Oğuzhan'ın kaleminden şampiyonluk öyküsü
“Çok kötü oynadığımız maçlar oldu. Çok kötü günlerimiz de oldu ama biz yere düşmedik. Hep ayakta kaldık. Çünkü takım olarak ayakta kalmasını biliyoruz.”
Beşiktaş Kaptanı Oğuzhan Özyakup, Milliyet gazetesine
şampiyonluğun öyküsünü yazdı. Kaleme aldığı şampiyonluk öyküsüne, “İnanın
hayatımın en mutlu günlerini yaşıyorum” sözleri ile başlayan Oğuzhan Özyakup,
zorlu geçen sezonun hikâyesini anlattı.
Genç futbolcunun yazdığı yazıdan bazı pasajlar şöyle: “Bu
takım, bu taraftar, bu yönetim ve teknik heyet, bu kupayı sonuna kadar hak
etti. Hep bu hedefi düşünerek maçlara çıktık. Hiçbir zaman bu iş olmayacak diye
düşünmedik. Aklımızda hep kupa vardı. Çok kötü oynadığımız maçlar oldu. Çok
kötü günlerimiz de oldu ama biz yere düşmedik. Hep ayakta kaldık. Çünkü takım
olarak ayakta kalmasını biliyoruz. Hocamız bu konuda bize sürekli uyarılarda bulunuyordu.
‘Lig bitmeden şampiyonluk garanti değil’ diyordu…
“GİDENLERİN YERİ
DOLDU”
Aramızdan ligin gol kralı Mario Gomez ile ligin en çok asist
yapan isimlerinden Jose Sosa, Gökhan Töre ve İsmail gibi değerli isimler gitti.
Ama onların yerine gelenler de o boşluğu çok kısa sürede doldurdu. Sezon öncesi
çok iyi bir kamp dönemi geçirdik. Bence bu dönemin de şampiyonlukta büyük payı
var…
Kişisel olarak sezonun ilk yarısında çok zor bir 6 hafta
geçirdim. Sakatlığım sırasında ne yaşadığımdan önemlisi, geri dönüşüm nasıl
olacak onu merak ediyordum. Sağ olsunlar o dönemde takım arkadaşlarım,
hocalarım ve doktorlar benimle çok yakından ilgilendiler…
“AĞRILAR İÇİNDE
OYNADIM”
Açıkçası geri dönmüş olsam bile bazı maçları ağrılar
içerisinde oynadım. O sakatlığın verdiği sıkıntılar nedeniyle bazı bilek
hareketlerini yapamadığım dönemler oldu. Şükürler olsun ki sakat olduğum
dönemlerde orta sahada çok değerli arkadaşlarımız vardı. Bu takımda herkes
birbirinin açığını kapatmak için mücadele ediyor…
“FENERBAHÇE MAÇI DERS
OLDU”
Bizim için sezonun en fazla ders alınacak maçı Ziraat
Türkiye Kupası’ndaki Fenerbahçe derbisi oldu. O maça çok iyi hazırlanmıştık.
Maçtan önce soyunma odasında ‘Arkadaşlar tempomuzu düşünmüyoruz. Oyunun tüm hâkimiyeti
bizim elimizde olmalı’ gibi ifadeler kullanmıştık. Nitekim de maça çıktığımızda
oyun hâkimiyeti bizdeydi. Onların taktiği maçı germek, oyunu ağırlaştırmak ve
bizim tempomuzu düşürmekti.
Bana göre o günkü hakem maçın böyle bir hale gelmesine engel
olabilirdi. Hakem, Fenerbahçe’nin sürekli yaptığı faullere ‘dur’ diyebilirdi.
Bu yaşanan olaylar onların işine yaradı. Futbolun içerisinde böyle şeyler var
mı, var tabii ki… Maçtan sonra üzüldüm mü üzüldüm tabii ki, yenmek isterdik ama
o maçı da bir an önce unutmamız lazımdı. Aslına baktığınızda kupadan elenmek
bizim için hayırlı oldu. Tam ders alınacak bir maçtı. Takım olarak o maçtan
sonra soyunma odasında daha da kenetlenme kararı aldık. Bu kenetlenme
şampiyonluğa da olumlu yansıdı. Kimi zaman böylesine maçlar bize ders verir…
BENFICA MAÇINDA
TARİHİ DÖNÜŞ
Şampiyonlar Ligi’nde kendi sahamızda oynadığımız Benfica
maçı gerçekten de tarihi bir geri dönüşe sahne oldu. Bana göre Beşiktaş
tarihinde uzun yıllar unutulmayacak bir şeyler yaşandı o gece. Herkesin bildiği
gibi ilk yarıyı 3-0 mağlup kapattık. Soyunma odasına giderken taraftarımızın
bizi geri çağırması muhteşem bir davranıştı. Tribünlerin bu duygu yüklü
hareketinden sonra soyunma odasına çok farklı duygular içerisinde döndük.
Üzerimizden 3-0’ın getirdiği moral bozukluğunu çok çabuk attık…
Özgüvenimizi yeniden bulmuştuk. Bunun üzerine soyunma
odasında hocamızla birlikte yaptığımız galibiyet yemini, birbirimizi motive
etme çabaları, ikinci yarıya çok daha farklı bir Beşiktaş’ın çıkmasını sağladı.
Böylesine bir geri dönüş futbolda çok az görülür. Maçta 5-10 dakika daha olsa
belki değil, kesinlikle galip gelirdik. Taraftarımızın sayesinde o gün tarihi
bir gece yaşadık. Bu maç lige de çok olumlu yansıdı. İnanın, şampiyonlukta
taraftarımızın çok büyük payı var…
“KAPTANLIĞIMDA YARDIMCI
OLDULAR”
Beşiktaş gibi büyük bir camianın kaptanı olmak sorumluluk ister, çok kolay yapılabilecek bir iş değil. Hem saha içi hem de saha dışında herkese örnek olmak zorundasın. Şu sorular hep soruldu… ‘Böyle bir şey için yaşı çok genç değil mi?’ Açıkçası ben bu tür yorumlara karşı iyi bir cevap verdiğimi düşünüyorum. Benim kaptanlığımda Tolga Ağabey, Necip ve Atiba da çok yardımcı oldu.”
YORUMLAR