Son 1 aydır Fenerbahçe u13 idmanlarını takip ediyorum. Çocuklarım yetenekleri ölçüsünde takımda var olma mücadelesi veriyorlar. Ama ne mücadele… Çok sağlam bir nesil geliyor diyebilirim.
Hırs... Taktik... Yardımlaşma...
Ne ararsan var. Hocaları sanki A takım
çalıştırıyorlar, o derece disiplinli ve sertler. Bireysel hataya değil ama
pozisyon hatasına tahammülleri yok hemen devreye giriyorlar. Bugün stada
gitmeden önce yine izledim idmanı şöyle bir çalışma yapıyorlardı.
Orta saha oyuncuları sağlı sollu
kümelenmişler, açık ve bekler kanatlarda bekliyorlar, forvetler de yapılacak
ortaları değerlendirmek üzere pozisyon almışlar. Sırasıyla bir sağdan bir
soldan ataklar başlıyor. Savunma yok hücum etmeyi öğreniyorlar. Orta sağ
oyuncusu topu açıklara veriyor, açıklar biraz içeri girip bindirme yapan
beklere topu aktarıyor, orta, şut ve gol. Sanırım 20 dakika sadece bunu
çalıştılar.
Ezberletircesine… Herkes top ayağına
geldiğinde ne yapması gerektiğini bilsin diye. Bek ya da açık yapacağı ortayı forvetlerle
buluşturmayı öğreniyor, hatta ezberliyor. Her genç oyuncu pozisyonunun gereğini
öğreniyor ve uyguluyor.
Biz buna Futbolun temel prensipleri diyoruz.
Gelelim Antalyaspor maçına. Konumuz alt yapı
değil malum.
Ben yazmaktan sizler de okumaktan bıktınız,
biliyorum, ama ne yapayım göz görüyor parmak tuşluyor. Sağ bek Isla, peki Sol
bek ters ayaklı Dirar, önünde açık olmayan Tolga, Isla’nın önünde açık olmayan
Ozan. Fenerbahçe yıllardır kanatları
kullanarak ve beklerini öne çıkararak hücum eder, bu sene de böyle oluyor
Isla’nın kaç tane bindirme yaptığını sayamadım sahanın en çalışkan ismiydi,
lakin bir tane ortası da bizim oyunculara denk gelmez mi? Önünde oynayan Ozan
bence sahanın en iyilerindendi, maç boyu fizik kondisyonunu korudu, hem açıkta
hem de ikinci yarı gerçek mevkiinde oynadığında elinden geleni yaptı. Dirar ve
Tolga ikilisinden Vedat’a ya da bizim oyunculara aktarılan orta var mıydı?
Hatırlamıyorum. Hepsi ya ön direkteki savunma tarafından kesildi ya da alakasız
yerlere gitti.
Böyle olmaz arkadaş, bu kadar isabetsiz orta
yapamazsın, 42 tane orta yapmışsın rakibin sadece 4, Top oyunun % 75’inde sende
kalmış, belli ki bu maçı kazanabilirdin, ama kazanamadın.
İkinci yarı Deniz’i her iki kanatta da
kullandı Ersun Yanal bir şeyler yapmaya çalıştı ama ihtiyacı olan skor
katkısını veremedi. O da düzenin bir parçası haline geldi. Antalyaspor işin
kolayını bulmuştu, kalabalık bir defans bloğu ile gelen her topu karşıladılar.
Nasılsa rakip sadece kanatlardan topu içeri atmaya çalışıyordu, verkaçlar ile
ceza sahasına girmeye çalışan yoktu, kanat-bek- forvet organizasyonu ile üçgen
kurup pozisyon üretmeye çalışan yoktu, Gustavo ve Zajc hariç kaleye bakan bile
yoktu.
Futbolun temel prensiplerini yapamazsan değil
alt yapıda A Takımda bile maç kazanamazsın. Oyuncular mevkilerinde oynamıyor,
sahada ne oynandığını bilen kimse yoktu, bir taktik ya da kurgu değil tamamen
bireysel anlayışları ile oynayan bir oyuncu grubu vardı, 60. dakikadan sonra
Emre’nin kalitesi de sahada olmayınca üretkenlik sıfıra indi.
Haftalardır uyarız yine de uyarmaya devam edelim. Fenerbahçe artık orijinal kadrosunu ve oyun düzenini bulmalı, şu an harcayacak puanları var ama ligin ilerleyen haftalarında Ersun Yanal’ın maç sonu basın toplantıları bu kadar kolay geçmeyecek, taraftar maç sonu takımı tribüne çağırmayacak, bunları ön görebilmek için kâhin olmaya gerek yok.
Sahaya doğru açıdan bakabilmek yeterli…
YORUMLAR