Haftalardır iyi futbol oynamayan, yedi haftada sadece altı gol atabilen, milli maçlardan dolayı lige verilen aralardan sonraki ilk maçta hep zorlanan, son Gençlerbirliği maçından sonra Fatih Terim'in "Taraftarımızdan biraz sabır bekliyorum, Ocak ayında bu takımda çok değişiklikler olacak" dedikten sonra, sahaya çıkacak kadro da değişiklikler yapacağını ima etmesi, bunun yanında hafta içi Yönetim Kurulu'nun Divan Başkanı'nı, Divan Başkanı'nın Yönetim Kurulu'nu istifaya çağırdığı bir ortamda, ligin iyi top oynayan, en fazla gol atan takımlarından Sivasspor'a karşı Galatasaray'ın alacağı skor gerçekten merak konusuydu. Alınabilecek bir kötü sonuç camia içini çok karıştırırdı.
Terim maça dediğini yaparak rotasyonlu 11 ile başladı. Gençler maçından Selçuk ve Feghouli' yi onsekiz dışına, Nagatomo'yu da kulübeye çekti.
Sağ bekte Şener'e, solda Emre Taşdemir'e yer verirken, ön liberoda N'zonzi'yi tek bırakıp bu yılın çıkış yapan futbolcusu Ömer Bayram'ı sol önde değerlendirdi.
Bu arada bir tek geçen maçın kötüsü Belhanda'ya kement atmadı terim, Faslı oyuncu ilk onbirdeydi. Sağ önde ise Emre Mor'a şans verdi.
Cim-bom maça öyle bir başlangıç yaptı ki ilk on beş dakika top Sivas yarı sahasında oynandı. Her futbolcu rakibe agresif presle baskı yapıyor, top Galatasaray'a geçince de hafta içi antremanlarda oynanan set oyunu boş alan yakalama ve adam eksiltme kurgusu kusursuz işliyordu.
Yüksek tempoda oynanan oyuna Sivas takımı da eşlik edince seyir zevki güzel bir maç izliyordu seyirciler.
Ömer Bayram'ın orta sahadaki çalışkanlığı, Babel'in diğer maçlara göre defansa yardımı ile birlikte Emre Mor'un rakip savunmaya karşı yaptığı ters çalımlar ve Andone' nin çalışkanlığı görülmeye değerdi.
Ama bu kadar baskı ve prese rağmen net iki gol pozisyonunu Mert Hakan harcamasa bu kadar güzel mücadele hiç olacaktı.
Muslera'nın iki pozisyondaki başarısı Galatasaray'ın beklediği golleri bulmasına yol açtı.
İlk golde Babel Andone işbirliği sonucu mükemmel bir iş bitirici vuruş, ikinci golde tek başına Andone resitali ile kazanılan penaltı ile devreye net skorla giriş.
İkinci yarı Sivas 10 kişi kalınca dedim ki, "Maç bu an bitti." Ama yanılmışım.
Sivas gerçekten çok iyi bir takım. Rıza Çalımbay'ın talebeleri tam anlamı ile ekip ruhu ile hareket ediyor. Oyunun hiç bir bölümünde skora razı olmadılar. Hep bir tepki koydular. Mert Hakan, Yatabare, Kone, Uğur kaliteli ayaklar. Galatasaray gibi bir rakibe 10 kişi ile hem de İstanbul'da reaksiyon gösterip iki gol bulmaları takdire şayan. Oyunu hiç çirkinleştirmediler. Hücum güçlerini sonuna kadar kullandılar. Özellikle kendilerine göre sol tarafları olan bölgeyi Uğur, Mert Hakan ve Emre Kılınç ile ile Şener'in kondisyon ve maç eksikliğini de düşünerek iyi kullandılar. Buldukları iki golde de farkı bire indirip rakibi baskı altına altına aldılar.
Bu yere boşuna gelmediklerini belli. Rıza Çalımbay Türk futbolunun nadide antrenörlerindendir. İnanıyorum ki o da bir gün Beşiktaş'ın Fatih Terim'i olacaktır.
Sonuçta bol gollü, seyir zevki yüksek, mücadele ve puan savaşı son ana kadar devam eden bir maç izledik.
YORUMLAR