Kim ne derse desin, Karadeniz insanı her zaman sevmiştir bu iki konuyu. Hoş sohbetler, sağlam tartışmalar yaşanır; karşılıklı fikir alış verişi sırasında çok yakın iki kişinin birbirine girip sonrasında hiçbir şey olmamış gibi yemeğe gitmelerini izlemenin unutulmaz tadı kalır ağzınızda Karadeniz yolculuklarında. Garip olan, şu sıralar her ikisi de pek konuşulmuyor Trabzon’da.
“Vay, muhteşem olmuş yeni stat” diyorum; “Ama haberiniz olsun, bu kadar büyük stadı doldurmak kolay değil...” Cevap yok.
“Akçaabat, Trabzon’un Paris’idir” diyor biri; “Akçaabat’tan hep okumuş adam çıkar, Artvin bir, Akçaabat iki.”
XXX
Ne kadar doğrudur bilinmez ama Türkiye’nin Akçaabat algısının, Akçaabat köftesi ve Türk futbolunda 1. Lig’e çıkan ilk ilçe takımı Akçaabat Sebatspor ile şekillendiğini söyleyebiliriz. (Bir de, Karadeniz horon ekibi çıktığında kemençe eşliğinde keyifle izlediğiniz erkek ve kadın halk oyunları gösterisi var ya, o da aslında Akçaabat kökenli.)
“Yollar da güzel. Maça gidiş geliş sorun olmaz. Stadın yakınındaki dolgu alanlar da dolar yakında” diyorum.
XXX
Trabzon’un en büyük ilçesi konumundaki Akçaabat’tan Trabzon’a yaklaşık 15 km.lik bir mesafe var. 15-20 yıl önce yerleşim yerleri-dağlar-yerleşim yerleri şeklinde özetlenecek bir yolculukla aştığınız bu mesafe, artık yerleşim yerleri ve yerleşim yerleri eşliğinde gidiliyor. Hem de tek taraflı değil; artık deniz tarafı da dolu. Yeşil alanlar, yollar, yeşil alanlar, liman, vs...
“Artık trafik burada da sorun oluyor” diyor bir başka arkadaşım, “Özellikle iş çıkışı. Maç günleri ve hafta sonu bu yollar da yetmez bize.”
XXX
Trabzonspor’un yeni stadı, Akyazı’da, yani Akçaabat ile Trabzon’un hemen arasında, 15 km.lik mesafenin neredeyse tam ortasında inşaa edildi. 2 yıl önce yapımına başlanan stadın, 230 milyon TL gibi bir rakama mal olduğu belirtiliyor.
40 bin 61 kişilik olması planlanan tesiste, Kamp Eğitim Tesisleri, yeni bir spor salonu, 7 antrenman sahası, 4 tenis kortu bulunacak ve daha da önemlisi alış-veriş merkezleri, eğlence alanları, oteller, aklınıza gelebilecek her şey Akyazı Stadı’nın yanındaki dolgu alanda yer alacak.
XXX
Bu kadar büyük bir komplekse gerek var mı, bilmiyorum. Ama şunu söyleyebilirim: Futbol eskisi kadar çok konuşulmuyor Trabzon’da.
Haksız değiller, çünkü futbol dendiğinde, Trabzonspor söz konusu olduğunda, söylenecek fazla bir şey gelmiyor insanın aklına. Sonuçta Trabzonspor aynı istikrarla (!) ligi devam ettiriyor.
11 haftada 11 puanla çıktığı Gençlerbirliği maçından tek puanla ayrılarak puanını 12’ye çıkartmış takım. Böyle giderse ligi 34 puanla tamamlar, ligde kalır ve hatta sezon sonunda orta sıralarda bile yer alırlar.
Ama tabii ki Trabzonspor taraftarı için ligde kalma hedefi çok tatmin edici değil... Ya da şöyle düzeltelim, ligde kalmak, Karadeniz insanının futbol konuşmasına yetecek bir hedef değil.
XXX
Trabzonspor, Gençlerbirliği deplasmanında önceki haftalara göre daha iyiydi. Özellikle 28. dakikada rakip 10 kişi kaldıktan sonra daha da rahatladı.
Kontrol hep Trabzonspor’daydı. Adeta tek saha oynadı maçı. (Tek kale değil, tek saha; çünkü kayda değer bir çok gol pozisyonundan söz edemiyoruz yine.)
Defansta yine problemler yaşadı, önemli fırsatlar verdi rakibine; gol de yiyebilirdi ama her şeye karşın, ilerleme kaydetti.
XXX
Aslında her geçen hafta daha dirençli bir takım seyrediyor bordo mavili taraftarlar ama sorun şu ki, ligin 12. haftasına geldik.
İlginç bir şekilde, (çok da ilginç değil aslında) herkes konuyu Trabzonspor’a getirmekten çekinse de, kaçınılmaz soru geliyor çok geçmeden.
“İyi de ne olacak bu Trabzon’un hali” diyorum sonunda.
XXX
“Bu stadı hiç yapmasalar daha iyi” diyor biri; “Hiç olmazsa deplasmanda puan alıyor takım. Eskiden Trabzon en zorlu deplasmandı, artık Trabzon’a gelen 3 puanı alıp gidiyor.”
27 Kasım 2016 - futboo.com
YORUMLAR