GÖKMEN ERHAN

GÖKMEN ERHAN


Takımın artan direnci

02 Aralık 2019 - 11:20 - Güncelleme: 02 Aralık 2019 - 13:18

Son zamanda Galatasaraylılar için maç seyretmek maalesef azap gibi. Taraftarın oynanan oyundan keyif alamamasının yanında son zamanlarda yaşanan şanssızlıklar işin tuzu biberi oldu. Gerek yaşanan sakatlıklar gerekse son dakika yenilen goller tüm Galatasaraylılar’ın psikolojisini de bozdu. Bu şartlar altında çıkılan Trabzonspor maçı Sarı-Kırmızılılar için ya tamam ya devam niteliğindeydi.

Maç öncesi hangi Galatasaraylı’ya sorsanız, takımdan pek ümidi olmadığını, söylerdi. Çünkü camia haftalardır iyi oyuna hasret. Zaman zaman saman alevi gibi parlayan bir oyun oynansa da ateş çabucak sönüyor. Avrupa’dan da elenme arefesinde iken Trabzon’dan alınacak puan veya puanlar ilaç gibi gelecekti. Nitekim de öyle oldu. Nagatomo’nun son dakika golüyle altın gibi ‘1’ puan alan Galatasaray bu kadar kötü bir sezon başlangıcı yapmasına rağmen zirve takibini sürdürdü. Hem moral açısından hem de yarışta ‘ben de varım’ deme açısından çok çok önemli bir beraberlikle dönüldü Trabzon’dan.

Varlarını yoklarını sahaya yansıttılar

Beraberliğin yanında bir umut verici konu ise takımın artan direnciydi. Tüm oyuncular varlarını yoklarını sahaya yansıttılar. Hem ilk yarıda hem de ikinci yarıda takımın istekli futbolu gelecek açısından ümit verdi. Zaten haftalardır herkesin yakındığı oyuncuların isteksiz tavırlarıydı. Takımda, hızlı hücuma çıkamayan, akan oyunda pozisyon üretemeyen, topu kaptığında oyuncuların yürüyerek paslaştığı bir görüntü hakimdi. Hala daha akan oyunda pozisyon üretmede sıkıntılar yaşansa da mücadele gücü özellikle Türk oyuncuların ilk on bire girmesiyle epey artmış gözüküyor. Mücadele gücü yükselince haliyle maç içinde ki iştah da doğru orantılı olarak artıyor. Sezon başından bu yana bu azmin, iştahın olmamasında bir çok neden var fakat bence en önemlileri; kaliteli Türk oyuncu eksikliği ve maç içinde lider oyuncu olmayışı. Bu iki sebepten takım bir türlü beklenilen sıçramayı yapamadı.

Linnes faktörü

Şimdi Galatasaray’ın oynayacağı son 5 maçın 4’ü kendi evinde ve nispeten daha kolay maçlar.  Buradan 5’te 5 yapıp lider olma ihtimali bile var. Evet bu kadar kötü tablodan 5 maçta liderlik gelirse kimse şaşırmasın. Bunun yanında devre arasında bazı takviyeler yapılabilirse şampiyonluk şansı epey artar. Özellikle bir sol bek transferi ve Linnes’in kadroya dönmesi bile vitesi arttırmaya yeter diye düşünüyorum. Bir de olmazsa olmaz yerli oyuncu transferi. Galatasaray’ın artık stratejisinin kaliteli yerli oyuncu bulmak olması gerektiğini düşünüyorum.

Belki klişe olacak ama; Galatasaray şampiyonluk yarışının içindeyse yarışın en büyük favorisidir lafını tekrarlamakta fayda var. Çünkü bu durumun şaştığı nadir olmuştur. Her ne kadar bugüne kadar kötü oynasa da Galatasaray’ın hala şampiyonluğun favorisi olduğunu düşünüyorum. Avrupa’dan da elenildiğini varsayarsak, sonrasında sadece lige konsantre olunacak. Fatih Terim’in de bu işin piri olduğunu unutmayalım. 

YORUMLAR

  • 0 Yorum