Jürgen Klopp'un efsane Rocky konuşması

FUTBOO | Liverpool’un Alman teknik direktörü Jürgen Klopp, Borussia Dortmund – Bayern Münih çekişmesi için The Players Tribune’e anılarını anlattı.

Dortmund ile Bayern Münih’in korkulu kabusu olan Klopp, 2011 yılına gidip deplasmanda kazandıkları Bayern Münih maçını kaleme aldı. İşte Klopp’a göre Bayern’i yenmenin sırları ve takım olmanın önemi...

''Rocky, tüm okullarda ders diye gösterilmeli''

‘’2011 yılına gidiyoruz. Benim Borussia Dortmund’um Bayern Münih ile oynayacaktı ve ligin kaderini belirleyecek bir maçtı. Münih’te 20 yıldır falan kazanamıyorduk. Filmlerden ilham almam gerektiğini düşündüm ve aklıma Rocky Balboa geldi. Bence Rocky 1-2-3-4’ü tüm okullarda ders diye göstermeliler. Bu, alfabeyi öğrenmek gibi bir şey olmalı. Eğer bu filmleri seyredip zirveye ulaşmak istemiyorsan o zaman sende bir sorun var demektir.

''Çocukların çoğu daha doğmamıştı''

Bayern ile maçımızdan bir gece önce takımı topladım. Herkes oturmuştu ve ışıklar kapalıydı. Ardından gerçeği onlara söyledim: Dortmund, Münih’te son maçını kazandığında çoğunuz daha doğmamıştınız bile. Ardından Rocky 4’ü oynatmaya başladım. Ivan Drago’nun olduğu film. Bence bir klasik.

''Bayern Ivan Drago, biz ise Rocky''

Çocuklara dedim ki ‘Gördünüz mü? Bayern Münih, bir Ivan Drago. Her şeyin en iyisi! En iyi teknolojiye sahip! En iyi makine! O asla durdurulamaz! Ardından Rocky’nin Sibirya’daki antrenman sahnesi geldi. Çocuklara döndüm ve ‘Bakın, işte biz de buyuz. Bizler birer Rocky’iz. Biz daha küçüğüz evet ama bizim yüreğimiz var! Bizde bir şampiyonun kalbi var! Bizler imkansızı yapabilecek insanlarız!

''Sadece iki kişi biliyormuş...''

Sözlerimi bitirdikten sonra çocukların reaksiyonunu merak ediyordum. Koltuklarından kalkıp Sibirya’ya kadar koşabileceklerini düşünüyordum. Ama herkes oturup dik gözlerle bana bakıyordu. Tamamen boş bakıyorlardı. Biri çıkıp ‘Bize hangi dünyadaki bir adamı anlatıyorsun?’ diye sordu. Ardından düşündüm, Rocky 4, 1980’lerde çekilmişti. O yıllarda bu çocukların kaçı doğmuştu ki? En sonunda ‘Bekleyin beyler, Rocky Balboa’yı tanıyanlar el kaldırsın’ diye sordum. Sadece iki futbolcu el kaldırdı. Diğerleri bilmiyordu bile!

''Tamamen boşa konuşmuşum''

Bütün konuşmam boşa gitmişti. Sezonun en önemli maçına çıkıyorduk ve konuşmam tamamen boşa gitti. Sezonun en önemli maçında teknik direktörünüz Sovyet teknolojisi ve Sibirya hakkında konuşuyor. Kim inanır ki? Ahahaha... Bizler sonuçta birer insanız, bazen kendimizi utandırıyoruz. Tarihin en iyi konuşmasını yaptığımı düşünürken aslında tamamen boşa konuştuğunuzu bir anda fark edebiliyorsunuz. Tekrar yeni bir konuşma hazırlamak zorunda kaldım.

''Sonuçlar unutulur, hikayeler unutulmaz''

Bu hikayedeki en ilginç şey ne biliyor musunuz? 2011’de Bayern’i deplasmanda 3-1 yendiğimiz maç öncesi yaptığım konuşma çok daha iyi oldu! Ancak bundan %100 emin olamıyorum. Futboldaki bu tarz şeyleri çoğu kişi anlayamıyor. Sonuçlar unutulur. Kötü sonuç alıp bunu düzeltebilirsiniz. Ama bu çocuklarla yaşadığım küçük hikayeler… İşte onları asla unutamam.