Çok kötü geçen bir derbiden sonra Galatasaray tekrar ciddi sınavdan geçti. Taraftar tam maçla ilgili umudunu kaybediyorken Fatih Terim’in yaptığı açıklamalar taraftarın tekrar toparlanmasını sağladı. Hele bir de Brugge Madrid’den beraberlikle dönünce maçın önemi kat be kat arttı.
Galatasaray maça 3’lü savunmayla başladı. Aslında bence taktik değişiklik yerinde oldu çünkü PSG’nin ileri uçta ki kaliteli ayak sayısı oldukça fazla. Her ne kadar as oyuncularından yoksun gözükseler de yedek oyuncuları da aslar kadar önemli futbolcular.
Maçın ilk yarısı her ne kadar PSG kontrolünde geçse de bence Galatasaray iyi oynadı. Yine geriden oyun kurmada bir takım sıkıntılar göze çarpsa da genel itibarı ile başarılı bir ilk yarı oynadığımızı söyleyebilirim.
İkinci yarıda buldukları erken gol biraz moralleri bozsa da çabuk toparlandık fakat beklenilen gol bir türlü gelemedi. Bunun aslında asıl sebebi Mariano ve özellikle Nagatomo’nun hücumda oldukça etkisiz oyunlarıydı. Takım 3’lü savunma oynadığı için beklere normalde daha fazla yük bindi fakat bu yükü kaldıramadılar. Hele Nagatomo başarılı bir orta dahi yapamadı. Bugün net bir şekilde görüldü ki bu takımın asıl ihtiyacı 2 tane fişek gibi bek.
Nzonzi yine kalite kokan oyununa devam etti. Seri’yi oldukça adapte gördük. Gün geçtikçe iyiye giden bir oyunu var. Donk yine görevini kusursuza yakın yerine getirdi. Muslera hatasız oynadı.
Falcao pas desteğini alamıyor
Takımın iyilerini ve kötülerini saydık. Fenerbahçe maçından daha derli toplu ve motive bir oyuncu grubu gördük. Fakat yine yapılamayan şey neydi? Tabi ki Falcao’yu topla buluşturmak! Takım arkadaşlarından yeterli pas desteğini alamıyor Kolombiyalı yıldız. Top ayağına ceza sahası içinde gelse %90 gol olacak ama topla buluştuğu yerler malesef etkin olamayacağı yerler. Teknik heyetin bu soruna bir çare bulması gerektiği kesin.
Bunun yanında sezon başı kampında çok iyi olan Babel bu aralar formsuz görünüyor. Hollandalı oyuncu biraz silkinse fark yaratması içten bile değil.
Bu maçın kazanılması veya kaybedilmesi sadece moral olarak farkedecekti. Çünkü bu grupta rakibimiz Brugge ve belki son zamanlarda kötü oynayan Real Madrid. Keşke en azında 1 puan alabilseydik ama asıl konsantre olmamız gereken Real Madrid maçı olacaktır. İnşallah takım o maça kadar iyice toparlanır ve taraftarın özlediği futbolu sahaya yansıtır.
Bugün zaman zaman iyi sinyaller aldık ama yeterli mi? Asla değil! Bizim bildiğimiz, özlediğimiz Galatasaray kesinlikle bu değil. Fatih Hoca’nın istediği Galatasaray’ın da önde basan, pozisyondan pozisyona giren bir takım olduğunu çok iyi biliyoruz. İnşallah bir an önce bu oyuncu grubuyla daha da iyi oynadığımız maçları göreceğiz diye umut ediyorum ve Sarı-Kırmızılılar’a Real Madrid maçında şimdiden başarılar diliyorum... Gruptan çıkma şansı mı? Hayat, neden olmasın?
YORUMLAR