Kimseyle pazarlık yapmam

İki konuşa açıklık getireceğini, bu konuda soru almayacağını baştan ifade eden Fatih Terim, yarın oynanacak Kosova maçının ardından basınla tekrar bir araya gelip, her türlü soruya cevap vereceğini açıkladı.

İşte Fatih Terim’in basın toplantısındaki açıklamaları…

Biliyorum, birçok konunun aydınlanmasını istediğinizden eminim. Kamuoyunu günlerdir meşgul eden, Türk halkını da, birçok olay oldu. Hatta son 1 ay diyebilirim. Genel baktığımızda birçok konu var. Ancak milli takımda görev yaptığım süre içerisinde herkesten birkaç isteğim olmuştu. Ricam ve aynı zamanda beklentimi her zaman anlattım sizlere. ‘Allah aşkına şu maçlar bitene kadar sabredelim’ dedim. Sorun varsa maçtan sonra iki gün sonra sabredelim. Kavga, hakaret, iftira, çekişme… Yaşanmamış birçok olay.. ‘Bunların kamuoyunda tartışılacağı ortamlara sebebiyet vermeyelim. Milli takıma zarar veremesin’ diye ricam olmuştur. Her kampta bunları ifade etmekten yoruldum. Mecazi anlamda söylüyorum ama yoruldum.

“DELİLERİN İŞİ”

Aynı şeyleri söyleyip farklı şeyler beklemek delilerin işi. Herkes buna harfiyen uydu. Ne maçtan 24 saat önce TV’ye çıkan oyuncum oldu de röportaj yapan oyuncum. Ne de yönetici oldu. Onun için çok teşekkür ediyorum. Bu ricamı tutmuşunuz.

Biz burada oyuncuların motivasyonunu kazanma duygularını, milli takımın başarısı için herkes üzerine düşen görevi yapsın dersen maalesef. Söylediğim gibi bu işi bozmak için biz arkadaşlarımızla, oyuncularımızla bunun dışında kalmaya çalıştıkça. Birçok insan milli takımın başarısını önlemek adına veya bunun tersine yapmak adın hareket etti.  

Elinizde arşiv var bakın. Göreceksiniz. Artık yeter…

YARIN MAÇTAN SONRA

Bir iki şey söyleyeceğim o kadar, soru almayacağım. Futbolla ilgili yarınki maçla ilgili sorulara yanıt vereceğim. Ama yarınki maçan sonra ne sorunuz varsa hiçbir gri alan kalmamak adına açıklama niyetindeyim.

Niye bir iki noktaya temas edeceğim. Şöyle ki... Yarın aşağı yukara gece yarısını bulacak. Türkiye’de herkes vakıf olmayabilir. Bir gün sonraya kalsın istemiyorum bazı şeyler.

“HİÇ UYGUN BULMUYORUM”

Yüreğim hem kabardı, hem daraldı. Böyle baktığımızda yaşanmış çok şey var. Bizim pozisyonumuzda olanlar yani liderler, bir önemli grubu idare edenler için sıkıntılı biri durum. Yaşanmış çok şey var. Açıkçası ben kendime ne aklıma ne şahsıma, ne tecrübeme, ne konumuma, ne kişiliğime, ne de karakterime uygun bulmuyorum. Diğer taraftan sussam, konuşmuyor diyeceksiniz. Gönlüm razı değil, aklınızın karışmasını istemiyorum. Olmayan şeyleri olmuş sanacaksınız. Onunu için konuşsam bir türlü konuşmasam bir türlü. Ama maçlardan önce ben böyle konuları konuşmadığıma göre bir kereye mahsus bu durumu bozayım diyordum

Sadece iki önemli konuya değineceğim. Geri kalanları yarın sorarsınız maçtan sonra zamanımız da var.

“KABUL EDİLEMEZ BİR DURUM”

Zaman zaman için benim için gerginlikten beslendiğim söylenir. Olmuştur beslenmem ama korkmam da. Aşırı yük, stres alışık olduğum şeylerdir. Ama iftiralar, belden, arkadan vurmalar, sosyal medyalar benim alışamadığım, kabul etmediğim, taviz vermeyeceğimiz durumlar olarak söyleyebilirim.

Uçakta herkesin bildiği, kabul edilemez durum yaşandı. Gereğini yaptım, yanıma çağırıp kalamayacağını belirtip, eşyalarını toplamasını istedim. Bilinmesi lazım. Gönderme kararı benim. Açık ve net. Bırakma kararı onun.

Onun kararını da benimkini de değerlendirirsiniz.  Bunu böyle çok fazla girmeden açıklıyorum.

“BEN PAZARLIK YAPAR MIYIM”

Bir başka konu, pazarlık konusu. Oyuncu yapmaya kalksa bile, oyuncu milli takımda oynama şerefini bir gerekçeye bağlamaya niyeti olması bile, ben milli takımı formasını pazarlık konusu yapar mıyım? Yapmadım, yapmam,  yapmayacağım da.

“VAH FORMAM VAH”

Bırakın ona, dünyanın en iyi futbolcularına bile milli formayı pazarlık konusu yaptırmam. Bize milli görev tebliğ edildiğinde, kurulu düzenimizin yıkılmasını,  sevenlerimizle karşı karşıya kalabileceğimizi göz önüne alarak ne acılar çekmemize rağmen sesimizi çıkarmadan burada çalışacağız. Oyuncu taşıdığı formanın şeref olduğu için benimle pazarlık yapacak… Vah memleketim,  formam vah.

Hatırlayın, oyuncuyu almadığım süreçte çok sevdiğim, çok değer verdiğim saygı duyduğum birçok insanın kırılmasına, bütün araya girmeye çalışanlara rağmen doğrulardan vazgeçmemiştim. Oyuncu benimle pazarlık yapacak öyle mi? O dönemi hatırlayınız istersiniz. Almayan benim. Ortada düz bir mantık yaparsanız bulursunuz.

“ZAMAN AKTÖRLERİ ÇIKARACAKTIR”

Yani böyle mi oldu, hocam ben gelirim ama şunlar şunlar olmazsa gelmem mi oldu. Allah aşkına. Şimdi anlattım. Onun için oyuncular dışarıdan kendilerine iletilen her yalanı veya her haberi doğru zannedip ona göre hareket etmemelidirler. Bu olayların dışarıdaki gizli aktörlerini de zaman ortaya çıkaracaktır. Benim söyleyeceğim affınıza sığınarak. Kendimle çelişmek istemedim açıkçası. Maçtan önce böyle şeyleri söylemeyen insanım.

İlk defa bu iki konuya açıklık getirmek istedim çünkü olmayan şeyleri de artık daraldık.

Esas yarın maçtan sonra sadece bu mevzu değil birçok mevzu olduğunu biliyorum. Yaza doğru girelim.

 MEŞE'YE GEÇMİŞ OLSUN

Bilal Meşe'ye de geçmiş olsun diyorum. Sonunda söyleyecektim ancak unutabilirim, şimdiden söyleyeyim. 

Kosova'ya yenilirsek şansımız bitmez ancak matematiksel olarak çok azalır. Buralarda hata yapmamız gerekiyor.