TOLGA POZAM

TOLGA POZAM


Aferin Galatasaray

19 Ocak 2020 - 21:20

Süper Lig’in ilk devresinin son maçlarını, malum Yılbaşı dönemi öncesi bazı sosyal etkinliklere denk geldikleri için izleyememiş, ve dolayısı ile yazamamıştım.

Ancak zaten Aralık ayında yazacağım her yazı birbirinin karbon kopyası olmaya aday, sezon başından bu yana devam eden klasik Galatasaray şikayetlerimin bir benzeri olacaktı.

İyi ki de yazamamışım, ve iyi ki de ikinci devrenin ilk maçında sizlerle tekrar buluşabiliyorum.

Söyleyecek çok şey var aslında, ama ilk sözüm; “Galatasaray çok iyi mücadele etti” olsun.

Denizlispor gerçekten de taş gibi gibi bir takım ve çok kaliteli ayaklara sahip.  Dolayısıyla Galatasaray’ın zorlanabileceği bir maç olacaktı.

Ancak, Galatasaray çok iyi oynamasa bile, ilk devre oynadığı futbolun üstünde bir top oynayıp, daha sağlam mücadele edince maçı almasını da bildi.

Özellikle, hafta ortasında oynanan Türkiye Kupası maçında sahalara uzun sakatlığının ardından dönen Emre Akbaba’nın lige de gol ile dönmesi sevindiriciydi.  Daha da sevindiricisi, Emre’nin doğru koşuları ve özellikle ilk yarıda Falcao’yu zaman zaman beslediği olağanüstü güzel ara pasları oldu.

Evet, Falcao o pasları gole çeviremedi ama, oyunu okuyabilen futbolcuların olduğu zaman, pozisyon almasını bilen oyuncuların olduğu zaman biri kaçar, ikincisi kaçar, üçüncüyü de atarsın.  Nitekim Emre’nin servisinde değil ama Seri’nin olağanüstü şık şandel pasını, aynı şıklıkla düzeltip ağaları havalandıran Falcao, Emre’nin güzel golünden sonra tabelayı 2-0 yapabildi.

Tabi Falcao’nun şöyle de bir katkısı var, başta Emre olmak üzere, orta sahadan da pozisyon bulabilecek oyuncuları, defansı üzerine çekerek rahatlatıp; gol atma misyonu kadar, başkalarına gol attırma misyonunu da başarıyla yürütüyor.

Bir başka sevindirici geri dönüş ise Martin Linnes.  Koca bir ilk devre sahaya sanki hasret kalmamışçasına, ara verdiği yerden devam etti.  Sağ Bek’te olumsuz bir hareketi yok.  Yanarım Yanarım Mariano’lu maçlarıma yanarım.

Keza bugün Sol Bek’te ilk defa forma giyen Saracchi’de mücadelesi, top kesmeleri, ortaları, pasları ve genel futbol anlayışı ile daha ilk maçından gönlümüzü kazandı.  Önünde oynayan Ömer Bayram ile de iyi anlaştıklarından dolayı, özellikle ilk yarı (Ömer yorulana kadar), sol kanatımız şiir gibi aktı.  Kaldı ki zaten ilk golümüz de bu kanattan geldi.

İlk gol demişken, anlamadığım tek nokta yan hakemin yersiz kaldırdığı ofsayt bayrağı oldu.  Lakin 3 yaşında bir çocuk bile o pozisyonun ofsayt olmadığını anlar.  Daha sonra VAR’ın devreye girmesiyle pozisyonun geçerli olduğu görüldü de golü verdiler.  Pozisyon bu kadar bariz ofsayt değilken, o pozisyona ofsayt kaldıran yan hakemi ben takibe alırım valla.

Luyindama’nın sakatlığı, oraya Donk’un monte edilmesini sağladı ki, Donk zaten bir güven abidesi.  Stoper’de efsane maçlar çkartıyor ama aynısını Marcao için söylemem çok zor.  Tam bir Rus Ruleti Marcao.  Her pozisyonda bir şey patlayabilir ve biz 10 kişi kalabiliriz.  Bugün daha 4. Dakikada gördüğü saçma sarı kart (kart doğruydu, orta sahada yaptığı o müdahale çok çok saçmaydı) bizi 90 dakika içinde görebileceği ikinci bir sarı ile 10 kişi bıraktırabilirdi.  Ben Marcao’yu izlerken hep çok tedirginim.

Belhandasız bir Galatasaray ne güzelmiş.  Hiç eksikliği hissedilmedi.  Zaten çoğu zaman varlığı da hissedilmediği için.. Ha var ha yok.

Ayrı bir cümle de Lemina için.  Ne yapılsın edilsin, Lemina bonservisi ile bu takıma kazandırılsın.  Soğuk kanlılığı, topu ayağında tutması, kritik noktalardaki hamleleri ve çalım atıp topu doğru zamanda doğru oyuncuya ulaştırma yetisi ile Lemina bugün bir kez daha parladı.

Ancak bence maçı en iyi anlatan pozisyon 92. dakikada gerçekleşti.

O an atak yapan Denizlispor bizim sol köşe gönderimize gelmişti, ve 92. dakikada orada o pozisyona kayarak müdahale eden, ve topun out’a çıkmasını sağlayan oyuncu; sahanın taa diğer ucunda olması gereken Falcao idi.

Özveri, mücadele, istek.  Takımda bu üçü olduğu sürece, arzulu oyuncular forma giydiği sürece, futbolu bilen ve oynamayı seven topçular olduğu sürece; bizim yüzümüz gülecektir.

Bu sezon ilk defa Galatasaray benden bir aferin aldı.

Ancak tabii, 60. dakika itibariyle balyan düşüş, defansın hala tam istenen seviyede olamaması endişe veren hususlar. 

Fakat dediğim gibi, bugün aferini hakkettiler.    

YORUMLAR

  • 0 Yorum