TOLGA POZAM

TOLGA POZAM


Fatih Terim'e Mektup

07 Kasım 2019 - 01:15

Olmadı be Fatih Hocam.  Kabul edin ki olmadı.

Bu oyuncu kadrosu ile olmadı.   Bu futbol kafası ile olmadı.  Bu taktiktle olmadı.

Sahada 11 tane sarı kırmızılı forma var, ama sadece tek bir tanesi Galatasaraylı gibi oynuyor.  Diğerleri Galatasaray’ı anlamadı hocam.  Galatasaraylılığı kavrayamadılar.

Neydi Galatasaraylılık?

Sizin bir sözünüz var; ben de çok severim “Galatasaray tek ihtimallerin takımı”.  Ancak bu grup oyuncu, oyunu bu şekilde oynayarak bu ihtimali yanlış algıladıklarını bize sezon başından beri gösteriyorlar. 

Galatasaray mücadele etmekti hocam.  Galatasaray atak oynamaktı.  Galatasaray yediğinden daima 1 fazlasını atmaktı.  Galatasaray forvet hattından başlayan bir full saha presi demekti hocam.

Ama biz bu sene Galatasaray’ın ne demek olduğunu sahada unuttuk.  Hoş biz bunu başka yerlerde de maalesef unuttuk, ama bugünün konusu saha içi.

Saha içi bunu unuttu belki hocam ama, biz Galatasaraylılar unutmadık.

Çok olmadı aslında, 6 sene evvel oynadığımız bir Real Madrid maçı var hocam.  1-0’dan 3-1 e taşıdığımız ve son düdükle beraber 3-2 galip ayrıldığımız bir Real Madrid maçı var hocam.  Oradaki oyunu hatırlıyor musunuz?

Hoş, tabi o gün kadroda bulunan bu isimler bugün elinizin altında mı?  Ben emin değilim?

Bir Drogba, bir Sneijder, bir Melo var mı bugün?

En zirve halinde bulunan bir Selçuk İnan, bir Umut Bulut var mı Fatih hocam?

Size de kızamıyorum ki.

Elinizdeki malzeme bu.  Galatasaray ruhunu, Galatasaraylılığı bilememiş bir ekip.

Siz belki Galatasaray’ın ne demek olduğunu onlara anlatmaya çalışıyorsunuz bilemiyorum, ama yok. 

Sahada Galatasarayıma dair, formadan başka bir şey yok.

Hocam, ben futbolu çok seviyorum.  Ben futbol konuşmak futbol yazmak istiyorum.  Can-ı gönülden bunu istiyorum.

Fakat sahada futbol adına Galatasaray’dan hiçbir şey göremiyorum. 

Hele bugün, tek bir tane olumlu hareket yok. 

Bu sene zaten çok çok az var, bugün tam bir hayal kırıklığı.

Hocam, ben dikine oynayan bir Galatasaray’ı yazmak istiyorum.  Ben duvar pası yapan bir Galatasaray’ı, bir ikili mücadele kazanan Galatasaray’ı, önemli maçlarda gol atabilen bir Galatasaray’ı, topu direkte patlayan bir Galatasaray’ı, hat-trick yapan bir oyuncusu olan bir Galatasaray’ı yazmak istiyorum.

Hocam, ben maçların ertesinde arkadaşlarımla konuşurken; muazzam ara paslarını, rövoşata ile atılan golleri, hırsla kazanılan mücadeleleri, yüreği ile oynayan oyuncuları, gollük ortaları, yerinde top kesmeleri, gönlümü kazanan bir takımı konuşmak istiyorum.

Hocam ben isyan eden futbolcu görmek istiyorum. Takım kötü giderken, oyunu içeriden ateşleyen.

Hocam ben hırsından alev alev soluyan oyuncu görmek istiyorum, kaybetmeyi asla kabullenmeyen.

Fakat gel de gör ki, bu sene büyük maçlarda hiç gol atamamış, pasları ya geriye ya yanına oynayan, laubali, mücadeleden düşen, gönülsüz, zevksiz, futbol demeye utandığım uyutan bir oyun oyun oynayan bir Galatasaray ile karşı karşıyayım.

Fatih hocam, bu takımı ne ben düzelteceğim; ne de yazı yazan ya da yorum yapan diğerleri.

Bu takımı düzeltebilecek tek bir kişi var, o da Fatih Terim.

Bu takım eğer BU oyuncularla olmuyorsa; eğer yönetim arzu ettiğiniz futbolcuları alamıyorsa, aldıkları futbolcuları sakat sakat alıyorlarsa, hocam sizden tek bir ricam var:

Bu takımı Muslera ve gençlerden kurun hocam.

Bu Milyon dolarlık fiyaskolar ile uyuyacağımıza, gençlerimizle öyle ya da böyle ümitlenelim.

Bu takımı düzeltecek tek bir kişi var Fatih Hocam, o da sizsiniz.  Bence neşteri vurmakta geciktiniz, ama lütfen daha da gecikmeyin.    

YORUMLAR

  • 0 Yorum