görüntü içindeydi.
Fenerbahçe ise oynamaktan ziyade oynatmamak düşüncesindeydi. Topu kazanınca da Lens, Karavaev ve Alper'le bireysel hızlı hücumlar geliştirme çabası içinde oldular.
XXX
Dick Advocaat'ın bu maça yönelik stratejisi, oyun anlayışı ve sahaya sürdüğü 11'i eleştirmek istemem. Çünkü Hollandalı teknik adam bir şekilde sonucu almasını bildi, becerdi...
Ancak yakın gelecekte Fenerbahçe'nin, Dick Advocaat'ın bu futbol anlayışı ve tercih ettiği oyuncularla başarılı olması mümkün görünmüyor!
Rakiplerden bu derece çekinmek ve onları bu derece dikkate almak, kaybetme korkusu, endisesi ile takımın coşkusunu elinden alarak büyük hedeflere yürümek mümkün değil...
XXX
Advocaat; ligin 9. Haftası ile birlikte "Artık oyuncularımı tanıdım" diyerek, 9 ile13'üncü haftalar arasında ve Avrupa Kupası maçlarında, doğru oyun anlayışı içinde hücuma yönelik 4 oyuncuyla oynayarak her rakibi yenmeyi başarmıştı.
Ancak 13.Hafta'daki Beşiktaş maçından beri yine "kaybetme korkusuyla" bu düzeni bozdu…
XXX
Biraz da transfere değinelim...
Avrupa'da ve Süper Lig'de başarılı olabilmek için Sayın Başkan'ın mutlaka oyun zekası yüksek, yaratıcı, becerili, takımı 2'nci bölgeden 3'üncü bölgeye taşıyabilecek, oyunu dikine oynayabilen bir oyuncuyu takıma kazandırmasi gerekir.
Buna en yakın olan isim olarak da Mehmet Ekici görünüyor.
Sezon sonunda serbest kalacak bir oyuncuya 2 milyon euro gibi önemli bir ücret verilirken, Trabzonspor'un bu şekilde davranmasını da anlamak mümkün değil.
XXX
Fenerbahçe Mehmet Ekici'yi Ocak transfer döneminde kadrosuna katabilirse oyun anlamında çok rahatlar. Eğer bu kadroyla devam edilir, Advocaat yine aynı oyun anlayışında ısrar ederse beklenmedik maçlarda beklenmedik puan kayıpları yaşayabilir.
24 Ocak 2017 - futboo.com
YORUMLAR