Beşiktaş bu sezon 5.resmi maçını Slovakya’nın köy takımı statüsündeki temsilcisi Slovan Bratislava ile oynadı. Haddini bilen, yapabilecekleri olağanüstü sınırlı bir rakip. Caner ve Gökhan’ın yerine sezon başı transfer ettiğin iki alternatif sahada. Güven’in yerine o bölgede oynamayı biraz daha bilen Umut var. Diğerleri ise aynı oyuncular, aynı diziliş, aynı mantalite. Maç boyu sadece kapanan ve hücuma çıkmayı düşünmeyen Rizespor hariç diğer 3 karşılaşmada tutmamış, tutmadığı gibi de ürküten bir oyun anlayışıyla beşinci maçına çıktı siyah beyazlılar.
Oynatılmak istenen sistem güzel...
Aslında Beşiktaş sezon başından bu yana bir illüzyonun içinde. Yavru Manchester City olacağız düşüncesi herkesi zehirlemiş. Necip Uysal’dan nasıl bir Busquets olmazsa, Abdullah Avcı’dan da bir yavru hatta daha ağır konuşayım çakma Pep Guardiola, Jurgen Klopp olmaz. Oynatılmak istenen sistem güzel. Kağıt üzerine yazıldığında heyecan verici. Ama bu sistemi uygulayacak teknik direktörünün çapı ne? Bu soru hiç sorulmadı Beşiktaş’ta. Geçen sezon hatırı sayılar farktan şampiyonluğu vermiş, öyle yada böyle büyük bir travma yaşamış teknik adamı, son iki sezondur şampiyonluktan uzak, psikolojik olarak geriye düşmüş bir takımın başına getiriyorsun. Gerçekten inanılmaz bir karar.
Çünkü şu an sistemden daha büyük bir sorun var takımda. Siyah beyazlı takımda inanılmaz bir boşvermişlik var ve daha henüz beşinci maç oynanmış. Ama sanki ligin 23.haftasında hedeflerden uzaklaşmış bir takım görüntüsü çiziliyor. Yeni sisteme uyum değil bu sorun. Takımda otorite yok. Oyuncularda inanılmaz bir konsantrasyon eksikliği mevcut. Vida’nın, Karius’un hataları, N’Koudou’nun başına buyruk hareketlerinin başka izahı yok. Saha kenarında takımı yönetecek, ateşleyecek bir teknik adamın yok.
Abdullah Avcı Beşiktaş’a şampiyon olarak gelse, kesinlikle kredisi olurdu. Geçen sezonun ilk yarısında bende beğeniyordum Avcı’yı. Olacak herhalde diyordum ama 2.yarı performansı korku filmi gibiydi. Şimdi böyle bir tabloda Beşiktaş yönetimi neyi gördü ki yangından mal kaçırır gibi sözleşme imzaladılar.
Bir teknik adam iyi yada kötü felsefesini beraberinde getiriyor. Sen de Yönetim olarak buna uygun oyuncular alıyorsun. Yani bir teknik adamı alma kararı verdiğinde maliyet tek kişi üzerinden olmuyor. İşte Beşiktaş yönetimi burada devreye giriyor. Hatalar zincirinin en tepesindeki halka olarak.
Beşiktaş'ın hemen her hafta hakkı yeniyor...
Fikret Orman, kötü bir teknik adam tercihi yapmasının yanı sıra sezon başından bu yana da takımı kanatları altına alamamış görüntüde. Beşiktaş’ın hemen her hafta hakkı yeniyor çıt yok. Galatasaray, sezon başından bu yana lehine yapılan hatalar olmasına rağmen teknik direktörü vasıtasıyla çıkıp “organize işler” diyebiliyor. Fenerbahçe, yönetim olarak en ufak şeyde bile hakkını savunuyor ama Fikret Orman’dan çıt yok. Teknik adam kötü. Yönetimden ses yok. Takım kendi haline bırakılmış. Beşiktaş’ın nasıl toparlanmasını bekliyorsunuz ki?
Siyah Beyazlılar'ın mevcut kadrosu yeterince iyi. Şampiyonluğa rahat rahat oynayabilecek bir ekip var hocanın elinde. Bugüne kadar diğer sebeplerde uyuyan Fikret Orman, yüzüne su serpip kendine gelmeli ve hiç zaman kaybetmeden Abdullah Avcı’yla yollarını ayırmalı. Camiaya, takıma bu kulübün bir patronu, lideri olduğunu göstermeli. Kısa vadede bu takımı toparlayabilecek, ligi tanıyan bir teknik adamı geçici olarak getirmeli. Yoksa tren kaçıyor. Bunu hemen yapmazsa kulüp kapısından beraber çıkacaklarından hiç şüphesi olmasın.
YORUMLAR