AHMET ERCANLAR

AHMET ERCANLAR


'Bizde de komisyon olmalı' diyen teknik direktör var

12 Ocak 2017 - 06:20

1 haftadır Antalya’dayım. Burası açık bir futbol pazarı... Sanki Türk futbolu bir fuar alanı gibi 1 hafta burada sergileniyor. Her otelde futbol takımları, futbol adamları, menajerler, hakemler... Aynı zamanda Antalya futbolumuzun aynası gibi... Bu bir haftanın izlenimini yazmak istedim... Düşündüm... Bazı şeyleri, bazı duyduklarımı yazsam herhalde ortalık yıkılır... O nedenle çok fazla isim vermeden genel bir değerlendirme yazmak istedim... XXX Önemli bir futbolcu... Büyük bir kulüp istiyor... Kulübü vermiyor... Peki kulübü neden vermiyor? Derinlemesine araştırıyorum. O futbolcu satılırsa bonservis bedelinin yüzde 80’ini menajeri alacakmış meğer... Bu menajer büyük bir kulüple çok yakınmış... Yani sağ ceplerinden alıp sol ceplerine koyacaklarmış.... XXX Bir menajer ile görüşüyorum... "Hayat nasıl gidiyor" diyorum? "İyi değil" diyor... "Her kulübün bir politikacısı var ve her transferin içinde bir politikacı oluyor" diyor... "Nasıl yani" diyorum... Yanıtı İstanbul’dan alıyorum. XXX Bir başka büyük bir kulübümüzün adı takasta geçen bir oyuncusu için başka bir kulübün bir politikacıyı devreye sokup o kulübün başkanını arattığını öğreniyorum. O başkanı öfkeden deliye döndüren bu olay diğer takasın da yatmasına neden olmuş meğer... XXX Bir teknik adamla özel sohbet yapıyorum... "Avrupa’da teknik direktörler komisyon almadan transfer yapmıyor" diyor... "Bizde de komisyon olmalı" diye devam ediyor... XXX Hakem seminerine gidiyorum. En başındaki isimle mini bir röportaj yapıyorum. "Fenerbahçeliler sizden çok mutsuz" diyorum. “Hayır beni görünce hiç bir şey demiyorlar” diyor... XXX Sonra Fenerbahçeli yöneticilere soruyorum. “Ne demek bir şey demiyorlar. Biz çok mutsuzuz, kimmiş bir şey demeyenler” diyorlar. XXX Sıkılıyorum... İçimi umutsuzluk kaplıyor... Gidip Konyaspor kampında Aykut Kocaman’ı ziyaret ediyorum... İçime yine ümit doğuyor... XXX "Konyaspor’u borçsuz bir hale getirmek üzereyiz" diyor... "Kulübün geldiği durum ideale yakın" diye ekliyor. Sonra; "Şu borçlar sıfırlansa belki giderim" diyor... Orada yanımızda oturan bir Konyaspor yöneticisi; “Hocam böyle düşünüyorsan hemen borçlandıralım kulübü” diyor.. Gülüşüyoruz... XXX Ferahlıyorum... İçim açılıyor... Bir umut ışığı ile Konyaspor kampından ayrılıyorum. "Futbolda hep kötü şeyler olmuyor. Güzel şeyler de oluyor" diye kendime teselli veriyorum... XXX Sonra Abdullah Avcı ile karşılaşıyorum. "Az bütçe ile ucuz kadro ile gerçek bir takım olduk" diyor. "Takımdaki tüm oyuncular birbirine yakın. Kim oynamazsa fark etmez diyor. Model bir takım yarattık" diye de ekliyor... Daha da mutlu oluyorum... XXX Emre ile röportaj yapıyorum. Sanki bir Avrupalı bir üst düzey bir yıldız ile, müslüman, temiz ruhlu bir gencin sentezlenmiş hali karşımda duruyor. Futbol bilgisine, vizyonuna, duruşuna hayran oluyorum... "Kendisini çok sevdiğimi" söyleyip oradan ayrılıyorum. "Keşke Fenerbahçe’ye yeniden gelse" diye iç geçiriyorum. 3 futbol adamı içimi aydınlatıyor... XXX Ülkemi gerçekten çok seviyorum. Kimsenin sevmediği politikacıları da, polisleri de askerleri de seviyorum. Ama en çok futbolu seviyorum. Temiz kalsın istiyorum. Gençlere umut olsun, kötü günlerimizde mutluluk kaynağı olsun istiyorum. İnsanlar futbola inansınlar ve en azından ülkemizdeki bu zor günleri futbol sevgisiyle aşsınlar.. 12 Ocak 2017 - futboo.com

YORUMLAR

  • 0 Yorum