Fenerbahçe’nin sezona girerken zamana ihtiyacı olduğunu hepimiz biliyorduk. Yetişmeyen transferler, yeri geç kapatılan oyuncular veya beklentileri karşılamayan futbolcular. Hepsi Fenerbahçe’nin zorlu fikstüründe elindeki ‘empati’ kozuydu. Yönetimsel hataları daha sezon başında futbol takımı üstlenmek zorunda kaldı. Sezon başından hatta ilk resmi maç oynandıktan bu yana zaman tanıdık. Ama eleştirilere ve doğrulara kapalı bir saha içi yönetim şekli olunca sabır da kalmadı. Oyananan 8 resmi 6 özel karşılaşmada sadece 3 galibiyet alınması, kendi sahasında henüz kazanamaması ve artarak devam eden basit hatalar bardağı taşırdı.
HATA DEĞİL AMATÖRLÜK
Oynanmış 13 maçı geride bırakıyorum. Fenerbahçe’nin kazanması gereken ve evinde oynadığı Başakşehir maçında yediği 3 gol de hatalar zincirinin sonucunda gerçekleşti. Kaleye gelen her şutun gol olabileceğini düşünen Fenerbahçe taraftarı artık top rakipteyken gözlerini kapatmak zorunda kalıyor. Stoper olmayan, kariyerinin tamamında ön libero oynamış ama zorunluluk sebebiyle stopere çekilmiş orta boylu Attamah kafa golü atıyor. Sebebi ise Fenerbahçeli oyuncuların sezon başından bu yana yan topta yanlış pozisyon almaları. Gelelim ikinci gole. Burada da Skrtel’in basit bir vucut çalımı ile arkasına kaçırdığı Adebayor golü var. Son golde ise önce Şener’in (neden oyuna girdiğini bile anlamadım) ardından da İsmail Köybaşı’nın topu uzaklaştıramaması ardından da Volkan’In kronikleşen izlemeleri mevcut. Fenerbahçe bir sezonda yapacağı hataları 1 maçta tekrarlamaya devam ediyor. Bunları yaparken de rakipleri kazanıyor. Aradaki marj açılınca futbolcular panik hallerini sürdürüyor.
KREDİ KALMADI
Rakipleri sürekli kazanırken kaybeden takımın bir de rakipleri ile oynadığı maçlarda 3 puan alamaması kredisinin artık bittiğini gösterir. Hem de sezonun bitimine 29 hafta kala. Şampiyonluk apoletiyle sezona başlayan Beşiktaş, geçen yılın yarısı kadar oynamıyor. Buna rağmen kazanmaya devam ediyor. Bu da kendisine derbide kaybetme kredisi verirken maçlara daha rahat çıkmasını sağlıyor. Fenerbahçe’nin elindeki tek materyal ise ‘maçların bazı bölümlerinde bize hafiften kekremsi şekilde verdiği iyi futbol tadı-ışığı. Ama öyle binlerce wattlık ampul değil. Şimdilik yanmakla sönmek arasında kalan bir sokak lambası gibi.
DOĞRU 11 VE DOĞRU İSİMLER
Teknik direktörlerin en önemli görevi, kazanacak oyun sistemini oluşturmanın yanı sıra kaybetmesine neden olan hataları tekrarını önlemektir. Fenerbahçe’de böyle bir çalışma olmadığını yenen gollerde görebiliyoruz. Hala sistem arayışı devam ediyor. Savunma kurgusunda, oyuncu seçimlerinde ve saha içi dilizişte hatalar sürüyor. Dirar ısrarı devam ettiği an Aatıf’ın da kısa zaman sonra ‘uyuşacağını’ söyleyebilirim. Volkan Demirel’in artık kaleyi kendi isteğiyle bırakması gerekiyor. Maç boyunca yayıncı kuruluşun kendisi ekrana getirdiği her an yüzündeki endişeyi evde izlemesi lazım.
PEKİ ÇÖZÜM NE?
1-Rakip alanda yapılan baskıyı beğendim. Kesinlikle devam etmeli.
2- Neto doğru bir transfer olmuş. Pas yolları açılırsa daha rahat oyun kurcaktır.
3-Mehmet Ekici biran önce dönmeli, hazır bir şekilde dönmeli.
4-Doğru isimlerle maça başlanmalı.
5-Fenerbahçe’nin sadece ‘A’ değil ‘B’ ve ‘C’ planları da olmalı. Çif forvete dönüş gibi.
6- Alanyaspor maçı kazanılmalı. Beşiktaş maçından önce idman taraftara açılmalı.
YORUMLAR