TOLGA POZAM

TOLGA POZAM


Kayıp 90 dakika

28 Eylül 2019 - 23:11

Öyle bir 90 Dakika yaşadık ki; aslında yaşamadık.

Koskoca 90 Dakika içerisinde, bir tane pozisyonda heyecan yaptım diyemiyorum maalesef; ve bu, güya “Dünya Derbisi”.

Ne Galatasaray’ın ayağa kaldıran bir atağı var, ne de Fenerbahçe’nin yüreğimizi ağızımıza getiren bir pozisyonu.

Maç bir futbol maçı gibi değil, bir denge oyunu gibi oynandı.  Her iki taraf ta büyük riskler almadı.  Her iki taraf ta çok olağanüstü hatalar yapmadı.  Her iki taraf ta büyük yeteneklerini kullanıp kilidi açmaya yönelmedi.

Kızgınım.  Bu mudur büyük derbi? Yapmayın gözünüzü seveyim.

Galatasaray da, Fenerbahçe de dönem dönem sazı ellerine aldılar ama her iki takım da ceza sahası içi ve civarında, topa çerçeveyi bulduracak hiçbir hareketi beceremediler.

Lig başladı başlayalı 6. hafta maçlarını oynuyoruz.  Altı hafta içinde futbol konuşamadık pek fazla.

Konuşulan konular; cezalar.  Konuşulan konular; karşılıklı söylenen laflar. Konuşulan konular; hakemler. Konuşulan konular; Yönetimler, Yöneticiler.

Çok iddialıyım; Biz bu ülkede tekrar futbol konuşmaya başlayıncaya kadar ülke puanımız iyice düşer ve bırakın Şampiyonlar Ligine direkt takım sokmayı, Ligi Şampiyon bitiren takımımız 2 ön eleme turu oynamak zorunda kalır. 

Ben bir futbolsever olarak Türkiye “Süper” Liginde oynanan, güya “Süper” futboldan hiç haz almıyorum.  Hele ve hele yılın en önemli karşılaşması bu ise, ve bu karşılaşma böyle kısır oynanıyorsa.  Geçmiş olsun, hoş geldin 80ler.  Hatta çok pahalı bir 80ler.  O zamanlar oynanan kısır ve zevksiz futbol en azından ücreti daha makul Türk oyuncular ile oynanıyordu.  Bugün hiç tat vermeyen bir futbol için futbolculara Milyon Dolarlar veriliyor!

Ha, biraz Galatasaray’dan bahsedecek olursak:

Son dönemlerin en çok ses getiren transferini yapmışsın.  Son yılların en önemli golcülerinden birini almışsın; harika.. Fakat ben size sorarım, Falcao adam akıllı paslar almadığı sürece, kendisinden beklenen golleri nasıl atacak?

Galatasaray Futbol Takımının, saha içinde Lider’i, Şef’i yok!

Belhanda kıpırdatıyor takımı ama yetersiz.  Feghouli bu sene bir türlü daha vasat’ın üzerine çıkamadı.  Aslında geçen sene kazanılan Şampiyonluğa bakarsanız, bu iki futbolcunun 1 Beyin oluşturması ile iyi oynadık.  Denklem basit:

1 Hagi = 1 Sneijder = 1 Tugay Kerimoğlu  = 1 Selçuk İnan  = 1 Belhanda + 1 Feghouli

Takımı kim saha içinden yönlendirecek?  Forvetleri kim besleyecek? Topu açmak için kim boş kanat’a topu atacak?  Yarım Belhanda ve Yarım Feghouli.  Onlar da o gün optimum yarım hallerinde iseler.

Ben geçen sene, bir çok kişinin kızmasına rağmen sırf bu yüzden Selçuk İnan diye bas bas bağırdım.  Selçuk’un futbol bilgisi, futbol gözü ne Feghouli’de var, ne Belhanda’da.. İkisi de kötü oyuncu değil ama ikisi de ancak diğeri iyi ise katkıda bulunuyor.  Sorumluluk almıyorlar yeterince.

Galatasaray ve Fatih hoca şapkayı önüne koyacak; saha içinde oyunu doğru okuyabilen her kim olacaksa oraya onu monte edecek.  Selçuk İnan mı olur? Yunus Akgün mü olur? Sakatlıktan dönecek olan Emre Akbaba mı olur?  Ama bu olmak zorunda, yoksa biz Galatasaray’dan aynı kısır futbolu izlemeye mahkum oluruz.

Bu futbolla Şampiyonlar Liginde yaşamamız ihtimal olan hüzünlerden bahsetmiyorum bile.

Orta Sahası bu kadar yavaşken, Orta Sahası bu kadar yavaş ve aşırı düşünerek oyun kurarken işler çok ama çok zor.  Kalende Muslera var, Muazzam. Forvetinde Falcao var, Muazzam.  Ama aradaki oyunu koordine edemiyorsun.

Bugün bir de saçma bir huy oldu Galatasaraylılarda, kendilerini yere çabuk bırakmak, faul almaya çalışmak.  Bu da takımın yavaş oynuyor olmasından kaynaklanıyor. Sevmedim bunu hiç.

Maçta hiç mi olumlu bir şey yok?

1 – Falcao’nun ofsayttan attığı ve doğal olarak sayılmayan harika gol.  Doğru beslendiği takdirde neler yapabileceğinin göstergesi.

2 – Fenerbahçe’nin kalecisi Altay kendisini geliştirmeye devam ederse, genç yaşta Fenerbahçe gibi bir takımın kalesini tamamen devralır.  Çok potansiyelli.  Oyunu iyi okuyor ve timing’leri harika.

3- Fenerbahçeli Kruse’nin Türk Milli Marşına eşlik etmesi.  Bu akşam alkış hakkeden tek hareket.

Yoksa maçta başka hiçbir numara yoktu.  Koca bir Kayıp 90 Dakika.  “Lost” dizisini izleyenler hatırlar, Ben Linus bir çark çevirir ve ada olduğu yerden kaybolur.  Sanki hiç var olmamış gibi. Hah işte, aynen benim bu 90+6 dakika’da yaşadığım gibi; hayatımda hiç var olmamış gibi bir 96 dakika.  

YORUMLAR

  • 0 Yorum