Alexia Putellas kaleme aldı; ''Futbolun cinsiyeti yoktur!''

Önce Ballon d'or, ardından FIFA tarafaından 2 kez 'Yılın Kadın Futbolcusu' seçilen Barcelona'nın yıldız futbolcusu Alexia Putellas, kariyerini ve bilinmeyenlerini anlattı.

Alexia Putellas kaleme aldı; ''Futbolun cinsiyeti yoktur!''
30 Eylül 2023 - 00:01 - Güncelleme: 30 Eylül 2023 - 00:42
Bu yıl düzenlenen FIFA The Best ödül töreninde 'Yılın en iyi kadın futbolcusu' seçilen şu anda kadın futbolcular arasında en iyi olarak gösterilen Alexia Putellas, The Players Tribune için bir yazı kaleme aldı.

Barcelona'nın 29 yaşındaki İspanyol yıldızın yazdığı yazıyı sizlerle paylaşıyoruz. İyi okumalar! 

''Ballon d'or kazandığım gece hala biraz bulanık. Bir gün İspanya milli takım kampından ayrılıyorum, ertesi gün özel bir jetle Paris'e gidiyorum. Birden Kylian Mbappe ödülü bana veriyor. Müthiş bir ortamda kalabalığın önündeyim, ailemi ve Leo Messi'yi görüyorum! Tarihi bir geceydi. 

Annem ve kız kardeşim futbol hakkında çok şey bilmiyor. Onlar benim için her şey demek, bu anımı paylaşmak için onları Paris'e getirdim. Ama neler olup bittiğini tam olarak bildiklerini sanmıyorum. Gala sırasında yanıma gelip, ''Alexia, bak bu kişiyle bir fotoğrafım var. Kim olduğunu bana söyleyebilir misin?'' diye soruyorlardı. Hahaha! 

''İlk kez bir kadın görselini oraya koydular''

Henüz kupamla yeniden bir araya gelmedim. Kutlamaya zamanım yok. Ballon d'Or'u otel odasında bıraktım, maçımı oynadım ve Barça'ya geri döndüm. Dubai'deki Globe Soccer ödüllerinden sonra yüzlerce metre yüksekliğindeki gökdelene görselimi yansıtmışlar. Burj Khalifa'da olduğumu anca telefonuma baktığımda görebildim. İlk defa bir kadın görselini bu şekilde oraya koyduklarını duydum. Bu, sporumuzun görünürlüğü için oldukça havalı.

''Bilardo masası üzerinde El Clasico izlerdim''

Şöhret, başa çıkman gereken başka bir şey. Hayatım geçen yıl değişti ve hala değişiyor, ama ben sadece her gün yaptığım şeye konsantre oluyorum. Gerisi beni rahatsız etmiyor. Çocukluğumdan beri amacım Barça için oynamaktı. Bu kulüp için oynamak, gerçekten ailemi, tarihimi ve evimi temsil ediyorum gibi hissettiriyor. 6 yaşımda bilardo masasının üzerinde El Clasico izlediğimi hatırlıyorum. Ailem sıkı bir Barcelona taraftarıydı. Stadyuma gidemediklerinde maçları barda izliyorlardı. Babam da beni bilardo masasının üzerine oturtuyordu. Neler olduğunu tam anlayamıyordum, sadece gergin bir ortam olduğunu hatırlıyorum. Yine de önemli bir şeyler olduğunu hissedebiliyordum.

''Burada sadece erkekler oynar...''

Eskiden Camp Nou'nun sadece erkekler için olduğunu düşünürdüm. Çocukken oyunculara olabildiğince yakın olmak istiyordum. Ben sadece aksiyonun bir parçası olmak istedim! O zamanlar bana bir gün Camp Nou çimenlerine ayak basacağımı söyleseydiniz ''Pfff olmaz, burada sadece erkekler oynar'' derdim. Geçen yıl burada oynadığımda, 6 yaşındaki benim gördüğü bir hayal gerçekleşmiş oldu aslında. Burada dururken bir an durup sadece 'Woow' diyorsunuz. Burası saygıyı hak ediyor! 

Küçükken ''Bu kızda bir şey var... O özel biri'' gibi şeyler duyardım ama pek aldırış etmezdim. Sadece oynamak istedim. Elimden geldiğince her yerde oynamaya çalıştım. Ailem, bir meydanda kahve içiyorsa ben topumu alır, belediye binasının duvarına karşı şut atardım. Sokakta o kadar çok oynardım ki bacaklarımın her yerinde büyük morluklar oluşurdu. Sonunda annem ''Tamam artık, bacakların için seni bir kulübe yazdırmalıyız'' dedi.

Beyaz bir yalanla başlayan kariyer

Futbol kariyerim beyaz bir yalanla başladı. Ailem beni bir aile dostunun takımda olduğu Sabadell'e götürdü. Takımda oynayabilmek için en az 8 yaşında olman gerekiyordu ama ben 7 yaşındaydım. Bu yüzden beni alabilmek için biraz hile yapmak zorunda kaldılar. 11-12 yaşlarındaki kızlarla oynuyordum ve eve onlar kadar sert vuramadığım için aileme şikayet ederek gelirdim. Yine de çok sevdim!

Öğrenciyken hala futbola doyamıyordum. Sabah üniversitede okuyordum ve akşam antrenman yapıyordum. O zamanlar günde 24 saat antrenman yapabilseydim yapardım.

Başarıya giden yol

Barcelona kadınlara inanıyordu. 2012'de kulübe katıldığımda birkaç yıl şampiyonluk kazanamadık. Buna rağmen kulüp, projeye inandı. Başarıyı yaratmak için ne gerektiğini biliyorlardı. 2019 Şampiyonlar Ligi finalinde Lyon'a yenilmek bize yardımcı oldu aslında. Lyon, bizim için tamamen farklı bir seviyedeydi. Onlara hiç yaklaşmadık ama başarısız olduğumuzu hiç hissetmedik. Yolumuz açıktı, nereye gitmek istediğimizi biliyorduk.

2021 Şampiyonlar Ligi finalini sakat olarak oynadım. Geçen finalde olanları düzeltme şansım vardı. Bu yüzden maçtan 24 saat önce kendime sakatlanmadığımı söyleyerek bir nevi 'zihinsel antrenman' yaptım. Gerçekten inanmak zorundaydım. Takım arkadaşlarıma saygımdan dolayı daha düşük viteste oynamayı göze alamazdım. Çevremdekilere 'Ne sakatlığı? Sakın bana sakatlıktan bahsetme' dedim. Maçı kazandık, sakatlığım daha kötü oldu. Ama buna değdi! Şampiyonluk kutlamalarında o baldırda hiçbir ağrı hissetmiyordum.

Baskı bir bağımlılıktır. Her zaman kazanmayı sevdim ve kaybetmekten nefret ettim. Çocukken bile oynadığımda bir şeye bahse girer ve öyle oynardım. Barça'da bu kazanma ruhu içinize giriyor. Eğer bu ruh yoksa burada kalamazsınız. Her maçı kesinlikle kazanman gerektiğini biliyorsun. Başka seçenek yok.

''Futbol herkesindir!''

Futbolun cinsiyeti yoktur. Küçükken erkeklerle oynayan tek kız bendim ama hiçbir sorun olmadı. Oynayamayacağımı hiç söylemedim. Bir kız olarak futbolcu olmak istiyorum dediğimde kimse kaşını kaldırmadı. Ailem ve birlikte büyüdüğüm arkadaşlarım için şanslı olduğumu biliyorum ama benim deneyimim her genç kız için olması gerektiği gibiydi aslında. Yeni neslin bunu normalleştirmesi gerekiyor. Futbol herkesindir! 

Her şey biraz taleple ilgili. Eskiden insanlar, kadın futboluna talep var mı diye sorgularlardı. Oynadığım 20 yılda dünya değişti ve değişmeye devam edecek. Şu anda kadın futbolunun geliştiğini düşünüyorsanız birkaç yıl sonra geriye baktığınızda güleceksiniz. Çılgınca bir gelecek bizi bekliyor. 

YORUMLAR

  • 0 Yorum