ÜMİT ÇELİK

ÜMİT ÇELİK


Körler sağırlar birbirini ağırlar!

25 Nisan 2017 - 12:20

Türkiye alışagelmişin dışında Galatasaray-Fenerbahçe arasında oynanan derbi heyecanını aslında tam yansıtmadığı bir haftayı geride bıraktı. Ne derbi öncesi taraftarlar arası, ne de maç esnasında oynanan oyun taraftarları cezp etti. İki kötü yönetilen kulüp, iki kötü futbola sahip takım, iki acemi teknik direktör, tribünleri sezon boyunca çoğunlukta boş bırakmış taraftar grupları ile kıs kıs gülen rakiplerin şahit olduğu bir maçı geride bıraktık. Dikkat ettiyseniz skor sadece tarihe düşecek bir unsur olarak kaydedildi. Sonuç Fenerbahçe açısından da Galatasaray açısından da aslında sezonu kurtarmak adına çok önemliydi. Şampiyon olmayalım ama rakibi yenelim diyenler için bu maç çok önemliydi. Galatasaray 4’lü defansa geri dönmesi bence hezimetin önüne geçen esas unsurdu. Eğer Igor Tudor 3’lü defans ile çıkmış olsaydı çok daha farklı bir maç izlerdik. Fenerbahçe’nin kötü futbolu bile açık oynayan rakiplerini çok farklı yendiği maçlarla geçti. Ancak Galatasaray’ın baskılı oyununa Fenerbahçe’nin cevap verememesi de gayet doğaldı. Lens’in üzerine kurulu oyun taktiğini Igor Tudor, Lens’i kilitletmesi ile tamamen bozulmuştu. Galatasaray’ın ataklarında biri kaleci Volkan Demirel’in topuğu, biri üst direk, bir iki de cılız şutun dışında etkisi yoktu. Son anlarda gelen Fenerbahçe’nin iki şutundan birisi de gol olması, tarihin tekerrür etmesinden başka bir şey değildi. Galatasaray, Fenerbahçe’ye karşı şansı tutmayan bir takım. Bu artık tescilli. İki takım da psikolojik olarak çökmüş, fiziksel travmaya yaşamaya başlamış ve liglerin bir an önce bitmesini bekleyen oyuncular ve teknik adamlardan kurulu bir düzende oynadı. Hatta yönetimler bile bir an önce lig bitsin diyorlardır. Bunu taraftarlar da söylüyor. Hal böyle olunca iş körler sağırlar birbirini ağırlara döndü. Saçma sapan oyun anlayışları, basit pas hataları, olduğu yerde top bekleyen oyuncular, oyuncuları ne zaman değiştireceğini kestiremeyen ve hatta kimi alacağını bilmeyen teknik adamların olduğu bir maçı izledik. Advocaat’ın maç sonu ben seneye yokum diye tekrarlaması, bu senenin umurunda olmadığının göstergesidir. Igor Tudor’un aklındaki oyun yapısına 2 sene feda edilebilirse ileri de çok iş yapar. Ama bu Galatasaray gibi bir camiada çok zor. İstediği oyunu oynatabileceği oyuncular ne yazık ki elinde yok. Ama önümüzdeki sene istediği yapıyı kurmaya başlar ve bir sonraki sene eksikleri tamamlarlarsa Juventus gibi bir takım kuracaktır. Gelelim Podolski’nin sözlerine. Bizden 2-3 gömlek geride bir takıma karşı oynadık dedi. Hatta 2. Lig ve 3. Lig takımlarından daha kötü oynayan bir takıma kaybettik dedi. 23 Nisan Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramı hatırına TFF veya Fenerbahçe kendisine bu maçı hediye etmeli. 23 Nisan’da çocukların istediklerini yapmalıyız ve ağlayan bir çocuk görmemeliyiz. O gün onların günü.

YORUMLAR

  • 0 Yorum